Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği Bakanı,  Türkiye'nin AB sürecini, yeni AB stratejisini sivil toplum kuruluşlarıyla konuşmak ve kurumlardan değerlendirme almak üzere Konya'daydı.

18 Mart 2015 tarihinde Konya Dedeman Otel'de, AB Bakanlığı tarafından sivil toplum kuruluşları,  yerel yönetimler,  iş dünyası kuruluşları ve üniversitelerden takriben 2000 temsilcinin katılımıyla " AB'ye Üyelik Süreci ve Türkiye'nin Yeni AB Stratejisi" konulu Sivil Toplumla Diyalog Toplantısı yapıldı. 

Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakereci,  Büyükelçi Volkan Bozkır'ın konuya ilişkin kısa bir değerlendirmesinden sonra toplantıda AB üyelik sürecinde Türkiye'nin değişim ve dönüşümüne katkıda bulunan ve son zamanlarda da sayılarında ciddi bir artış görülen sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin, görüş ve önerilerini ilk elden sunma kolaylığı bulduğu bölüme geçildi. Bakanımıza "yıllardır bugün git yarın gel diyorlar ben AB'ye karşıyım" diyecek kadar içten ve samimi bir ortamda geçen diyaloglar ne yazık ki daha çok sivil toplum kuruluşlarının ve temsilcilerinin reklam yapma aracına dönüştü.

Volkan Bozkır Bakanımıza böyle kolay ve rahat görüşlerimizi aktarabileceğimiz bir anda yıllardır sivil toplumun içinde olan insanların dahi bu fırsatı değerlendirmemesi çok üzücüydü. Birçok temsilcinin dakikalarca yaptığı konuşmalarda Bakanlığa bir öneri ya da eleştiri bulmakta zorlandığımızı ifade etmeliyim. Konuşma yapanların arasında süreçle ilgili düşüncelerinden bahseden, eleştirilerini yapan istisnalar olsa da maalesef bu genele yansıyamadı. 

Temsilcilerin AB-Türkiye ilişkileri hakkında Temmuz 1959'dan itibaren yürütülen süreçte gelinen noktaya dair pek bir yorum yapmayışı dikkat çekiciydi. Konuşmalar çoğunlukla "AB'ye karşıyım", "Bizi istemeyen bir birliğe niye üye olmak için uğraşıyoruz?", "O bir Hıristiyan birliği bizim ne işimiz var?" gibi tepkilerle geçti.

Sivil toplumun özü ve devlet kurumlarının dışında ama onları yönlendirici özgür yapısından ötürü bakanlığın bir araya gelme isteğini ne derece değerlendirebildik, diyalog toplantısı amacına ulaştı mı bilmiyorum? Ancak Konya'da bulunan 3000'e yakın STK'nın bulunması göz önünde bulundurulunca umarım hem Bakanlık hem Konyalı sivil toplum kuruluşları nezdinde faydalı olmuştur.

Toplantıda ayrıca Yeni AB İletişim Stratejisi çerçevesinde yürütülecek projelerin finansmanı ile ilgili olarak Erasmus+ programı ve Türkiye-AB Mali İşbirliği Programı kapsamında sivil toplum kuruluşlarına verilen destekler konusunda bilgilendirme yapıldı. 

AB Bakanlığı tarafından "Güçlü Bir Sivil Toplum ve Güçlü Bir Türkiye"  mantalitesiyle ilki 26 Kasım 2014 tarihinde İstanbul'da, ikincisi 19 Şubat 2015'te İzmir'de düzenlenen diyalog toplantılarının böylece üçüncüsü Konya'da gerçekleştirildi.  Şimdi sıra Adana'da...