Ülkemiz 24 Haziran’da çok önemli bir karar alacak. Çok yeni bir yönetim anlayışı ile karşılaşacağız.

Önceden karar veriyorduk seçiyorduk, sonra koalisyonlar oluyordu. Şimdi önce ittifaklar kurulacak sonra karar vereceğiz

Yani uzlaşma arayışı her zamankinden daha yoğun, samimi ve içi dolu olacak.

Seçim öncesi ikna çalışmaları,  birlikte çözüm arayışları için çok daha fazla mesai harcanacak. Harcanmalı.

O zaman bu işin en önemli aracı projeler ve uzlaşma olacak. Olmalı.

Memleketimizi nerelere getirmek istiyorsak oraya giden yolun projesini yapmamız gerekecek. Yolun taşları ona göre döşenecek.

Düşünceler içinden en iyisi, fikir olacak. Fikirler içinde en etkilisi projeye dönüşecek. Uzlaşarak, ittifaklar kurarak.

Öyle eskisi gibi vaatlerle seçime girme dönemi bitti. 

Her hangi biri aday olacaksa, şimdiye kadar olduğu gibi ömrünce yapmış olduğu iyiliklerin ödülü olarak seçime girmeyecek.  Doğruluğu seçim kazanmak için yetmeyecek. Zaten doğruluk her insanın sahip olması gereken meziyet değil mi?

Bu sistemde şimdiye kadar biriktirdikleri becerileri, marifetleri kullanarak nasıl icraat yapacağını seçim öncesinde belirtecek.

Bunun yolu bölgenin potansiyellerini dikkate alarak,  projeler üretmek. Projelerin uygulanabilir olduğunu millete anlatıp onları ikna etmek.

Yani bölgenin geleceğini tasarlamak.

Tabii ki kimlerle nasıl çalışacağını, bu projeyi gerçekleştirmek için bölgenin insan kaynaklarını nasıl kullanacağını, projenin gerçekleşmesi için mali yönünün çözümünü nasıl yapacağını millete izah edecek. Bunları yaparken de yetkin olduğunu da millete göstermiş olacak.

Memleketimizin ülke içindeki konumu, dünya şehirleri içindeki konumu ve kendisinin meydana getireceği sinerji ile nerelere gelebileceğini anlatarak bizleri ikna edecek.

Öyle seçim olsun bir şeyler yapacağız türü umut dağıtarak bir yerlere gelme dönemi böylece kapanmış olacak.

İnisiyatifler alarak, inisiyatifler kurarak. Öyle şartlar olgunlaşsın bakarız.  Hele bekleyelim uygun ortam olursa bir sorumluluğa talip oluruz yaklaşımlı, yuvarlak konuşmalı, ikiyüzlü adaylık dönemleri bitti.
Eğer bu seçim dönemi tam bitmez ise, gelecek seçime bu yaklaşımla göreve talip olacaklar acı tecrübelerle bu davranışlarından vaz geçecekler ya da millet onları kale bile almayacak.

İşte böyle bir karar verme arifesinde potansiyeli her yönü ile zengin olan bölgemizin nasıl bir bakış açısı ile yönetileceğini daha şimdiden sorgulamak biz vatandaşların sorumluluğu.

Taleplerimizi, neler istediğimizi bu konuda ne kadar kafa yorduğumuzu, samimiyetimizi gözden geçirme zamanı.

Öncelikle yıllarca başkalarına bakarak proje yapma, kanun yapma dönemi bitti. Önce şehrimizin sonra ülkenin gerçek sorunları tanımlanacak ona göre; mecliste kanun koyucu olmak için aday ya da başkanlık için aday olunacak.

Meclis her zamankinden daha fazla kanun nizam ve denetim yapacağından vekilliğe aday olacak insanlar, uygulamalarınsınırları, ilkeleri ve nizamlarını oluşturacak yetkinliğe sahip olanlar aday olmalı. Bizlerde o yetkinliğe sahip insanlara vekâlet vermeliyiz. Öyle aşiretim, arkadaşım, şimdiye kadar milletin kalbinde taht kurdu, millete hizmet etti cinsinden meziyetler zaten insanda olması gereken meziyetler. 

Vekiller inisiyatif kullanabilecek, becerilerle donatılmış, memleketin hedeflerine uygun ilkeleri kanunlaştırabilecek niteliklerle sorumluluğa talip, vaktini bu işe gönülle harcamayı kabul etmiş insanlar aday olsun bizler de onları seçelim.

Adaylarımız; ülkemizi Afrika, Asya, Avrupa ve 23 Akdeniz ülkesi ile beraber denizi paylaşan, stratejik güç olma yolunda hangi kalkınma projelerini yapmalı.

Önemli tarım bölgesi, olarak ülkemizin,gıda konusunda küresel güçlere karşı nasıl bir pozisyon alacağı konusunda ne gibi projeleri var?

Modern  ve katma değeri yüksek tarıma nasıl geçeceğimiz,  bölgenin tarımsal alanda ülkemiz ve dünyada stratejik üretim bölgesi olması için ,  geleceği yönetmeye talip  insanlarımız bu konuda da projeler yapacaklardır.

Geçtiğimiz günlerde Tarımsal alanda Tarım 4:0  konusunda Gazetemiz yazarı  Prof.Dr.Mevlüt Mülayim hocamız üç gün bu konudaki gelişme ve beklentileri   köşesinde bizlerle paylaştı.  Acaba bu konuda adaylar ne düşünüyor, bu konuyu düşünebilecek adayları meclise taşıyabilecek miyiz?

Sanayinin gelişimi için İnnovasyon ve Endüstri 4:0 konusunda adaylar ne gibi projelerle memleketimize katkı sağlamayı düşünüyorlar? Projeleri var mı?

Bu konuda ilkesel ve kanuni alt yapıyı kurabilecek bakış açılarına sahipler mi? 

İnsanları bu konuda ittifaka ve uzlaşmaya götürebilecekler mi?

Bölgenin tarihsel derinliklerinden gelen hikâyeleri ülkemiz ve dünya insanlarına kazandıracak bakış açısı mutlaka olan insanlar göreve talip olacak diye düşünüyorum.

Çevresel olarak da bölgemizin mirasını geleceğe sağlıklı bir şekilde bırakmayı düşünen insanlar göreve gelecekler diye aklımdan geçiriyorum.

Tabii bunları düşünürken bu konuda sadece güzel düşünceleri olan, iyi niyetleri olan insanları kast etmiyorum. Bu fikirleri projelendirecek insanları kast ediyorum. İletişimi kuvvetli, uzlaşmacı, ilkeleri olan, paylaşımcı, inisiyatifler oluşturabilen, sorumluluk alabilen her şeyden önemlisi memleketi merkeze koyabilecek insanları kast ediyorum.

Eğer proje geliştiremeyeceklerse o zaman geliştirebilecek insanlara yol açsınlar, bu da büyük bir erdem. Öyle zenginimimkânım var,  şimdiye kadar da topluma karşı iyi davrandım, oy potansiyelim var, bu benim hakkım diye düşünenler hiç bu işe soyunmasın.

Proje bilmiyorum, yapamam diyorlarsa işte o zaman bölgenin yetiştirdiği gayet becerikli, marifet sahibi insan kaynaklarını kullanabilirler.

Odalar, üniversiteler gibi kurumlar, sivil toplum örgütlerinin de katkısını millet hizmetine kanalize edebilecek olgun ve yetkin insanları sorumluluğuna talip olalım

Bu bir erdem üstelik iyi bir yönetici özelliğidir. Kendisi ile beraber toplumun enerjisini yönetebilenler aynı zamanda lider insanlardır.
Onlar başkalarının gölgesinde kalma korkusu ile hareket etmezler, Memleketim ancak benim kadar gelişsin demezler. Onlar her türlü potansiyeli harekete geçirecek kadar ferasetli, inisiyatif alabilen insanlardır.

Yani böyle insanlara ihtiyacımız var.

Sadece adaylar değil hepimiz elimizden geldiğince proje üretelim, üretenlere katkı sağlayalım. Bu bizim vatandaşlık görevimiz.