Türkiye’de çok fazla üniversite olması bazı kesimlere göre övünülecek bir şeyken, bazıları tam aksini düşünüyor. Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul ise, ülkede çok fazla üniversite açılmasının eğitim kalitesini düşürdüğünü savundu. Başkan Ertuğrul, bir şeylerin ciddi anlamda düzeltilmesi gerektiğine değinerek, “Her isteyen istediği zaman üniversite açamamalı ve bu şartlar ağırlaştırılmalı. Aksi takdirde bu durumda gençler sadece oyalanıyor” şeklinde konuştu.

5-2-42

BİNA HER YERE YAPILIR AMA…!

Bahattin Ertuğrul, özellikle özel üniversitelere sağlanan teşviklerin, bir üniversite patlamasına yol açtığını belirterek apartman üniversitelerin ortaya çıktığını söyledi. Başkan Ertuğrul, “Kasabalarda üniversiteler yapıldı. Bir şeyin nicelik olarak çok olması niteliği yanında getirmiyor. Çoğu üniversitede yeterli sayıda öğretim elemanı yok. Bazı üniversitelerin kütüphanesinde öğrenci başına 1 kitap düşmediğini biliyoruz. Türkiye’de çok fazla sayıda üniversite var. “Ama bu üniversiteler beklenilen nitelikli elemanı yetiştirebiliyor mu” sorusu tartışılır. Bu kadar çok üniversite olmasını uygun görmüyorum ve her yere üniversite açılınca da eğitimin kaliteli olduğuna inanmıyorum. Bina her yere yapılır. Ama önemli olan o binanın içini güzel bir şekilde vasıflı insanlarla doldurmaktır ve bu zor bir şeydir. Bu konuda eksiğiz. Binamız çok, ama içi boş. Ülkemizde çok fazla üniversite olması eğitim kalitesini düşürüyor” ifadelerine yer verdi.

ÜNİVERSİTELER ADETA BİR PİYASA HALİNE GELDİ!

Şeref: Yazmak iyileştiriyor Şeref: Yazmak iyileştiriyor

Üniversitelerin kesinlikle bağımsız kurumlar olduğunu dile getiren Başkan Ertuğrul, üniversite hocalarının evrene bir şey bırakmaları gerektiğini ve bilimin kimseden emir almayacağının altını çizdi. Ertuğrul, “Baktığımız zaman Avrupa’daki üniversiteler bunu sağlamış. Bizde ise her isteyen ve parasal gücü olan üniversite açtığı için tabelasını asıyor, üniversitesini kuruyor. Dolayısıyla üniversite açmak artık bir piyasa haline geldi. Herkes kazanacağı parayı düşünüyor. Ama bu çok yanlıştır. Üniversiteler aslında bilim yuvalarıdır. Bilim yuvasında bilim üretilir. Bunun aksine siz rektörü atarsanız, rektör tabi ki siyasi iktidar kimse ve onu kim atadıysa, onun dediğinden dışarı çıkmayacaktır. Bu silsile olarak aşağıya kadar devam eder. Yani rektöründen asistanına kadar herkes bilim üretme kaygısından daha çok yerini koruma kaygısını taşıyacaktır. İçinde olduğumuz bu sistem içerisinde insanlar kalmak ve hayata bir şekilde tutunmak istiyor. Ama üniversite ekmek kapısı değildir, bilim üretilecek yerdir. Üniversite hocaları; farklı, bağımsız, hiçbir şeyden korkmayan ve bilim üreten insanlar olmalıdır” dedi.  

5-3-43

‘GİDERLERSE GİTSİNLER’ DENDİ VE GİTTİLER…

Tıp Fakültelerinin gerektiğinden fazla kontenjana sahip olduğunu ifade eden Başkan Ertuğrul, “Giderlerse gitsinler” denilen bir meslek grubu hakikaten de gitti ve bu gidiş her geçen gün artıyor. Ülkemizde doktor yetiştiriliyor ve çok emek veriliyor ama sonrasında çoğu yurt dışına gitmeyi tercih ediyor. Bu çok acı bir şey. Bana göre bu kadar çok tıp fakültesi açılmasının sebebi, yurt dışına giden doktor açığını kapatmak için yapıldı. Ama bu yine de doğru bir şey değil” diye konuştu.

İNSANLAR İŞ BEĞENMİYOR DEĞİL, KARŞILIĞINI ALAMIYORLAR

Toplumda, “herkes üniversite okusun” algısının oluştuğunu söyleyen Başkan Ertuğrul, ülkenin doktora ihtiyacı olduğu kadar taş döken insana da ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. Ertuğrul, “Bizim ara elemana çok ihtiyacımız var ve bunun eksikliğini çok duyuyoruz. Hatta, “Suriyeliler giderse fabrikalar durur” diyorlar. O zaman durmayacak seviyeye getirin. Türkiye’de işsizlik yüzde 10’un üzerinde. İnsanlar uygun şartlarda işe ve insanca yaşayabilecekleri o paraya kavuşurlarsa herkes çalışır ve işsizlik azalır. Önemli olan insanlara, insanca yaşayabilecekleri bir ücret, maaş verilmesidir. Durum böyle olursa herkes üniversitede oyalanmak istemez. Artık üniversite okumanın da çok fazla bir getirisi yok. Ülkede çok fazla üniversite olması ve herkesin üniversite okuması asla övünülecek bir şey değildir. Her yere üniversite yapıldıkça vasıflı ve eğitimli insan sayısı azalıyor. Kısacası eğitimin kalitesi düşüyor. Toplumda bu bilinç oluşmalı. Ama bir şeyi baştan yapmak daha kolaydır, bozulan şeyi düzeltmek ise zordur. Eğer insanlara haklarının karşılığı verilirse bu eğitim bilinci toplumda oturacaktır. “İnsanlar iş beğenmiyor” deniliyor. Ama, “iş beğenmiyor” denilen o insanlar yurt dışına gittiği zaman garsonluk yapıyor. Çünkü emeğinin karşılığını alıyorlar” ifadelerini kullandı.  

5-4-43

ÇOK ÜNİVERSİTE BİR ŞEY İFADE ETMİYOR, ÖĞRETMENLER ATANAMADIKTAN SONRA!

Devletin, iş veremeyeceğini bile bile üniversitelere çok fazla öğretmen adayını kabul ettiğini ve bunu onaylamadığını vurgulayan Başkan Ertuğrul sözlerine son olarak şunları ekledi, “Her yıl ne kadar öğretmene ihtiyaç varsa ve fakültelerde ona göre kontenjan ayrılsa atanamayan öğretmen gibi bir derdimiz olmayacak. Ama ne yazık ki bunun tam aksi gerçekleşiyor ve her yer eğitim fakültesi kaynıyor. Niteliğe yoğunlaşılması lazım. Çok fazla fakülte olması bizi yüceltmiyor. Her yıl onbinlerce insan mezun oluyor ve çok fazla insan işsiz kalıyor. Ama biz buna rağmen üniversite sayımız çok diye övünüyoruz. Bir şeylerin ciddi manada düzeltilmesi gerekiyor. Her isteyen istediği zaman üniversite açamamalı ve bu şartlar ağırlaştırılmalı. Aksi takdirde bu durumda gençler sadece oyalanıyor."

HABER: TUBA KAYA 

5-5-42