Klişe bir cümledir, ‘futbolda hataya yer yok’. Bu maç da adeta o klişenin tezahürü olan bir maç oldu bizim için. Maç öncesi rakip takımın ve oyuncularının formu ve bizim sakatlıklarla beraber formsuzluğumuz birlikte değerlendirildiğinde 1 puan iyidir diye düşünmüştüm kendimce. Öyle de bir maç geçirdik aslında. Maçın başında daha derli toplu oynamaya çalışan, topun arkasına geçen ve fırsat bulursak hücuma çıkmaya çalışan bir takım hüviyetindeydik. Rakip takım birkaç iyi pozisyon bulmasına rağmen özellikle kalecimizin kurtarışlarıyla maçın içinde kalıyorduk. Golü de bulduk ama futbol hatalar oyunu ne yazık ki. Hatalar silsile halinde geldi. Önce oyuncularımız sonra İsmail Kartal… Uzun lafın kısası, futbol böyle bir oyun. Hatalar oyunu… Hatalarla kaybettik.

MAÇ ANALİZİ

Geçen hafta içeride alınan 1 puan sonrası çoğu taraftarımızın beklentisi bu alınacak bir 3 puandı. Ama benim görüşüme göre ligin iyi ekiplerinden birisi olan Hatayspor deplasmanında alınacak 1 puan benim için yeterliydi. Aslında maç bizim istediğimiz gibi başlamıştı. Hatayspor’a çok fazla alan vermeden oynamaya çalışıyorduk. Sehic’in çeldiği olağanüstü kurtarışı dışında her şey bizim istediğimiz gibi gitti ilk 30 dakikada. Derken golümüz de geldi. Sonra ilk yarı 1-0 bitecek derken bir anlık hata sonrası Boupendza’nın harika golü geldi ve devre 1-1 bitti. İkinci yarıya çok da iyi başlamadık. Özellikle rakip takım üstümüze geldiğinde faullerle durdurarak zaman kazanmaya başladık. Ama bir şekilde maçın içinde kalıyorduk. Ama kaleci ile Ahmet’in bir anlık anlaşmazlığı golü getirdi. Gole kadar hiçbir şey yapmayan Erdon ve Shengelia’nın oyunda kalması Konyaspor adına her dakika olumsuzluk olarak yansıyordu. Hoca bu iki oyuncuya gereksiz tahammül etti. O dakikadan sonra geride bekleyip bizim top yapmamıza izin veren Hatayspor kalesinde ciddi anlamda etkili olamadık.  Maçın son anlarında ise Skubic’in harika ortasında Ahmet’in golü gelmişti. Adeta çölde bir vaha gibiydi bizim için. Ama o da VAR’dan döndü. Deplasmanda 1 puan çok iyi olacaktı ama olmadı, olduramadık.

OYUNCU PERFORMANSLARI

Kalede Sehic goldeki iletişim hatası dışında harika oynadı. İletişim hatası diyorum ama belki de Sehic Ahmet’e ‘’bırak’’ dedi ama o duymadı. Bilemiyorum… Skubic ilk geldiği günlerdeki gibi bir performansı var. Allah nazarlardan korusun. Abdülkerim ve Ahmet iki ciddi hata yaptılar. Bence ortalamalarının altındaydılar. Özellikle Ahmet’in hatası maçın skoruna direkt etki etti. Guilherme yine iyiydi. Attığımız golde ve daha sonra hücumda yaptığı ortalarda çok etkiliydi, beğendim. Amir-Jevtovic ikilisi bence kötü değildi ama en iyi performansları da değildi bu maç. Shengelia ilk yarı vasattı. İkinci yarı ise hiç yoktu oyunda yine. Erdon ne yazık ki bu seviyenin oyuncusu olmadığını kanıtlarcasına bir maç oynadı. Cikalleshi uzun süre oynamamanın verdiği fiziksel eksiklik ve formsuzlukla oynadı ama anlayabiliyorum. Cikalleshi ise fizik olarak tam hazır olmasa da golcü olmanın verdiği doğru yerde doğru zamanda bulunma işini yine harika yaptı ve güzel bir gol attı. Ona çok ihtiyacımız olacak. Sonradan giren Milosevic ise hâlâ tam anlamıyla kendinde değil. Yakın zamanda da toparlanacağa benzemiyor. Umarım devre arası toparlar.

İSMAİL HOCA’NIN PERFORMANSI

Bu maç çerçevesinde değerlendirildiğinde, İsmail Hoca’nın oldukça formsuz bir maç geçirdiğini söyleyebiliriz herhalde. İlk 11’de çıkan Erdon ve Shengelia’ya 80-90 dakikalar dayanabilmesini gerçekten anlayamadım. Geçtiğimiz hafta yaptığı ve başarılı olduğu taktik olan Uğur’un santrafor bölgesine geçme hamlesini bu maçta neden denemedi bunu da anlayamadım mesela. Hoca bazen oyun içinde akıl tutulması yaşıyor ve bizim gibi maçı izliyor. Umarım yardımcıları veya kendisi bu durumu en yakın zamanda çözerler.

ELEŞTİRİNİN DOZUNU AYARLAMAK

İsmail Hoca apar topar takımın başına geçirildi. Kendisi de oyuncular da hatta taraftar da ne olduğunu bile anlamadı. Gelir gelmez maçlara çıktı. Bu açından değerlendirildiğinde ve  toplanan 19 puan üzerinden yorumlandığında bence başarılı bir sezon geçiriyor, geçiriyoruz. Ama sezon başından beridir oyun içini doğru okuma ve zamanında müdahale konularında eksikleri var. Bunu eleştirmem İsmail Kartal’ı göndermek istediğim anlamına gelmiyor tabi. Bence bu kadroya göre bu puan başarıdır. Ama tüm bunlar hocanın eksikliklerini vurgulamamızı da engellemiyor, engellememeli. Bu eleştirilerimizin temel sebebi ‘’Konyaspor’u nasıl daha iyi duruma getirebiliriz’’i tartışmak. Ez cümle, eleştiri elbette ki olacaktır ama bu eleştiriler temellendirilip takıma katkı açısından yapıldığında. Kişiselleştirmeden, küfür etmeden…

TRANSFERLER SON GÜNE KALMAMALI

Ayın 5’inde başlayacak devre arası transfer dönemini verimli geçirmek zorundayız. Bir tane iki yönlü orta saha, bir tane çalım atabilen ve skor katkısı olan sol kanat oyuncusu ve bence bir tane de kontra atak’a uyumlu, hızlı ve bitirici bir forvete ihtiyacımız var. Umarım bunlar için zaman kaybetmeden imzalar atılır. Eğer son günlere kalırsa transferler yine ikinci devre stresli günler, maçlar bizi bekliyor olur.

Selamlar, saygılar…