Konyaspor bugüne kadar evin “cümle kapısı” gibiydi…
Gelen vurdu, giden vurdu…
Sırtı yerden kalkmadı…
Kazanmayı değil, kaybetmeyi alışkanlık hale getirdi…
Neyse ki, Sivasspor’la oynanan kupa maçında kazanmayı hatırladı yeşil-beyazlı temsilcimiz…
Umarım ki, yarın Ankaragücü ile oynanacak olan “kader maçı!”nı da kazanarak, umutlarını sonraki haftalara taşıyacak…
Kabul…
Konyaspor için zorluk derecesi çok yüksek bir maç olacak…
Yeşil-beyazlı temsilcimiz kazanırsa, sadece 3 puan kazanmış olmayacak, daha da fazlasını kazanmanın yolu açılmış olacak…
Kaybetmesi ve berabere kalması halinde içimizdeki sızı daha da artacak…
İnşallah, yarın ki maçın kaybedeni Konya olmayacak…
İtiraf etmek gerekirse, kazanmak zor, ama imkansız değil. 
YENİLER SİNERJİ GETİRDİ
Yeni transferlerin takımın üzerine bir sinerji getirdiği gerçeği sadece benim değil, Rizespor ve  Sivasspor maçlarını izleyen çoğunluğun düşüncesi…
İyi oyun, iyi mücadele Rize’de galibiyete yetmedi, ama Sivas’ta işe yaradı ve Konyaspor kupada çeyrek final biletini kaptı…
Şunun altını bir kez daha çizmekte yarar var; kupayı kazanmak önemli, ama bu lige tutunmak çok daha önemli…
Konyaspor taraftarının tamamı da benim gibi düşünüyordur…
Yöneticiler de dahil…
Yarın oynanacak maçta Konyaspor’un kazanma adına hiçbir mazereti olmalı…
Ankara temsilcisinin Konyaspor’a oranla puan anlamında daha rahat olması bir avantaj gibi görülse de, onların da çok rahat olduğu söylenemez…
Dolayısıyla da, kazanmayı çok isteyen oyuncuların takımı bu maçı kazanacaktır…
Konyaspor’lu oyuncuların daha çok istediğine göre, bu maçın skoru da Konyaspor’un lehine olacaktır.
OMEROVİÇ ÖNEMLİ BİR SINAVDA
Tabi ki, Omeroviç faktörünü de unutmamak lazım…
Elinde sihirli değnek yok Bosnalı hocanın...
Demeçlerinden çıkardığım kadarıyla iyiniyetli...
İyi niyet yeter mi?
Tabi ki yetmez...
Kalite ve yeterliliğini de devreye sokmalı...
Ankaragücü maçı Omeroviç için de önemli bir sınav olacak...
Çünkü, un, şeker; tuz elinde, helvayı da kendisi yapacak…
Ankaragücü maçına hangi futbol aklı ile çıkacak?
Mutlaka savunma tedbirlerini elden bırakmayacak, kazanma adına da  silahlarını iyi kullanacaktır...
Şu bir gerçek ki, korkunun ecele faydası yok…
Daha organize olacaktır Konyaspor…
Daha bilinçli gidecektir rakibin üzerine…
Kabul; İçinde bulunduğu durum nedeniyle tedbiri elden bırakmayacaktır Bosnalı hoca…
Kontrollü oynayacaktır mutlaka…
Harala gürele gitmeyecektir Ankaragücü’nün üstüne…
Kısacası şu; Konyaspor, Ankaragücü önünde sahada takım gibi durur, takım halinde oynarsa ve yakaladığı pozisyonları değerlendirebilirse istediği galibiyeti alabilir ve içimizdeki umutları yeşertmeye devam eder…
Dahası Konyaspor, Ankaralıların gücünü,  yapabileceklerini, özellikle de Emre Belözoğlu faktörünü dikkate alarak “doğru futbolu” oynamalı…
Doğru futbolu oynayan Konyaspor’un  kazanacağına inanıyorum…
Benim futbol aklım da bunu söylüyor...
Doğru futboldan kastım ne mi?
Kazanma adına sahaya her şeyini koymak.

eed16408-6253-4cf5-87d3-8918fdf9ee5b
HACI EMMİLER KONYASPOR İÇİN DUA İSTEDİLER
Konyaspor, bu şehrin göz ardı edilmeyeceği bir gerçeği ve bunu kimse inkar edemez…
Perşembe günü bir dostum,  “çay tiryakisi”  olduğumu bildiği için, “gel sana kaliteli bir çay ikram edeyim, hem laflayalım, hem de vakit geçirelim” deyince, bu teklifi geri çevirmedim…
İyi ki de çevirmemişim…
Diyeceksiniz ki, niye?
Anlatacağım…
Konyaspor’un derdiyle sadece bizler gibi, sporun içerisindeki insanların dertlendiğini sanıyorduk!
Fotoğraftaki Hacı abilere kulak misafiri olunca, anladım ki Konyaspor sadece bizim değil, bu şehirde yaşayan 7’den 77’ye herkesin ortak paydası…
Konyaspor’u görmemek, Konyaspor’u bir kenara koymak, “bana ne Konyaspor’dan” demek, sadece Konyaspor’a değil, bu şehre de ihanettir!
Mevzuya gelelim…
Çay ocağının bir köşesine iliştik ve küçük harflerle konuşmaya başladık, istedik ki, kimse rahatsız olmasın…
Hemen sağımdaki hacı abi telefonda karşısındaki birinden, adeta yalvarırcasına dua istiyordu…
İster istemez kulak misafiri oldum…
İçimden, “ya bir hastası var veya başka bir sıkıntısı var ki, dua bekliyor” dedim kendi kendime…
Değilmiş…
Konuşmasının sonlarına doğru, “Hocam; gözünü seveyim bu maç çok önemli, yarın Cuma ne olur Konyaspor için dua et, çünkü takımın durumu iyi değil” dedikten sonra, telefonu kapattı…
Sonra yanındakilere “bu maçı almalıyız” deyince, “bu sohbetin içerisinde olmalıyım” ya da “bu sohbete ben de bulaşmalıyım” diyerek, konuya bodoslama atladım…
Hacı abiler konuştukça, anladım ki, topu tüfeği biliyorlar ve Konyaspor noktasında da son derece hassaslar…
Mevcut oyunculardan tutun da, yeni transferlere kadar, Konyaspor’dan birebir ilgililer…
Takımın bu durumlara nasıl geldiğini, düşmesi halinde neler olacağını, dahası, Konyaspor’a dair ne varsa bilgi sahibi insanlar…
Şunu da ıskalamamak lazım; Hacı abinin konuştuğu, şehrimizin önemli camilerinden birisinin Hocasıydı…
Ama, isim veremem…
Özetlersem; bugünlerde Konya’da ne geçim, ne seçim, varsa Konyaspor, yoksa Konyaspor…
Ekmeğe şu kadar zam gelmiş, suya bu kadar yüklenmişler, benzin uçmuş kimsenin umurunda değil!
Ama, Konyaspor herkesin umurunda…
İlginç değil mi?