YGS ÖNCESİ SON KONUŞMALAR !
Yazıma ilk olarak üst düzey bir çalışma temposu yaşamış, elinden geleni yapmanın haklı gururunu yaşayan ancak hem psikolojik hem de fiziksel olarak yoğun bir temponun ardından son günlere yaklaştıkça birçok öğrencide bir bıkmışlık, bir motivasyon düşüklüğü, bir kazanamama düşüncesinin sizleri etkisi altına aldığını görüyorum. Öncelikle bu türden belirtileri olan öğrencilere şunu söylenebilecek şey: Siz ne yapıyorsunuz? Sınavı kazanamama duygusunu destekleyen mantıklı gerekçeleriniz yoksa bu durumun zihinsel yıpranın ve belki de sınav kaygısının size düşündürdüğü bir zihin yanıltması. Bir zihin yanıltması derken şu cümlenin devamını getirmenizi istiyorum:
Kazanamam, çünkü ????????????..
Kazanamam, çünkü istemedim. (Bunu diyebilir misiniz?)
Kazanamam, çünkü ders çalışmadım. (Bunu da diyemeyeceksiniz diye düşünüyorum)
Bu cümlelerin devamı gelmedi değil mi? Ne oldu?
Pekala isterseniz şimdi tam tersini düşünelim ve cümle kurmaya çalışalım. Yani:Kazanırım, çünkü????? cümlesini tamamlayalım.
Kazanırım, çünkü ders çalışıyorum.
Kazanırım, çünkü kazanmayı istiyorum.
Kazanırım, çünkü geleceğimi nasılda olumlu etkileyeceğini iyi biliyorum.
Bu ve benzeri bir sürü cümle kurabilirsiniz.
Olumsuz düşüncelerin bizlere bir faydası yoktur. Gerçekten elinizden geleni yaptıktan sonra sınavınızın girdiğiniz onlarca deneme sınavı kadar kolay olacağını, emeğinizin karşılığını alabileceğinizi, geleceğinizdeki güzel günleri düşünün. Hayal ettiğiniz üniversitenin kapısından ilk girdiğiniz anı hayal edin.
Sınava yaklaştıkça, deneme sınavlarının sayısını mümkün olduğunca arttırmak gerekir. Burada amaç çok deneme çözmekten ziyade, her deneme sınavından sonra yapamadığımız, yanlış yaptığımız soruları neden yapamadığımız konusunu irdelemektir. Her deneme sınavından sonra yapılamayan ya da boş bırakılan soruların konuları üzerinde yoğunlaşıp doğru çözümleri öğrenmek önemli bir eksik tamamlama faaliyetidir.
Tüm bunlara ilave olarak, sınav sırasında kaygı yaşama durumuna da değinmekte fayda var. Kısa bir şekilde ifade etmem gerekirse sınav kaygısını besleyen iki önemli neden vardır. Bunlar:
1-Sınava ciddi manada hazırlanmamış olma,
2-Ailenin doğrudan ya da dolaylı baskı oluşturması.
3- Öğrencinin kendi durum analizini yapmadan yüksek beklentilere girmesi
Birinci madde işin en temel noktası, odak noktasıdır ve yapılması gereken yapılmamışsa yapacak çok fazla bir şey yok. Aileden kaynaklanan durumlar içinse, gördüğüm kadarıyla aileler öğrenci kadar stresli durumdalar. Elbette ki anne ve babaları anlıyorum. Çocuklarının geleceğinin en iyi şekilde şekillenmesini istiyorlar ve çoğu zaman iyi niyetli olarak olsa da yaptıkları çocuklarının olumsuz etkiliyor. Bu süreçte belki de ilk olarak ailenin stresini kontrol etmesi gerekiyor. Çocuğunuz sizin bir kuklanız değil, sizin gerçekleştiremediğiniz ideallerinizi gerçekleştirmek zorunda hiç değil. Bunun da farkına varmak gerekiyor. Her birey kendine özgüdür ve biriciktir. Biri bir başkasına benzemek ya da onun yaptıklarını yapabilmek zorunda da değil. Sınav sırasında soruların çözümü ile uğraşması gereken öğrenciyi sınavdan sonra anneye, babaya, komşuya ne cevap vereceğini düşünmek zorunda bırakmamak gerekmektedir. Tüm bunların üstüne hala sınav stresi yaşayan öğrenci ve ailesinin birlikte bir uzman yardımı alması yararlarına olacaktır.
Beklentilere gelince, her gönül elbette en güzelini ister. Ancak hedeflerin, beklentilerin gerçekçi olması hem öğrencinin üzülmesini hem de ailesinin üzülmesinin önüne geçecektir. Bu nedenle gerçekçi hedefler belirlemek, sahip olduğunuz seviyenin farkında olmak gerekir.
Bu günlerde öğrenciler kendilerini sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissedebilirler. Bu bir algı yanılmasıdır. Öğrenciler yaz tatilinden bu yana sıkı bir çalışma temposu içerisindeler. Konular öğreniliyor, tarama testleri çözülüyor, deneme sınavları yapılıyor. Yani yoğun bir tempo içerisinde olup da hiçbir şey öğrenmemek mümkün mü?
Sınava hazırlanan öğrenciler şunu çok iyi bilmeliler ki aşağı yukarı kendileri gibi sınava hazırlanan öğrencilerin büyük çoğunluğu aynı şeyleri düşünmektedir. Yani kazanamam duygusu, motivasyon düşüklüğü vs. Burada her türlü olumsuz düşünceye rağmen sınava hazırlık, deneme sınavları, eksiklerin tamamlanmaya çalışılması faaliyetlerine devam edilmelidir. Kendinizi bisikletle yokuş çıkmaya çalışan bir kişi olarak düşünün. Hızınız iyice azalmış olabilir ama pedal atmaya devam ettikçe hem dengede kalacaksınız hem de hızınız iyice yavaşlasa da yokuş çıkmaya devam edeceksiniz. Burada pedal atmayı bırakmak her şeyi berbat edebilir.
Sınava girilecek yerler dün (05/03/2015 Perşembe günü) belli oldu. Sınava gireceğiniz okulu, sınıfı hatta sırayı bile gidin görün. Bunun dışında en çok sorulan sorulardan biride Nüfus cüzdanımdaki resim bana benzemiyor sorusudur. Henüz vakit varken nüfus cüzdanlarınızı değiştirmenizi öneriyorum. Ancak resim size benziyorsa önemli bir sorun çıkmayacağı kanaatindeyim.
Sınava yaklaştıkça özellikle son hafta yaşantınızda, mesela beslenme, uyuma gibi konularda uç noktada bir değişiklik yapmamanız yararınıza olacaktır. Hemen belirtmeliyim ki tüm sezon boyunca öğrencilerime ifade ettiğim gibi gece 00:00 ile 06:00 saatleri arasını uyuyarak geçirmeye dikkat edin. Uyku düzeninizi son hafta bozmayın. Geceler boyu ders çalışıp uyku düzenini sağlayamadan sınav gecesi uyumaya çalışmak biraz zor olabilir. Zaten bir rehberlik uzmanı olarak evvelden beri gece saatlerinde ders çalışma fikrine karşı olmuşumdur. Gece vakti uyku vaktidir. Uykunun ve beslenmenin hakkını iyi vermek gerekir ki ertesi gün daha sağlıklı düşünebilelim. Her zaman sizlere ne derim: Neyi, Nerede, Ne zaman, Nasıl yapacağınızı bildiğiniz zaman sorun kalmaz.
Diyelim ki sınav sırasında tıkandınız kaldınız. Endişe etmeye, telaşlanmaya meydan vermeden kalemi bırakın, arkanıza yaslanın, derin bir nefes alın ve içinizde tutun, sonrasında mümkün olduğunca yavaş bir şekilde nefesi verin. Bunu 2-3 defa yapın. Stresinizin azaldığını, dikkatinizin yeniden toplandığını, motivasyonunuzun arttığını sizlerde göreceksiniz.
Son olarak şunu tavsiye etmem gerekir diye düşünüyorum. Sınav başarıları ya da başarısızlıkları insanın mutluluğu üzerinde doğrudan rol oynamaz. Mutluluk dediğimiz şey insanın hayatı nasıl algıladığı ile ilgilidir. Okumamış, az para kazanıp çok mutlu olanlarla, üniversiteler bitirmiş, çok para kazanıp hiç mutlu olmayan insanları çevrenizde her daim görebilirsiniz.
Ben şimdiden 15 Mart 2015 Pazar günü YGS' ye girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum. Allah yolunuzu ve bahtınızı açık etsin. Doğru şıklar sınavda sizlere parıldasın.