Uzun yıllardan beridir kullanılan ve özellikle son zamanlarda revaçta olan ve Türkçe’ye ‘’bir yeri daha önce görmüş olma veya bir olayı daha önce yaşamış olma duygusu’’ olarak çevrilen ‘’dejavu’ kelimesi Konyaspor son yıllarını o kadar iyi anlatıyor ki başlığı bu kelime olarak belirledim bu yüzden. Son 2-3 yılına bakıldığı zaman inişli-çıkışlı bir performans sergileyen Konyaspor, geçen sene kılpayı ve mucizevi olarak ligde kalmayı başarabilmişti. Alman teorik fizikçi Albert Einstein deliliği "aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek " diye tanımlıyor. Geçen sezondan gerekli dersler alınmamış olsa gerek, aynı hatalı kararları tekrarlayarak farklı bir sonuç bekleyerek adeta Einstein’a selam çakıyoruz. Geçen sezon ilk yarı sonlarına doğru yaşadığımız acaba Hocayı göndersek mi? Sorularını şu an yine kendimize soruyoruz. Geçtiğimiz sezon takım ve hoca arasındaki kopan bağı devre arası koparmayarak devam etme kararını almıştık. Bu da yeni gelecek hocaya transfer yapma imkanını vermemiş ve sezon sonuna kadar çile çekmiştik. Şimdi ise benzer sorun ve benzer soru ile karşı karşıyayız. Umarım bu karar şimdi verilebilir.

MAÇ ANALİZİ

Bu maçın analizini nasıl yapsak diye çok düşündüm. Aslında maç analizi yapmamak en güzeli ama okuyucularımıza saygımdan dolayı bir şeyler söylemek isterim açıkçası. Antalyaspor bloklar arası mesafeyi kısa tutarak ve oyunu kendi sahasında kabul ederek oynadı. Yaklaşıl 30-40 metre mesafede oynadığı için kendini de çok yormadan kendilerine göre akıllı bir futbol oynadı diyebiliriz. Dönem dönem defans bloğunu beşli hatta altılı gördük. Türk futbolunun en büyük problemlerinden biri olan kapalı defansları açma sorunu bu maçta da baş gösterdi. Bu tarz oynayan takımları tamamen ortadan saldırarak delmek imkansıza yakın. Olabildiğince rakibi yatay olarak genişletmek ve topun hızını artırmak gerekiyor. Biz de özellikle çıkardığımız ilk 11 tercihiyle bunu denemeyeceğimizi belirttik. Top bizdeyken ileri hatta 4’lü blok(Cikalleshi-Kravets-Amir-Ömer Ali) halinde statik olarak savunma bloğunun arasında kaybolduk. Bu hareketsizlik de oyunu ileriye taşımamızı engelledi. İkinci yarı yapılan Bytyqi değişikliği biraz olsun bize çeşitlilik katsa da kondisyon olarak 70. dakika civarlarında nefesimiz tükendi. Oyuna bu dakikalarda giren Amar Rahmanovic’in etkisiz oluşunun bir nedeni de bu oldu. İlk yarı rakip sahada oynanan oyunda olacak bir Rahmanovic’in ben tehlike yaratabileceğini düşünüyordum. Maçın son 20 dakikası ise tamamen Antalyaspor’un yönlendirmesi ile geçti. Pozisyon da yakaladılar ama değerlendiremediler. Ersun Hoca biraz daha erken değişiklikler yapabilseydi kazanma ihtimalleri de vardı.

OYUNCU PERFORMANSLARI

Kalede Eray hatasız bir oyun sergiledi. Skubic ileriyi zorladı ama alınan önlemler dolayısıyla etkili olamadı. Ahmet-Abdülkerim ikilisi önceki haftalara göre daha iyi bir oyun sergilediler. Sağ bek, pardon sol bek, Barış Yardımcı nasıl yıllardır sol bek oynamış anlayamadım. Çok ciddi kademe hataları yapıyor. Yerini sık sık kaybediyor. Bence sağ bek yedeği dışında oynamamalı. 6 numara Jevtovic görevini layıkıyla yaptı bence. Hatta gole de en yakın oyuncumuzdu kendisi. Amir mümkün olduğunca oynamaya çalıştı ama ön tarafın etkisizliği onun oyununu da etkiledi. Sağ kanatta Ömer Ali defansif olarak iyiydi ama ofansif olarak hemen hemen hiç etkili olamadı. On numara mevkisinde oynayan Musa, o bölgeyi ciddi yadırgadı. 8 numara için bile hücum yönü tartışılan Musa’nın o bölgede oynamasını anlayamadım. Doğal olarak çok kötüydü. Belki de maçın en kötü isimlerinden birisi ise Cikalleshi’ydi. Normal şartlarda teknik olarak bir şey beklenilmeyen ama fizik olarak her zaman katkı veren Çiko bu sefer fizik olarak da kötüydü.Sık sık pas hataları yaptı. Kravets ise son 3 haftadır oynadığı kötü futboluna bir yenisini daha ekledi. O kötü oynadığında Konyaspor’un kazanma ihtimali ciddi oranda düşüyor.Oyuna sonradan giren Bytyqi yine etkili oldu. Defansif olarak sıkıntılı bir oyuncu da olsa bu kadroda olmazsa olmaz oyunculardan birisi. Özellikle de bu kadar katı savunma yapan takımlara karşı duran top kullanmasıyla. Amar Rahmanovic hakkında değerlendirme yapmak için erken olduğunu düşünüyorum. Zira önde oynadığımız dakikalar değil geride oyunu kabul ettiğimiz ve rakibin topla oynadığı dakikalarda oyuna girdi.

KONYASPOR’UN SPORTİF AKLI KİM?

Sezon başı Bülent Korkmaz ile anlaşmazlığa neden olan Cikalleshi transferini yapan(bu transferi doğru ya da yanlış olarak değerlendirmiyorum) ve kendince bir planlaması olduğunu belirten ve hatta hoca gönderebilen Konyaspor, nasıl oluyor da İsmail Hoca’nın her istediği transfere onay verebiliyor? Yani Oğuz Kaan transferine onay veren, üstüne Diomande’yi alan ve Barış Yardımcı transferlerini yapan Konyaspor yönetim aklı nerede? Sezon başı transfer bile yapabilen akıl bu takıma 6 aydır oynamayan ve sakatlık problemi olan Diomande, hoca tarafından talep edildiğinde niye o üstün aklını çalıştırmıyor? Ya da sol bekin yokken sağ bek yedeği isteyen hocaya ‘’ hocam sol ayaklı ve esas mevkisi sol bek olan başka bir oyuncu bakalım’’ diyemiyor? Ben bu soruların cevabını merak diyorum.

Selamlar,sevgiler değerli Konyasporlular...