Yaptığı yardımlarla bilinen Bosna Hersek Mahalle Muhtarı Sait Tepe, bu sefer de depremzedeler için kolları sıvadı. Depremin yaşandığı ilk günden Gaziantep Nurdağı’na giden ve bölgede çalışmalara katılan Tepe, depremlerin ardından yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen hâlâ depremzedeler için çaba sarf ediyor. Bölgedeki izlenimlerini aktaran Tepe, “Tevafuk odur ki, depremden önceki 3 gün boyunca AFAD eğitimi almıştık. Bölgede olduğu gibi mahallemizdeki depremzede vatandaşlarımıza da yardımlarımız sürüyor.” ifadelerini kullandı.

Deprem bölgesini ve depremzede vatandaşlar için ilk günden başlayarak hâlâ çalışmalara devam ediyorsunuz. Yaptığınız çalışmaların koordinasyonu ilk olarak nasıl başladı?

Konya Kur'an-ı Kerim eğitiminde ön planda Konya Kur'an-ı Kerim eğitiminde ön planda

Depremden önceki 3 gün sanki içimize doğmuş gibi, Selçuklu belediyesi muhtarları olarak AFAD eğitimi almıştık. 5 Şubat’ta biten eğitimlerimizden sonraki gün, deprem oldu. Deprem günü olanları öğrenince herkes gibi biz de şoktaydık. Ne yapabileceğimize bakarak, saat 11’de başlayan yardım TIR’ımızı duyarlı mahalle vatandaşlarımızın katkılarıyla öğleden sonra doldurmuş olduk. Daha ilk günden TIR ve 1 kamyonla yola çıktık.

Siz nereye gitmiştiniz; bölgede kaç gün kaldınız?

Biz Gaziantep Nurdağı’ndaki yıkımın büyüklüğünü duyunca oraya gitmeye karar verdik.  İki gün boyunca orada çalıştık.

Nerede kaldınız?

Arkadaşlarla birlikte arabada yatıp kalktık. İnsanların can çekiştiğini, çığlıklarını duyduğunda zaten uyumak istesen de uyuyamıyorsun. Bir ses, bir hareket duyabilmek için çalıştık.

Bölgedeki ilk izlenimleriniz nelerdi, neler yaptınız?

Gittiğimizde medyaya yansıyandan daha kötü bir manzara bizi karşıladı. Oradaki halk da şokta, biz de şoktaydık. Her yer enkaz yığını. Hava soğuk, sokaklarda ateşler yakılmış. İnsanlar sevdiklerinin bulunduğu enkazların başında bekliyorlardı; cenaze sahipleri enkazın başındaydı. Her enkazın başında 15-20 kişi vardı ancak iş makinesi ve ekipman olmadığı için bir şey yapılamıyordu. Biz direkt varır varmaz işe koyulduk. Tabi enkaza ulaşmakta da zorlandık. Bazılarının eli, ayağı görünüyor ancak ulaşamıyorsun. En az 15 ceset, bir o kadar da yaralı vatandaşımıza ulaştık.

Götürdüğümüz yardım malzemelerini birebir kendimiz dağıttık. Bu kapsamda iki ilçede çalışmalar yürüttük. Bu kadar kişiye ulaşmanın verdiği vicdan rahatlığıyla kendimize gelmeye çalıştık. Biraz da zorunlulukla dönmek zorunda kaldık. Döndükten sonra da bölgeye toplam 5 TIR ihtiyaç malzemesi gönderdik.

Bölgede etkisinde kaldığınız bir olay var mı?

Orada parası olan ile olmayan eşitti. Bir adamın, ‘Nurdağı’nı doyuracak kadar param vardı ancak şu anda ayağımda çorabım bile yok’ demişti. En çok ben bu olaydan etkilendim. Ayağında terlik olmayan aileler vardı. İki ilçeyi gördük ve durum bizi çok etkiledi. Diğer illerin nasıl olduğunu bilmiyoruz, Allah onların da yardımcısı olsun. Her şeyin boş olduğunu gördük.

Bölgede edindiğiniz tecrübeler neticesinde hayatınızda değişen bir şeyler oldu mu?

Olmaz mı! Hayata bakış açımız değişti. ‘Yok’un azdan daha az olduğunu; yok demenin anlamının ne demek olduğunu gördük. Tek cümle söyleyebilirim bu konuda: Bugün var, yarın yok. 10 saniye sonrasının ne olacağını bilemezken bu olaydan almamız gereken ders çok.

Bölgeden geldikten sonra yaptığınız faaliyetler neler?

Bahsettiğim gibi, bölgeden geldikten sonra da bölge için çalışmalara devam ettik. 25 ailenin beyaz eşyasından perdesine kadar tamamladık. Bunun dışında bölgeden mahallemize gelen vatandaşlarımız vardı; onlar için ev, eşya bulduk. Gıda konusunda yardımcı olduk.

Yurtta kalan vatandaşlarımızdan ihtiyacı olup bize ulaşanlara yardımcı olduk. Mahallemizde bir yurtta kalıp, çocukları yurt yemeği yemeyen bir aile AFAD’a ulaşmıştı. AFAD’ın da bize ulaşmasıyla gece saatlerinde gıda yardımında bulunmuştuk. Şu anda da hala yardıma ihtiyacı olan ailelere destek olmaya çalışıyoruz. Bu konuda sadece Bosna Hersek mahallesi olarak değil; Konya olarak iş birliği içerisinde çalıştık. Bütün hayırseverlerimizden Allah razı olsun. ‘Depremzede’ deyince cebindekini çıkarıp vereler oldu. Konya’daki vatandaşlar bu süreçte gerçekten çok fedakârca davrandı; hep birlikte elimizi taşın altına koyduk.

Allah razı olsun. Teşekkür ederiz.

HACER CEYLAN 

Editör: Hacer Ceylan