Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bireylerin de gelişim alanları değişiklik gösterdi. Prof. Dr. Firdevs Güneş, zihinsel verimliliğin eğitime adapte edilmesi gerektiğini belirterek, zihinsel verimliliği 4 boyutta ele aldı. Eğitimde temel amaçlardan biri olan öğrenme becerisinin artması için zihinsel verimliliğin de artması şart. Konunun uzmanları düşünme, sorgulama, karar verme, sorun çözme, iş birliği yapma, girişimcilik, yenilikçilik gibi zihinsel becerilerin artmasının, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırdığını söylüyor. Prof. Dr. Firdevs Güneş, verimliliğin diğer alanlarda olan öneminin eğitimde de geçerli olduğunu aktarırken teknolojik gelişmelerin her alanda olduğunu ve bireylerde zihinsel verimliliğin ise zorunlu olduğunu ifade etti.
‘ZİHİNSEL KAYNAK, BİLGİ VE BECERİLERDEN OLUŞUR’
Zihinsel verimliliğin birey yetiştirmede önemine dikkat çeken Güneş, kalkınmanın akıllı insan ve teknoloji olmadan mümkün olamayacağını vurguladı. İnsan ve teknolojiden alınan verimin de nitelikli bir eğitim ve bilimsel alt yapıyla mümkün olacağını savunan Güneş, “Kısaca kalkınma için zihinsel becerileri gelişmiş bireyler yetiştirmek zorunludur. Akıllı insan gücü hem fiziksel kaynakları hem de işle ilgili bütün zihinsel kaynakları harekete geçirerek üretim sürecini yönetir. Yani birey sahip olduğu bütün fiziksel ve zihinsel kaynaklarını kullanarak bir işi ya da görevi yapar. Fiziksel kaynaklar işin gerçekleştirilmesi için gerekli araç ve gereçlerdir. Zihinsel kaynaklar ise bireyin sahip olduğu bilgi ve becerilerden oluşmaktadır. Görev sırasında birey bildiği bütün kavram, bilgi, yöntem, teknik, süreç ve özel bilgileri harekete geçirerek uygulamaya aktarmaktadır. Eğitim sürecinde de böyledir.” ifadelerine yer verdi.
4 BOYUTTA ELE ALINIR
Güneş, bireyin zihinsel kaynaklarını geliştirmesi ve etkili kullanmasının, verimliliği de beraberinde getirdiğini vurgularken zihinsel verimliliğin öğrencilerde dil ve zihinsel becerileri geliştirme, dikkati toplama, odaklanma, özgüveni artırma, stresi ve duyguları yönetme, öğrenmeye güdülenme gibi çalışmalarda başarısını arttırdığına dikkat çekti. Verimliliği geliştirme adına atılabilecek adımları sıralayan Güneş, verimlilik çalışmalarını 4 boyutta ele aldı. Güneş, “Bu boyutlar, birbirine bağlı ve karşılıklı olarak etkileşim halindedir. Bunlardan biri dil becerileridir ve dil becerileri, merkezi bir konudur. Zihinsel verimlilik için dinleme, okuma, yazma, konuşma, anlama gibi dil becerilerini geliştirmeye öncelik verilmelidir. Dil öğrenmenin kalbi, beynimizin sınırsız bir becerisidir. Dille öğrenir kendimizi geliştirir ve geleceğe yön veririz. İkincisi zihinsel becerilerdir ve öğrenme, düşünme, inceleme, sorgulama, sorun çözme, karar alma gibi işlemlerin sürekli uygulanmasıyla geliştirilir. Öğrenme sürecinde zihin aktif olmalıdır. Duygusal becerilerle dikkati toplama, odaklanma, stresi yönetme, öğrenme isteğini artırma, kaygıyı azaltma, öz saygı ve özgüveni geliştirmeye odaklanır. Bu aşamada strese dikkat edilmelidir. Stres beyindeki nöronların hareketini kısıtlar ve öğrenmeyi engeller. Bu durum matematik çalışmalarında açıkça görülür.” diye konuştu.
EN BÜYÜK ENGEL KAYGI!
Kaygının, gelişim önündeki en büyük etkenlerden biri olduğunu anımsatan Güneş, konuyu şu örnekle açıkladı: “Her öğrencinin matematik yeteneği vardır. Ancak matematik kaygısı yüzünden zorlanırlar. Öğretmen ‘öğrenebileceklerini’ söyleyerek öğrenmeye güdülemelidir. Ayrıca stresi yönetmeyi öğretmelidir. Stres normaldir, stres öğrencinin başarma isteğinden gelir. Ancak bazıları stresini iyi yönetir. Stresi kontrol etmek için dengeli bir yaşam, düzenli uyku, yemek ve egzersiz yapmaya dikkat edilmelidir. Sınavda olumlu düşünülmeli, başarısızlık akla getirilmemelidir. Başarısızlık hiçbir zaman ödüllendirici değildir. Başarıyı teşvik etmez. Önceki başarılar düşünülmeli, başarısızlıktan başarıya doğru geçilmelidir. Bu kapsamda diğer boyut ise başarıdır. Başarı, öğrencinin kendisi hakkındaki olumsuz düşünce veya duygularından etkilenir. Örneğin ilk sınavda kötü not alan bir öğrenci, yıl boyunca olumsuz düşünce ve duygulara sahip olabilir. Bu dersi geçemeyeceğini düşünebilir. Oysa bunun geçici bir durum olduğunu kabul eder, derse dikkatini toplar, olumlu düşüncelerle yeniden harekete geçerse başarısı artacaktır. Öğrencinin kendisi hakkında olumlu duygular oluşturmasına, olumsuzları terk etmesine, korku ve endişe olmadan öğrenmesi için olumlu düşünceye “geçmesine” yardımcı olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
‘ZİHİNSEL BECERİ, ZORUNLU OLDU’
Bilginin artması ve hızla yayılmasıyla teknolojinin her alanda geliştiğini ifade eden Güneş, insan becerilerinin farklı bir hal aldığını da aktararak, “İçinde yaşadığımız dünyada bilginin hızla artması, yayılması ve teknolojinin gelişmesi her alanı etkilemektedir. Bu nedenle zihinsel becerileri gelişmiş, olayları ve durumları çok yönlü düşünen, anlayan, sorgulayan, zihnini etkili ve verimli kullanan bireyler yetiştirmek zorunlu olmaktadır. Dileğimiz, ülkemizin geleceğine yön verecek öğrencilerimizin düşünen, anlayan, sorgulayan, sorun çözen ve zihnini verimli kullanan bireyler olarak yetiştirilmesidir.” diye konuştu.
HACER CEYLAN