Afrika pazarı, yıllardan beri horlandı, küçük görüldü vs. Bugünkü yazımda hor gördüğümüz Afrika pazarının yapısı ve ülkemiz ihracatı içerisindeki yerini incelemeye çalışacağım.

ÖNCELİKLE

Küçük gördüğümüz Afrika’nın son 10 yıl içinde dünya pazarlarından yaptığı ithalatın ortalaması, 581 milyar dolar. 2020 yılı toplam ithalat değeri ise küresel salgın neticesinde 2019’da 574 milyar dolardan, 2020 yılında, 495 milyara düşmüş olan büyük bir pazar

AFRİKA İTHALATI

Grafiğe baktığımızda son 10 yıl ortalamasında Türkiye’nin Afrika’nın ithalatından aldığı pay yüzde 2

TÜRKİYE’NİN AFRİKA’YA İHRACATI

Afrika’ya 2001 yılında 1,2milyar dolar olan ihracatımız, ilk defa10 milyar eşiğini, 2011 yılında 10,7 milyar dolar ile geçerken, 2020 yılında ise 15,8 milyar dolar olarak gerçekleştirmiş.

Son 10 yıllık Türkiye’nin Afrika’ya yaptığı ihracat ortalamasında yüzde 8’lik bir paya sahip olduğu grafikte net olarak gözükmekte.

GEÇTE OLSA

Afrika pazarının, kıymetini anlamış bulunmaktayız da

İHRACATTA EN BÜYÜK ENGEL VE TEHDİT

Gümrük Birliğidir.

TEHDİTTİR

Çünkü yüzde 50 oranında ihracatımız, AB 27 olduğu için bu pazarda meydana gelen bir talep daralması veya kriz olduğu gibi ihracatımızı ters düz eder. Örnek mi 2008 krizi ve 2020 Küresel Salgın krizi.

ENGELDİR

Gümrük Birliği, dış ekonomi politikamızı esir almıştır. Şimdi diyoruz ya, Afrika pazarı için açılalım. O zaman sorayım. Hadi bakalım İstediğin hangi Afrika ülkesi ile Serbest Ticaret Anlaşması yapabiliriz?  Söyleyin bana. Ben herkes adına cevap vereyim. Gümrük Birliği buna izin vermiyor

O HALDE

Dış ekonomik politikalarımızda bağımsızlığımızı kazanmak istiyorsak, atacağımız ilk adım, AB ile Gümrük Birliğini iptal edip, aynı İngiltere’nin yaptığı gibi yeni bir Serbest Ticaret Anlaşması yapmaktır.

SONUÇ: Aklın yolu bir demişler, ikilettiğin zaman olmuyor işte.