Sezon başından beridir Konyaspora yapılan haksızlıkları,yapılan lobileri,başımıza gelen talihsizlikleri düşündüğümüzde adeta bir ‘’Türk Filmi’’ tadında bir sezon yaşadık. Filmin sonuna kadar o kadar üzüldük ve kahrolduk ki hayata dair ümitlerimiz azaldı ve pes etmek üzereydik. Her hafta yeniden oluşturmaya çalıştığımız hayallerimiz bir o kadar kırılgan ama adeta ‘’ölürsek de ayakta ölelim’’  minvalinde savrulup durdu hep. Ama içimizde hep bir yerlerde Türk Filmlerinin sonunda ‘’nasıl olsa iyiler,davasında haklı olanlar kazanır’’ bizi adeta diri tuttu. Allahın adaletine olan inancımız sözde kendilerince adalet(!) sağlayanların da oyununun bozulacağı ve gerçek adalet olan ‘’Allahın Adaleti’’ tesis edileceği günlerin çok yakında olacağına inanmamıza neden oluyordu. Nitekim 33. Hafta sonunda yapılan-yapılmayan şeyler,verilen-verilmeyen kararlara rağmen Trabzonu deplasmanda 10 dakikada 3 gol atarak geçiyor bu tarihi yeniden yazıyorduk adeta. Ne tarihi biliyor musunuz? Belki de ilk defa alenen düşürülmek istenen bir Anadolu takımı resmen,Allahın çok büyük yardımyla elbet, ‘’ben sizin sistemizine kurgunuza çomak sokuyorum,ben bu oyunu bozuyorum’’ dedi. Konyaspor büyük lokmadır,öyle ağzınızda geveleyip atabileceğiz diğer takımlardan farkı da budur. Kul plan yapar kader gülermiş derler ya,işte birilerinin kulu olanlar,şahsi menfaatlerini adaletin tesis edilmesinin önünde görenlere bir ders niteliğinde bir sezon oldu. Filmin sonunda ise Allahın adaleti,her zaman olduğu gibi, yine şaşmadı,şaşırtmadı.

MAÇ ANALİZİ

Trabzonspor maçı 11’inde geçen haftaki Başakşehir maçından farklı olarak cezalı Miya yerine Bajic’le başladık.Maça biraz tutuk başladık ve 12.dakikada yapılan bir top kaybı sonrasında ligin en iyi santraforu ve belki de en iyi oyuncusuna dur diyemedik. Sörloth adeta kalite kokan bir gol attı. Sonra kısmen daha topu kontrol etmeye başladık ve pozisyonlar bulmaya başladık. Nitekim sol kanatta Ömer Ali ile oluşturduğumuz güzel kontra neticesinde Bajic’in topu kalecinin üzerine vurmasına rağmen golümüz geldi. Devre arası ikinci devre daha iyi oynayacağımızı hayal ettiriyordu.Trabzon biraz bizi oyun sahamıza iteklemiş gibi görünse de oyunun kontrolü bizdeydi. Ama 55.dakikada uydurulan bir penaltı ile geriye düştük. Uydurulan diyorum çünkü bu pozisyonun açıklaması bile olamaz. 5 dakika sonra ise Trabzon Novak’ın klasikleşmiş olan golü ile 3-1 yaparak çok önemli bir avantaj elde ediyordu. Takımın morali yerlerdeydi. Çoğu oyuncu için de belki maç bitmişti. Hatta Trabzon’un 4. golü hakem eyyamıyla iptal ediliyordu. Bence net bir goldü. Sırf uydurduğu penaltı yüzünden ver(e)medi. 80.dakikaya kadar da böyle devam etti açıkçası. Ama Shengelia’nın harika frikik golüyle yeniden ivmelendik ve oyunculara güven geldi. Sonrasını inanın ben de nasıl nitelendireceğim bilemiyorum. Önce penaltı ve sonra Thuram’ın tarihi kafa vuruşu. Sonrası bende yok,hatırlamıyorum.

OYUNCU ANALİZİ

Her hafta yapmış olduğum oyuncuları tek tek değerlendirme kısmını yapmayacağım. Zira bu maçta oyuncu analizi yapmak oyuncularımıza hakaret olacağı kanaatindeyim. Şöyle bir örnekle bitireceğim cümlelerimi... Bajic bile iyiydi. Dahasına gerek yok sanırım.

HAKEM HATALARI(!)

Bu çok uzun bir konu ama kısaca bu haftaki maç özelinde bir şeyler yazayım. Her hafta bir hakem kararıyla doğranmaktan bıktık ama öncelikle bu hafta verilen penaltıyı nasıl açıklayacak merak ediyorum. Ayrıca maçın tetikçisine de bir şeyler söylemek istiyorum. VAR’da bizim gibi maçı izleyen Serkan Tokat’a ve maçın hakemi olan şahıs Atilla Karaoğlan’a hakkımı helal etmiyorum. Umarım bedeli ödersiniz.

ÇOK ŞÜKÜR

Allaha çok şükür bu sezonu 33.haftada kapadık.Umarım bundan sonraki sezonda bu sezon yaşadıklarımızı yaşamayız. Tüm bu yaşadıklarımızda her ne kadar bizim hatalarımız da olsa bir çok dış faktör de etkili oldu. Dua eden ve Konyasporla  dertlenen tüm Konyasporlu kardeşlerime selamlarımı sunuyorum. Allahım sen ne büyüksün...

Selamlar,saygılar...