İlkönce sofraya sefer olanda

Bitürüp çorbayı geçti orçulu

Vuruldu dolmalar, kaptı bıçağı;

Hıyarı ikiye biçti oruçlu

 

Çatal bıçak hazırlayın ikisin

Feth ideyim taamların hepisin

Akşam ezanında sofra kapısın.

“Bismillah” deyüben açtı oruçlu

 

Tas kebap da eydür, gelsin göreyim

Nice yiyici varsa bileyim,

Bir tabak isterse, iki vireyim

Çatalından dehşet saçtı oruçlu.

 

Cacık der ki: Bana biraz su katın

Cem olun börekler, sipere yatın!

Aman ha komayın, pilavı tutun!

Nihayet helvayı seçti oruçlu. 

 

Üzüm, armut bekliyorken sırada,

Bir fincan kahvede vardır törede

Taamlara mağlup oldu burada, 

Fırlayıp camiye kaçtı oruçlu.

 

Kıymetli okuyucular, tebessümle okuduğunuz bu “Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi” şiirinin sahibi altı yıl evvel aramızdan ayrılan DİLAVER CEBECİ'dir. 

Ünlü TÜRKİYEM şiirinin şairi de rahmetli Dilaver Cebeci'dir. 

Çeşitli partilerin değişik dönemlerde kullandığı -evet, tam manasıyla kullandığı- TÜRKİYEM şiirinden tek kuruş telif ödenmeyen şairimize çevresi meseleyi adliyeye intikal ettirirse, tazminatıyla ihya olacağını duyururlar. 

Cevap şöyledir:

 “Türkiyem şiiri Türkiyem için yazıldı. Bana emekli öğretmen maaşı yeter.”

Dilaver Cebeci, telif hakkı ödenmeden kullanılan şiiri için mahkemeye gitmez. 

Türkiye sevdalısı olmaz evvela “Vazgeçmekle” başlar. 

 “Serdengeçti” olmak kolay mıdır?

Kıymetinin zamanla daha anlaşılacağına ve hak ettiği bilinirliğe ulaşacağına inandığımız şairimizin kabir taşı yazısını Prof. Dr. İsmail Yakıt şöyle yazmış ve tarih düşmüştür: 

 “Seyyah-ı Fakir adıyla olmuştu bilgi çerağı 

Salih amelleri onun ukbada olsun burağı

Dostu Yakut işitince söyledi fevtine tarih, 

Cenneti oldu bu yıl seyyahın son durağı” 2008

Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi'miz Dilaver Cebeci'yi biz de bu mübarek Ramazan günü rahmetle hatırlıyoruz.