Tecrübe yüklü büyüklerimize hizmet etmeyi Cenabı Allah nasip etti. Bu hizmetlerimiz sırasında sohbetlerini can kulağı ile dinledik. Zaman zaman bu sohbetlerden sizlerle paylaşmayı faydalı olacağına inanıyorum.
*
Her hâlükârda haddi yani sınırı aşmamak gerekir değil mi?
Bunun yanında haddini aşan insanları nasıl durduracağız? Böylesi bir telaşın içerisinde girmemek lazım aslında, mutlaka deli akan durulmak zorundadır. Ki, sert bir kayaya rastlayacaktır.
Rahmetli Amcazademiz Nasır Efendi; Kargaşa dolu bir yaşantıdan sonra uzun yıllar kendini inzivaya çekmişti. Öyle ki gece uyku tutmaması için dizini kayışla bağlarmış. Bu bağlamanın hatırası olarak ayağa kalktığı zaman raşitizm hastası çocuklar gibi bir görüntüsü olurdu. Tabi bundan dolayı da dışarıda abdest alırken de topuklarının üstüne çökemezdi.
Hadim İlçesinde Hadimi hazretlerini ziyareti öncesinde abdest alırken topukları üzerine çökemez. Babamsa yarı ayakta amcaya abdest suyunu dökmektedir. Böyle abdest alma telaşı içerisinde iken biri seslenir;
----Evet Nasır Efendi İŞTE BÖYLE DELİ DELİ AKANI, BUĞRA BUĞRA BÜKERLER ..Hadi hayrını gör bakalım! Hem amcazadem hem babam rahmetliler sesin geldiği yöne dönerler. Sesin sahibini göremezler. Ancak amcazadem;
---Ya Eşref adam bir cümleyle bütün ömrümü özetleyiverdi değil mi?
---Niyet hayır akıbet hayır sevgili ağabeyim. Neticede bak buradayız
Mevlam görelim neyler?
Ne eylerse güzel eyler!
Derken Erzurumlu İsmail Hakkı ne güzel ifade etmiş. Cenabı Allah(cc) sonumuzu hayır etsin!
---Ancak ben senin vefana, sadakatine hep imrenirim. Beni her halimde hiç terk etmedin. Hani derler ya; Gerçek dostlar yıldızlara benzer. Karanlık çökünce ilk onlar ortaya çıkar. Evet, derler ya; felaketin tek güzelliği var. O da gerçek dostları ortaya çıkarmasıdır. Emin olmak bu herhalde ne dersin?
Cenabı Allah(cc)a sonsuz şükürler olsun. Örnek alacağımız peygamberimiz var. Peygamberimizin bir hadisinde buyurduğu gibi:
’’KIYAMET GÜNÜ İNSANLARIN EN ŞERLİSİ, EDEBSİZCE DAVRANIŞLARINDAN SAKINDIKLARI İÇİN ÇEVRESİNİN KENDİSİNDEN UZAKLAŞTIĞI KİMSEDİR.
(Malik b.Enes el Muvatta’dan) rivayet edilmiştir.
Mubârek Ramazan ayının ortasında idik. Hadiste tarif edildiği üzere edepsiz davranışlarından dolayı kendisinden sakınılan ve şerrinden çekinilen bir şahıs laf atıyor. Çok sevdiğim bir ağabey müdahale etmek istedi.
---Lütfen Ağam çirkef yani pis suya taş atıp etrafa pis koku yayılmasına vesile olmayalım. Bırak kendi çalsın kendi oynasın. Cenabı Allah’a(cc) havale edelim. Mağdur halimizle gel sabredelim ve mükâfat alanlardan olalım diyerek geçiştirdim. Ancak moralim bozuldu. Epey hayıflandım ve dedim ki;
---Allah’ım!
Mübarek Cuma hürmetine,
Sevdiğin dostların hürmetine,
Ya ıslah et!
Ya da başımızdan defet!
Senin Rızanla kalkar bu külfet,
Bizleri af et af et!
Amin!
AHMET YILDIZ 16 ARALIK 2024 ÇUMRA