Son yıllarda gelişen haberleşme teknolojisi ve artan iletişim imkânlarıyla gençlerimiz pek çok kültürle tanışmaktadır. Bu durum kendi öz kültürümüzden uzaklaşanların da ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir.

Gençlerimizin maruz kaldığı dini, ahlaki, sosyal yabancılaşma ve sonucunda ortaya çıkan toplumsal sorunların üstesinden gelebilmemiz için dini kurumlara her zamankinden daha fazla görev düşmektedir. 

Camiler Beytullahtır ( Allah'ın evidir)

Gece ilerleyen saatlerde dahi her ki adımda bir cafe buluyorken camilerimiz yatsı namazı cemaati dağıldıktan sonra kapanmamalı. Böyle söyleyince hırsızlık olaylarından,  camiye girecek uyuşturucu, alkol bağımlılarının kontrol edilemeyeceğinden bahsedenler oluyor da camileri koruyacağız diye, az bir cemaatle vakit namazlarının kılındığı, sessizlik içinde kalan yapılara dönüştürdük. 

Halılar, ayakkabılıklar duruyor

Herkes gençlerden şikâyetçi

Sokaklar madde bağımlılarıyla dolu

Yani bu şekilde de pek kârda olduğumuz söylenemez...

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş'in de bir yazısında değindiği gibi: 

"Gençlerin, takva merkezleri camilere ihtiyacı olduğu kadar, camilerin de işlevlerini sürdürebilmek için gençlere ihtiyacı vardır. Çünkü caminin,  cami işlevini yerine getirebilmesi, büyük ölçüde gençlerle mümkün olabilir. Çünkü gençlikte dinamizm, enerji, güç ve aksiyon vardır. "

Belki başlangıç olarak 24 saat açık bir tane cami belirlenebilir.

Ebeveynleri ile birlikte camiye gelen çocuklarımızın vakit geçirmeleri için de oyun alanı bulunur. (çok güzel örnekleri mevcut)

Günün her saatinde

Gençler muhabbet edip, kitap okurlar, namazlarını kılıp, ibadet ederler...

Güvenlik hususunda zorlanılacağı ortada ha deyince olmayacağı da, ama yine de denemeye değer!

Resûllah (sav.) şöyle buyurmuştur: 

"Bir kimsenin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde veya işyerinde tek başına kıldığı namazdan yirmi beş kat daha fazladır.  Çünkü o kimse abdestini güzelce alıp sonra sadece namaz kılmak amacıyla camiye gelirse attığı her adım sebebiyle birderece yükseltilir, bir günahı da silinir. Namazını kaldıktan sonra konuşmadan namaz kıldığı yerde kaldığı sürece,  melekler ona: 

Allah'ım Ona rahmetinle muamele et, on acı!  diyerek dua etmeye devam ederler. O kimse namazı beklediği sürece namazda gibidir."

(Buhârî, Ezân 30; Müslim, Mesâcid 272. Buhârî, Salât 87, Büyû 49; EbûDâvûd, Salât 48; İbniMâce, Tahâret 6, Mesâcid 14)

Artık durumların eksikliklerinden bahsedip sadece şikâyet etmekle sorumluluğun üzerimizden kalkacağını düşünmekten vazgeçilmeli...

Vakit, Diyanet İşleri Başkanlığı Konya İl Müftülüğü ile istişarelere başlama, projeleri konuşma vaktidir.