Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy göreve geldiği andan itibaren nitelikli turizm diyor.

Kararlı bir şekilde de nitelikli turizme geçiş için gayret ediyor.

Kitle turizmi tamam, şimdi sıra nitelikli turizm diyor.

Haksız da değil.

THY ile yapmış oldukları anlaşma ile gelişmiş turizm bölgelerine businies class eklenmiş, direkt tarifeli uçuşlar yapılacak.

Nitelikli turist, planlanmış charter seferleri ile değil kendi planına uygun tarifeli seferlerle gelmek istiyor. 

Nitelikli turistler özel olmak isteyen,  kendisine ait  zamanını dilediği şekilde geçirip,  seyahat sonrası da yaptığı seyahatten anlamlı anılarla rahatlamış ,dinlenmiş olarak ülkesine dönmek isteyen turistler.

Yeterince kaliteli otele sahibiz.

Tarifeli direkt uçuşlarla 12 ay süresince ulaşımın çözülmüş olması ile ulaşım da çözülmüş oldu.

Sorun sadece bu  mu?

Turizmde kalifiye eleman kalmadı. İnsanlar eskisi gibi turizmde kariyer yapılabileceğine inanmıyor. 

Öyle konaklama tesisi sahibi var ki; çalışanın  hak, ücret talebi olduğunda dışarıda bir sürü işsiz var diye tehdit ediyor.

O kadar basit yani.

Sekiz ay çalışma sonra işten çıkma,

Sürekli iş arama modunda olma,

Barınma ve personele ayrılan mahallerin yeteri kadar önemsenmemesi,

Yönetici sınıfının bile sürekli yer değiştirmesi,

Ücretlerin ancak yer değiştirme ile kıdım kıdım artabilmesi,

Tesislerin kişilik kazanamamasını, işletme kültürünün yerleşmemesi ve gelişememesi sonucunu doğurmakta

Ayrıca hala turizmi kum,deniz güneş turizmi ile yürütmeye çalışmak , 12 aya uygun tesislerin henüz yeterince olmaması,

Kongre, termal, kayak, kültür, fuar turizmlerini birlikte ve birbirini tamamlayıcı şekilde ele alınamaması,

Özellikle turizmin bir bütün olarak birçok bölgemizde destinasyon olarak düzenlenememesi, bazı bölgelerimizde destinasyon algısının bile oluşmaması,

Turizmin sadece otelden ibaret sayılması,

Bölgedeki ticaret, kültür varlıkları, alışveriş alanları, rekreasyon alanlarının düzenli bir şekilde tanımlanamaması,  turizmin bölge esnafı ticaret erbabı halkı ile yeterince kabullenilememesi ortak pozisyonlar alınamaması,

Hala çoğu yerde turiste farklı fiyat uygulamasının devam etmesi, turizmi bir paylaşım değil turistin parasını almaktan ibaret görülmemesi,

Bölge insanın dil, davranış, yardımlaşma gibi  turistlerin  bölgeden daha kolay faydalanmasını sağlayacak dayanışma kültürünün yeterince olgunlaşamaması,

Gibi faktörlerle nitelikle turizme geçişte zorlanıyoruz.

Ne yapmalıyız?

Öncelikle turizmde görev alacak insanların ömür boyu bu meslekten gelir, sosyal ve kişisel tatmin, kendini gerçekleştirme gibi imkanlara sahip olabileceğine inanmalı.

Turizm bölgeleri destinasyonların gerekleri ile donatılmalı,

Bölgesel turizm için turizmin bütün paydaşları ortak bir paydada buluşmalı,

Esnaf, tüccar, banka, taşımacılık hatta halk turizm konusunda bilinçlendirilmeli,

Turizm sadece turizm bakanlığının görevi olmaktan çıkmalı, ulaştırma, sağlık, kültür, tarım, orman, sanayi, iletişim, dış işleri, iç işleri bakanlıklarının turizmle ilgili konularda ortak paydalarda daha etkin işbirlikleri sağlanmalı,

Turizm tesislerinin yönetim biçimi özellikle hizmet konusunda  mümkün olduğunca özerk olmalı, hizmete uygun  ilkeler yönetim ve patron arsında çatışmayı önleyecek hizmeti engellemeyecek şekilde düzenlenmeli.

Ayrıca turizm sağlık turizmi gibi 12 ay yapılabilecek alanlara yayılmalı,  bunun için yasal alt yapılar düzenlenmeli.

Önce bölgeler sonra ülkemiz top yekun birbirimizi tamamlayacak şekilde turizmde sorumluluk almalıyız.

Bölgenin varlıkları kataloglanmalı, özgün ürünler doğru hizmetlerle misafire sunulmalı

Misafir ülkesine döndüğünde seyahatin farklılığını özel yaşamında hissetmeli. Rahatlamış dinlenmiş olarak ülkesine dönebilmeli.

İşte o zaman daha çok harcayan, nitelikli misafirlere ulaşabiliriz.

Sayın bakanımızın sektörden gelmesi büyük bir şans.

Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız.