RAMAZAN'DA YENİGÜN

Siyasetin beyefendisi ve dervişi Recai Kutan

Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın en yakın çalışma arkadaşlarından ve Millî Görüş Hareketi'nin önde gelen isimlerinden olan Mehmet Recai Kutan 2024 yılında Hak’a yürüdü. Siyasetin beyefendisi olarak bilinen Kutan’ı Yenigün Yazarı Salih Sedat Ersöz anlattı.

Abone Ol

1

Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın en yakın çalışma arkadaşlarından ve Millî Görüş Hareketi'nin önde gelen isimlerinden olan Mehmet Recai Kutan, İsmail ve Hatice Kutan'ın oğlu olarak 5 Nisan 1930'da Malatya’da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Malatya'da tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden 1952 yılında mezun oldu. 1952 - 1969 yılları arasında Devlet Su İşleri'nde çalıştı.

1954 yılında Mebrure Hanım ile evlenen Recai Kutan’ın bu evlilikten İsmail, Abdülaziz Murat ve Ahmet isimli üç çocuğu dünyaya geldi. Eşi Mebrure Kutan kanser hastalığı nedeniyle 12 Kasım 2009'da, 74 yaşında hayatını kaybetti.

1969'da Türk Mühendislik Müşavirlik Anonim Şirketi'ni kurdu. 1974-1980 yılları arasında MSP Genel Başkan Yardımcılığı göreviyle siyasi çalışmaların içerisinde oldu. 1977 seçimlerinde Millî Selamet Partisi'nden Malatya milletvekili, 1977 koalisyon hükûmetinde İmar ve İskân Bakanı olarak görev aldı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra diğer MSP yöneticileriyle beraber 9,5 ay hapis yattı.

1983'ten sonra kurulan Refah Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı oldu ve Refah Partisi'nin Malatya milletvekili olarak tekrar meclise girdi. 1996-1997 yılları arasında 54. Hükümet'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yaptı.

HEP EN ÖNDE OLDU

Refah Partisi'nin kapatılmasının ardından yeni kurulan Fazilet Partisi'nin Genel Başkanlığına seçildi. 1999 genel seçimleri sonucunda bir kere daha meclise girdi. Fazilet Partisi'nin de kapatılmasıyla, 2001 yılında Saadet Partisi'nin kurucuları arasında bulundu ve Kurucu Genel Başkanlık görevini üstlendi. Sürdürdüğü Genel Başkanlık görevini, 11 Mayıs 2003 tarihinde yapılan 1. Olağan Kongrede Necmettin Erbakan'a devretti. Ancak 29 Aralık 2003'te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Necmettin Erbakan'ın kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle görevlerinden ayrılmasını istedi. Bunun üzerine Erbakan, 30 Ocak 2004'te parti üyeliğinden ve Genel Başkanlıktan istifa etmek zorunda kalınca, bu tarihten itibaren Recai Kutan, Genel Başkanlık görevini vekâleten yürütmeye başladı. Kutan, 8 Nisan 2006'da yapılan 2. Olağan Kongre'de, Genel Başkanlık görevine seçildi. 2007 genel seçimlerinden sonra genel başkanlık görevini, 26 Ekim 2008 tarihinde yapılan 3. Olağan Kongrede Numan Kurtulmuş'a devretti.

VEFATINA KADAR YÜKSEK İSTİŞARE KURUMU ÜYELİĞİ YAPTI

Recai Kutan vefatına kadar, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinin yanı sıra, yine kurucuları arasında yer aldığı Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezinin genel başkanlığını da yürüttü.

Ankara'daki Güven Hastanesi'nde 3 hafta boyunca enfeksiyon tedavisi gören Recai Kutan, 7 Ekim 2024 tarihinde, 94 yaşında ebediyete irtihal eyledi. Kutan'ın cenazesi, 8 Ekim'de öğle namazından sonra Ankara Karşıyaka Ahmet Efendi Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığındaki aile kabristanlığına defnedildi.

Kısa özgeçmişini verdiğim siyasetin beyefendisi olan, herkes tarafından hürmet gören ve sevilip sayılan M. Recai Kutan’ı biraz daha yakından tanımaya çalışalım.

1914 yılında 90 bin vatan evladının donup kaldığı Sarıkamış’ta yere düşenlerden biri de Kotanizadeler sülalesinden İsmail Efendi’ydi. Kotanizadeler’in İsmail Efendi de diğer 90 bin asker gibi iyice bitkin düşmüş, donmak üzereydi. Kendinden geçmek üzereydi ki yüzüne kuvvetli bir şamarın indiğini hissetti. “Kalk ulan, burada donup gideceksin” diye bağırıyordu tokadı atan… Yediği şiddetli tokadın etkisiyle gözlerini açtı. Baktı, şamarı vuran askeri tanıdı. Malatya hapishanesinde idam cezalarını infaz eden ve can aldığı için Malatyalılar tarafından pek de sevilmeyen hapishane celladıydı. Vücudu bir daha geriye dönmeyecek şekilde donmak üzereyken cellat imdadına yetişmişti. Cellat tokat atmakla da kalmadı, Kotanizade İsmail’i sırtına aldı, güvenli bir yere taşıdı.

AİLEDEKİ SARIKAMIŞ İZLERİ

Kotanizade İsmail, Sarıkamış’ta bir cellat sayesinde canını kurtarmıştı ama donmanın etkisiyle ayak parmaklarını kaybetmişti. Sarıkamış faciasından 16 yıl sonra, 1930 yılında Malatya’da dünyaya gelen Recai Kutan bu olayı babası Kotanizade İsmail’den defalarca dinlemişti. Babası Kotanizade İsmail, Sarıkamış bozgunundan sonra öğretmen oldu. Malatya’nın en sevilen, en saygı duyulan öğretmenlerinden biriydi. Recai Kutan, babası İsmail Kutan’ın çok sevilip sayıldığını belirttikten sonra babasının öğrencilerinin Türk siyasetinde önemli yerlere geldiğini anlatmıştı. “Hasan Celal Güzel, Yusuf Özal, Metin Emiroğlu, Temel Karamollaoğlu gibi önemli isimlerin babasının öğrencileri arasında yer aldığını” söyleyen Recai Kutan, babası İsmail Kutan’ın yardımsever biri olduğunu da belirterek, “Babam, eski öğrencileri olan iş adamlarını organize eder okuldaki yoksul çocukların elbise ve ayakkabılarını temin ederdi. Gelen herkese kapısını her zaman açık tutardı” demiştir. Recai Kutan da okulun en zeki, en başarılı ve en disiplinli öğrencilerinden biriydi. Okulun Edebiyat Öğretmeni ve Müdürü, ünlü bayrak şairi Arif Nihat Asya idi. Recai Kutan, Arif Nihat Asya’nın bütün şiirlerini ezbere bilir, her ortamda bu şiirlerden birini mutlaka okurdu.

TURGUT ÖZAL İLE MAHALLE ARKADAŞI

Recai Kutan oturdukları Sancaktar Mahallesini şöyle anlatmıştı: “Çocukluğumda komşularımız arasında devlet memurları, mahalle bakkalları, at arabacıları, terzi, tenekeci, velhasıl her meslekten insan vardı. Sancaktar Mahallesi ileride Türkiye siyasi hayatına etki yapacak olan seçkin simalar yetiştirmiştir. Turgut Özal, Korkut Özal, Yusuf Özal, Oğuzhan Asiltürk, Hamit Fendoğlu (Hamido) hep Sancaktar Mahallesi’nin çocuklarıdır. Malatya’nın beş belediye başkanı bu mahalleden çıkmıştır. Turgut ve Korkut Özal kardeşler sık sık bizim evin arka bahçesine gelir, sürekli bizim bahçede oynarlardı.”

Devamı Perşembe Günü