İsmail Kartal gidişi ya da İlhan Palut’un gelişi sonrası toparlanan bir Konyaspor görüyorduk son haftalarda. Bu maç öncesi 2 maç üst üste alınan galibiyetler takıma ilaç gibi gelmişti. Hele ki son haftada gelen harika geri dönüş sonrası bu maça nispeten daha rahat çıkma şansını yakalamıştık. Kazanacağımız 3 puan  bize yeni bir yol çizebilirdi. Maç içinde de İsmail Kartal’ın son dönemlerindeki o karaktersiz(oyun olarak) Konyaspor duruşu yoktu. İsteyen, zorlayan ama beceremeyen bir Konyaspor gördüm sahada. Tüm bunlara rakip takımın da kalitesi eklenince böyle bir sonuç çıktı. Ez cümle, adeta son 2-3 yılda olduğu gibi yol ayrımı olacak bir maçı yine lehimize sonuçlandıramadık. Ama takım içindeki toparlanma hissedilir şekilde saha içine yansımış bir Konyaspor görmek gelecek adına umut verdi bana. Umarım bu umudumuzu  önümüzdeki günlerde çok daha güzel saha içi sonuçlarıyla taçlandırabiliriz.

MAÇ ANALİZİ

Maça her iki takım da önde baskıyla başladı. Kaptırdıkları yerde ön alan presi ya da biraz geride karşılayıp 2.bölge presi ile başladılar. Bu durum da takım boylarının uzamasına sebebiyet verdi. Maçta dönem dönem  orta sahalar şeffaflaştı adeta. Çok rahat geçilen orta sahalar sonucunda da her iki takım da defans oyuncuları ile birebirde kaldı çok defa. İzleyenler için heyecanlı bir maç oldu ama kendi adıma söylemem gerekirse takım savunması anlamında hiç mutlu olmadım, olamadım. Konyaspor’un zor pozisyon vermesine alışkın bir taraftar olarak beni biraz rahatsız etti bu durum. Diğer taraftan baktığımızda ise oyunumuza hız geldiği yadsınamaz bir gerçek. Eskiye nazaran daha fazla isteyen ve daha direkt oynayan bir Konyaspor görüyoruz. Bu takım eskiye oranla daha da hızlı oynuyor. Ama bu hız, zaman zaman, bize negatif olarak da yansıyabiliyor. Hız ile aceleciliği birbirine karıştırabiliyoruz bazen. Kaptırılan top sonrası takım boyumuzun uzun olmasından dolayı çok fazla geriye koşmak zorunda kalabiliyoruz. Bu maçta da yukarıda anlatmaya çalıştığım şekilde bir o kalede bir bu kalede olan bir maç gerçekleşti. Atanın alacağı bir maç gibi gözüküyordu. Goller de oldu ama gerek fauller gerekse ofsaytler nedeniyle bu goller geçerli olmadı. Bence ortada ama Gaziantep takımına daha yakın bir maç oldu. Her iki takım da üzülmemiştir bu skora.

OYUNCU PERFORMANSLARI

Kalede Eray iyi performansını sürdürüyor. Bu maçta da 2 kritik kurtarışla Konyaspor’un oyun içinde kalmasına yardım etti. Ama küçük bir eleştiriyi de hak etti bence. Faul verilen pozisyonda rakip oyuncu Eray’a bir müdahalede bulunuyor. Bence de faul. Ama bu tür pozisyonlarda ya kendinizi iyi şekilde atarak faulü göstereceksiniz ya da bu kadar ufak dokunuşa bu kadar kolay bırakmayacaksınız. Art niyetli bir hakeme denk gelse sıkıntı yaşayabilirdik. Ama genel anlamda takımın iyilerindendi. Sağ bek Skubic rakibin hem savunma hem de hücum anlayışından dolayı hücuma çok çıkamadı ama savunma anlamında işini yaptı diyebiliriz. Ahmet Çalık’ı bu maçta oldukça beğendim. Hatasıza yakın oynadı. Aynı cümleleri Abdülkerim için söyleyemiyorum ne yazık ki. 2 haftadır sallanan bir Abdülkerim görüyoruz sahada. Özellikle gereksiz top kayıpları başına/başımıza iş açabilirdi. Daha dikkatli oynaması lazım. Guilherme ise bence yine mükemmele yakın bir oyun oynadı. Takımın çok üstünde bir performansı var. Jevtovic standartını yine yakaladı. Ben oyununu beğendim. Diomande için ise aynı şeyleri söyleyemiyorum. 2 haftadır takımın en iyilerinden olan Dio, bu maçta da istekli ve diriydi. Ama özellikle oyun kurarken yaptığı pas hataları başımıza iş açabilirdi. Neyse ki sıkıntı çıkmadı. Milosevic, İlhan Hoca geldiğinden itibaren daha istekli ve takım için bir şeyler yapmaya daha gayretli. Ama bu yetmiyor ne yazık ki. Bence performansı takımın oldukça gerisindeydi. Sekidika hızlı ve çabuk bir oyuncu. Ama bu hız ve çabukluğu topla birlikte yapmaya çalıştığında senkronizasyonda sıkıntılar yaşayabiliyor. Umarım skora da artık katkıda bulunabilir. Amar Rahmanovic’i her geçen gün daha fazla oyunun içinde görmek beni mutlu ediyor. Bu maç için çok da iyi performans sergilemese de gün geçtikçe daha iyiye gittiğini görmek sevindirici. Cikalleshi saha içindeki duruşuyla Konyaspor karakterini yansıtan bir oyuncu. Her ne kadar oyuncu kalitesi tartışılsa da saha içindeki mücadelesi tartışılmaz. Bu maçta da sahanın içinde her şeyini verdi. Ben mücadelesinden oldukça memnunum. Sonradan oyuna giren Amir ve Erdon için yorum yapmak ne kadar doğru bilemedim. Ama Miya için birkaç kelam etmek isterim. Ben uzun süredir, son dönem Bajic performansı hariç, bu kadar takımını eksik bırakan bir oyuncu performansı izlememişimdir herhalde. Miya resmen takımı 10 kişi bırakmış bir performans sergiledi. Kravets’e uygulanan davranışın aynısının Miya’ya da göstermek gerektiği kanaatindeyim. Hem oyuncu hem de Konyaspor menfaatleri için.

HAKEMLER NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

Maçın hakemi için de bir şeyler söylemek lazım. Maçın hakemi maçı oyunculara bıraksa ve maçı oyuncular idare etse inana bu kadar yanlış kararlar verilmezdi herhalde. Verdiği-vermediği fauller, gösterdiği-göstermediği kartlar ile maçın yıldızı oldu resmen! Guilherme’nin aşil tendonuna olan basmaya nasıl kırmızı çıkmaz inanılır gibi değil gerçekten. Hele ki yardımcılarını saymıyorum bile. Böyle hakemler olduğu sürece oyun içinde kalmak kolay değil inanın.

KRİTİK 5 HAFTA

Konyaspor’un önünde kritik bir 4 maçlık seri var. Bu maçlar sırasıyla Başakşehir(D), Fenerbahçe, Kasımpaşa(D),Alanya. İlk yarıdaki bu 4 maçlık seriden 6 puan(Fenerbahçe ve Kasımpaşa galibiyetleri) ile çıkmıştık. Ben yine bu seriden alınabilecek 6 puanı güle oynaya kabul ederim açıkçası. Ama bu süreci mümkün olduğu kadar az hasarla kapatmak Konyaspor’un puan hedefinden daha önemli bir hedef olmalı. Umarım maksimum puan ve moralle bu süreci aşabiliriz.

Selamlar,saygılar…