Geçtiğimiz hafta yaptığım yorumda Konyaspor’un oyununun umut vermediğini ve bu şekilde devam etmesi durumunda değişikliğin kaçınılmaz olduğunu belirtmiştim. Hele ki bu hafta ligin lideri Fenerbahçe ile oynadığımızı ve kadrodaki ciddi eksiklikleri düşününce Kasımpaşa maçının daha değerli olduğu sonucuna varmıştım. Ama yanıldım. Konyaspor bizleri zaten 2 yıldır şaşırtıyor. Alması gereken maçları(direkt rakibi olan) alamayan ama sansasyonel sonuçlar alabilen bir kulüp haline geldi Konyaspor. Ligde kazandığı son dört maç Başakşehir,Trabzon,Beşiktaş ve Fenerbahçe. Bunu tamamen ‘’maçlara verilen önem’’ olarak adlandırmak da doğru değil kanımca. Farklı değişkenler mevcut. Görünen o ki,kendi adıma konuşmam gerekirse, bu sezon yine oldukça fazla yanılacağım. Ezcümle, Konyaspor şaşırtmaya devam ediyor ve belli ki daha şaşırtmaya devam edecek. Umarım hayattaki tek yanılgımız bu şekilde şaşırmak olur.

MAÇ ANALİZİ

Konyaspor’un eksikleri oldukça fazlaydı ve bazı bölgelerde yedek olarak muadil oyuncuların bile bulunmadığı bir maça çıktık aslında. Hal böyle olunca biraz kötümserdik. Ama maç ilerledikçe içimize bir rahatlık gelmişti. Çünkü Konyaspor rakibine alan vermeden,bloklar arası mesafeyi savunmada bozmadan oynamaya çalışıyordu. Özellikle rakibin ön alan presi tercihinde bulunmaması bizim için, bence, ciddi bir avantaj sağladı. Ön alan presinden çıkmanın iki yolu var. Birincisi çok fazla pas yaparak topu boş alanlara taşıyabilmek, ikincisi ise uzun oynayıp oradaki istasyon sayesinde boş alanlar yakalayabilmek. Ama her ikisinde de oyuncu yetenekleri ön plana çıkıyor ve bunu yapabilecek oyuncu sayısı bizde çok fazla mevcut değil(di). Hal böyle olunca Fenerbahce 2.bölgede bekledi ve biz de rahat bir şekilde top dolaştırdık. Rakip oyuncuların bir süre sonra oyun konsantrasyonları düştü böylece. Orta alanda yapılan bir pas hatası neticesinde Kravets’in akıl dolu pası ile Milosevic bomboş pozisyonda kalecinin üzerinden aşırtmak istedi fakat başarılı olamadı. Bu bence oldukça lakayt bir bitirişti. Eğer maç böyle bitmemiş olsa bu pozisyon çok konuşulurdu. Sonra ise rakibin bizim sol kanadımızdan yaptığı atakta topu pasla içeriye çevirmesiyle Pelkas çok iyi bir vuruş yaptı ve gol oldu. Çok şükür ki öncesinde rakip oyuncu topa elle dokunduğu için gol iptal oldu. İkinci yarı ise ilk yarıya benzer fakat rakibin biraz daha önde baskısıyla başladı oyun. Rakip sürekli olarak kanatlardan orta yaparak dönen topları almayı ve savunmanın hatasını bekledi. Ama oyuncularımızın iyi oyunu ile bu bize avantaj olarak geri döndü. Golümüzden önce sol tarafımızda iki kere açık verdik. Bunlardan birinde Valencia içeri çevirdi Skubic önemli bir müdahale yaptı. Diğerinde ise Samatta iyi bir vuruş yaptı fakat Sehic çok iyi kurtardı. Derken dakikalar 67’yi gösterdiğinde kullanılan bir korner neticesinde top ceza alanı dışına çelindi. Dönen topu Guilherme arka direğe kesti ve Shengelia kafasıyla indirdi. Bizler ve bütün futbol kamuoyu Jevtovic’in ne yapacağını düşünüyorduk. Ben herhalde şut için bir arkadaşına pas verir demiştim açıkçası. Ama öyle bir vuruş yaptı ki, sezonun golünü adeta ligin 8.haftasında attı. Acayip bir vuruş gerçekten. İkinci golümüze kadar rölanti bir maç oldu ve ikinci gol sonrası rakibin denemeleri oldu ama moral kazanmış bir Konyaspor maçı rahat bir şekilde bitirdi.

OYUNCU PERFORSMANLARI

Sehic yine maçın kahramanlarındandı. Mükemmele yakın oynadı. Skubic savunma anlamında istekli ve dirayetliydi. İkinci yarıdaki golden öncesi pozisyonda rakibin ve topun önüne çok iyi uzandı. Adil maksimumuyla ve harika oynadı bence. Daha fazlasını beklemek hem oyuncuya hem de bize zarar. Maçın adamı olan Abdülkerim çok iyi oynadı. Oyunu oldukça iyi yönlendirdi. Baskıları iyi kırdı dönem dönem. Maçta golümüzden önce 2 kritik hata yaptı ama çok nazar boncuğu olsun o da. Açık alanla rakiple kalmadığı sürece başarılı olacaktır. Guilherme hem savunma hem de hücum anlamında bence geldiğinden beridir en iyi maçını oynadı. Çok beğendim. Jevtovic savunma anlamında yine elinden geleni yaptı. Ama kısıtlı olan hücum gücüyle öyle bir gol attı ki uzun süre unutulacak bir gol değil. Maçın en kötüsü Oğuz Kaan Güçtekin’di bence. Oldukça yetersiz bir performans sergiledi. Şu haliyle değil ilk 11’i ilk 18’i bile hak etmiyor bence. Altyapıdan bir oyuncu oynatsak bunun kadar silik performans sergiler miydi bilemiyorum. Milosevic ortalama bir performans sergiledi bence. Biraz üstüne koyarsa çok daha farklı bir Konyaspor izleriz. Miya açık alanda oynanan oyunlarda daha etkili oluyor. Bence hala maksimum performansında değil. Cikalleshi bence oldukça faydalı oynadı. Bir zamanlar Rangelov’un yaptığı göreve yakın bir görevde oynadı. Sürekli rakip stoperlere,kaleciye pres yaptı. Milosevic ile dönem dönem yer değiştirdiler. Maçta diğer arkadaşlarının boşluklarını kapattı. Hücum olarak etkisizdi ama fazla da beklentiye girmemek gerekiyor. Cikalleshi’den bu şekilde faydalanmalıyız zaten. Bitirici değil yardımcı… Kravets ise uzun süredir takımda olmayan bir boşluğu layıkıyla dolduruyor. Ayaklarına sağlık. Tek korkum sakatlanması. O zaman ciddi anlamda sıkıntı yaşarız gibi duruyor.

İSMAİL KARTAL DEĞERLENDİRMESİ

İsmail Hoca sezon başladıktan sonra alelacele takıma kazandırıldı. Takımla çok çalışma imkanı olmadan maçlara çıktı. Milli araya kadar takımdaki durumdan dolayı pek eleştiremedik kendisini. Haksızlık da olurdu zaten. Ama milli aradan sonra oyunun daha da kötüye gitmesi ve direkt rakiplerimizi yenemememiz sonrasında vereceği tepkiyi merak ediyordum açıkçası. Çünkü bu anlarda oyunculara vereceği reaksiyonlar takım içindeki havayı da ciddi anlamda etkiliyebiliyor. Antep mağlubiyeti ve ardından içerideki Başakşehir mağlubiyeti geldi. Hoca maç sonrası,kendine kızgınlığından olsa gerek, ‘’kadronun kapasitesi bu’’ tarzı açıklamalar yaptı. Kimse Başakşehire yenildin diye sana kızmaz hocam merak etme. Ama ortada da gelecek vadeden bir futbol görmek istiyor taraftar. Ayrıca Milosevici taraftar önüne atmak ne derecede doğru bilemedim. Bu şekilde oyuncu kazandırılmaz hocam.

Gelelim bu haftaya… İsmail Hoca takımını çok iyi hazırlamış. Fenerbahçenin nasıl hücum yapacağı konusunda net bilgiler verilmiş oyunculara ki hemen hemen hatasız oynadılar oyuncular. Hocayı ve oyuncuları,eksik kadroya rağmen,bu haftaki iyi oyunları ve galibiyetinden dolayı kutlarım. Çok iyi hazırlanmış bir takım vardı. Bu açıdan İsmail Hoca ve ekibini tebrik etmek gerek. Umarım bu galibiyet İsmail Hoca'nın psikolojisini düzeltir. "Eldeki malzeme bu" durumundan kendini kurtarıp "ben bu oyunculara güveniyorum" noktasına gelebilir umarım İsmail Hoca. Umarım bu başarılar daim olur.

Selamlar,saygılar…