Yeni haftanın yeni gününden herkese yeniden merhaba!
Hayırlı ve bereketli, olaysız, kazasız, belasız, güzel bir hafta olması temennisi ile başlayalım söze.
Konya'yı seviyorum!
Doğduğum, büyüdüğüm, halen içerisinde bulunduğum, belde-i muhayyere olarak adlandırılan, Türkiye'nin en büyük arazi yapısına sahip olan, ekonomik gücü, sosyal dokusu, kültürel değerleri, geçmişi geleceğe aktaran tarihi değerleri ve benzeri birçok şeyi ile adeta aşık olduğum şehir Konya!
Birçok kişi ile özellikle Konya'ya dışarıdan gelen insanlarla Konya üzerine ciddi tartışmalar yapmışlığım vardır.
Konya'ya gelirken hangi önyargıyla, hangi bakış açısıyla geliyorlar bilmiyorum. Kim, ne anlatıyor da Konya'ya karşı ciddi bir önyargı oluşuyor bazı dostlarımda anlamış değilim ama onlara söylediğim şey şu: Konya'da yaşamak başka, Konya'yı yaşamak başka!
Konya'ya eğitim, iş ve benzeri nedenlerle zorunlu olarak gelen ve bir süre burada yaşadıktan sonra Konya'dan ayrılan insanlar, zamanında benimle tartıştıkları pek çok konuyu tekrar bana anlatıp geçmişten dem vuruyorlar.
Diyorlar ki, sen haklısın. Konyalı değilim ama Konya başka. Benim hayatımda Konya'nın yeri başka. İleride bir şehir seçip, orada yaşamak gibi bir tercih hakkım olsa, listenin başına yazacağım şehir Konya'dır!
Bir taraftan dışarıdaki Konya algısını içerideki Konya algısı ile bastırıp, Konya'yı en doğru ve güzel şekliyle anlatmaya çalışırken, diğer taraftan da Konya'yı içeriden vurmaya çalışan zihniyetle üstlendiğimiz misyonun da bir gereği olarak mücadele ediyoruz.
Konya, onca güzel yanına rağmen, bazıları tarafından kötü emellere alet edilebilecek ciddi bir potansiyel olarak görülüyor.
Ahlaki çerçevede olaya bakıldığında yakın zamana kadar işlek cadde ve sokaklara atılan ahlaksız kartvizitler hatıra geliyor.
O dönemde duyarlı çoğunluğun topyekun vermiş olduğu mücadele neticesinde, pisliğe götüren adresler bir bir ortadan yok edilmişti.
Sonrasında bu şer odakları baktılar ki, kurulan tuzağı Konya bir şekilde bozdu. Bu defa farklı bir yöntem denediler.
Hem de şehrin en müstesna yerlerinden birinde!
Olayı kısaca hatırlatacak olursak, Eski Garaj'dan Üçler Mezarlığı'na giden cadde üzerinde anlatabileceğimiz en güzel tabirle bir beden pazarlığı söz konusuydu.
Geçtiğimiz haftalarda Ahlaksız pazarlık başlığı ile dile getirip, Konya kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştığımız haberimizin ardından çok sayıda okurumuz telefon ve mail yoluyla gösterilen bu duyarlılıktan ötürü teşekkürlerini sundu.
Ama bizim işimiz sadece bunu gündeme taşımakla bitmiyordu. Sonrasında bu caddede ne olup bittiğini sürekli olarak gözlemledik.
Baktık ki sonuç almışız. Çevredeki sakinler dualar edip, şükranlarını sunuyorlar ışıldayan gözlerle.
Polis adeta burada ahlak bekçiliği yapmış bu haberden sonra.
Netice itibariyle bir pislik yuvası daha kurutulmuş.
Böyle güzel neticelere ulaşan olaylara vesile olmak, çorbada tuz olmak bizleri sevindiriyor.
Mesnevi'den:
Şehvet ateşini ne söndürür? Hak nuru. Bu hususta İbrahim'in nurunu kendine örnek yap!