Yazıma başlamadan önce 23 Mayıs 2022 pazartesi günü Çumra Belediye Başkanı Av. Recep Candan tarafından düzenlenen MAVİ TÜNEL GEZİ PROGRAMINA katıldım. Başta Çumra Kaymakamı Hüseyine Ece, daire müdürleri, Sivil Toplum Örgütleri, Çumra’mızda bulunan Toprak Su kooperatifleri Başkanları ve yönetimleri, Mahalle muhtarları katıldığı çok verimli doyurucu soruların cevap bulduğu Konya, Çumra Ovasına gelen suyun ne emeklerle meşakkatlerle geldiğini bizzat yerinde gözlerimizle gördük.

Bağbaşı Barajı, Hadimi Tüneli, Afşar Barajı, Gevne Vadisi içinde Yalnızardıç Barajı, Bozkır Barajı maşallah Cenabı Allah Türkiye Cumhuriyeti Devletine zeval vermesin.

Böylesi programı düzenleyen Çumra Belediye Başkanı Av. Recep Candan’ı öncelikle tebrik ediyorum. Cenabı Allah yar ve yardımcın olsun!

Mavi Tünel Gezisi Programı ile ilgili daha etraflı yazımızı ileri günlerde paylaşacağız inşallah!

** 

Gelelim bugünkü yazımıza, aman zaman Çumra kasaba ve köylerinde anlatılan fıkramsı kıvrak zeka yüklü anıları sizlerle paylaşıyorum.

Bu hatıralardan ova köylerinde Abditolu, Karkın Yörük köylerimizde ise Sodur, Kuzucu dağ kasaba köylerimizden de Çiçek köyümüzün ön plana çıktığı görülür.

*

Ramazan ayında Namı diğer Üsküsseli Hasan Ali Hoca Bardakçı Camiinde teravi namazını bitirip Selatı Vıtır geçmeye hazırlanırken.

Üçüncü safta namaz kılan genç Hasan Ali Hocaya seslenir;

--- Hocam, iki rekat eksik kıldık! Hoca;

--- Sağ olasın evladım. Dedikten hemen arkasındaki namaz kılan ve hocanın arkasında namaz kılmak birbiri yarış eden ihtiyarlara;

--- Siz burada ne halt ederseniz Hacı efendiler üçüncü saftaki adam beni ikaz eder? Delikanlı sen buraya gel, siz de buranın hakkını vermeyecekseniz burada namaz kılmayın. Üçüncü saftaki arkadaş sen de buraya gel! Deyiverir. Anmışken arı sokmasıyla vefat eden Hasan Ali Hocayı rahmetle anıyorum..

*

DSİ de kurum içi imtihanda hemşerimize imtihan heyeti sorar;

--- Çanakkale Savaşında Osmanlı Devleti hangi devletlerle savaştı? Hemşerim tereddütsüz cevap verir;

--- Şu devlet bu devletten ziyade gâvurların hepiciği vardı. Biz bütün gâvurlara ÇANAKKALE GEÇİLMEYECEĞİNİ gösterdik.

**

Sodur’un Kıymetli Albayı Mehmet Ali Şahin Ağabeyimin böylesi hatıraları vardır. Albay Çumra’da işini bitirir arabası ile Sodur’a döner.

Tabi yolda adeti üzere araba sürerken uyur. Uyur uyanık arası takırtılı ses duyar. Kendine gelir. Yoldan çıkmış Konya Şekerin ekmiş olduğu ağaçlara vura vura ilerlemektir. Hemen firene basıverdim Ahmetçiğim.

--- Büyük geçmiş olsun albayım. Deyince.

--- Ağaçlara yazık oldu. Hemen yeni ağaçlar ekilmesi için Pancar Bölgeyi aradım. Ve ne cezam varsa ödeyeyim. Dedim. Bundan sonra arabaya yalnız binmeyeceğim. Üç kilometre gitmeden uykum geliyor.

**

Rahmetli baba dostu Karkınlı Gıdıfın Hüseyin’in anlattığı hatırasını da yazalım mı?

Gıdıf Hüseyin babasının şikâyeti üzerine cezaevine girmiştir. Cezaevi avlusunda volta atarken babasına esip gürlüyormuş. Hüseyin amcanın bu halini gören yalaka;

--- Böyle baba mı olur, böyle babanın taa…..nesine! Diye küfretmiş.  Bunu duyan Gıdıf Hüseyin Amca adamı oracıkta Konya tabiri ile ümüklemiş avluda bulunanlar araya girip ayırmışlar.

--- Ulan yalak herif ne yaptın da Hüseyin Ağayı böyle kızdırdın? Diye sormuşlar;

---Sabahtan beri babasına kızıyor, esip gürlüyordu. Bende destek olayım diye moral olsun diye babasına küfrettim. Adam nerde ise beni öldürecekti.  Hüseyin Ağa;

---- Ben kızarsam söylenirsem benim babam söylerim. Ancak, bir başkasına benim babama laf ettirmem. Tamam, mı yalak herif? Demiş…

Eniştenin şoförlüğünce;

Hafta içinde saat beşten sonra Dinek Kasabasına gidilecektir. Karaman Yolundan geçtikten sonra Alibeyhüyüğü Kasabası içinden Kumluk Mevkiinden giderken halk arasında 50 NC denilen Fiat kamyon üzerimize doğru aracını sürüyor.

Arabayı süren yeğen arabayı ne kadar sağa doğru çekti isede 50 NC hala üzerimize sürüyordu.

Ben duramadım ve bağırdım;

--- Gel bakayım hayvan herif, neremize çıkacan ………Eyvah adam hala üzerimize geliyor.

Meğer Kumlukta asfaltta oluşan çukura girmemek için sol tarafa yani bize doğru arabasını sürüyormuş.

Bizim ağzımızdan kötü söz de çıktı. Bu arada yeğen gülüyor.

--- Ne oldu yeğen niye gülüyorsun, adam nerede ise bize çarpacaktı, haklı değil miyim?

--- Dayı arabayı süren yanımızda oturan arkadaşın eniştesi olur. Yapacak bir şey yok ağzımızda hatalı da olsa söz çıktı. Geri alınmaz ki. Hani bir söz vardır;

“Söz ağzınızdan çıkıncaya kadar senin esirin, ağzımızdan çıktıktan sen o sözcüğün esiri olursun.” Denir. Arkadaki arkadaşa döndüm ve dedim;

--- Bak kardeşim kusura bakma ağzımızdan telaşla kötü söz çıktı. Sen eniştene selam söyle arabayı doğru dürüst sürsün sürmezse ablana çok kötü söz ettirir. Deyince o arkadaş, yeğen gülmeye başladılar..

Böylesi Çumra’mıza özgü yazılarda buluşmak üzere Allah’a emanet olun!