Fenerbahçe- Konyaspor maçını, Konyaspor açısından yorumlayabilir misin? Konyaspor 1-0 öne geçtiği maçı neden kaybetti?
SARIÇİÇEK : İnanmak başarmanın yarısıdır derler. Konyaspor kendi gücüne yeterince inanmamanın bedelini ödedi Kadıköy'de. Eğer, ilk kontra atakta Djalma'nın golüyle 1-0 öne geçtiklerinde sahadan zaferle çıkacaklarına inanmış olsa Konyaspor, iddia ediyorum F.Bahçe o maçtan 3 puan çıkaramazdı.
Neden?
SARIÇİÇEK : Çünkü, F.Bahçe önde baskı kuran ve bol pozisyon üreten etkili oyununu sergileyememişti. Aynı ekolün temsilcileri olarak Ersun Yanal'ı yakından tanıyan hatta oyun hamlelerini daha zihninden geçerken okuma ve kontrasını hazırlama avantajına sahip olan Mesut Bakkal, F.Bahçe'nin etkili alanlarını iyi kapatmayı başardı. Bu Konyaspor'un taktik anlamında en büyük şansı idi.
Mesela?
SARIÇİÇEK : F.Bahçe'nin kanat hamlelerini boşa çıkaracak oyunu başarıyla oynamışsın, Gökhan Gönül ve Caner ile başlatılacak ataklara Ergün ve Tolgan'ın etkili savunmaları ile fırsat vermemişsin. Oyunu kendi yarı alanında kabul ettiğin sırada Kuyt, Sow ve Emenike'ye geniş alan bırakmayarak F.Bahçe'nin gol bölgesindeki en etkili sahasını iyice daraltmış, takım ve alan savunması adına çok başarılı bir oyun ortaya koymuşsun. Maçta inisiyatif defansif oyun tercihiyle ele almışın. Kâğıt üstündeki oyun planlaması bire bir tutmuş. Hatta savunmadan açılan ilk yüksek topta da kontra atak şansı yakalayıp, Djalma ile 1-0 öne geçerek, oyunu da skoru da taçlandırmış, rakibi çözmüşsün. Böyle bir maç kaybedilir mi?
Ama kaybetti, neden?
SARIÇİÇEK : Cevabı basit; büyük takımlar kötü oynadığı maçı da kazanmasını bildiği için. Konyaspor da eksik olan yön bu idi. Tecrübe, takım bütünlüğü ve yakaladığı avantajı koruyacak beceriyi gösterememek.
Ama, Ersun Yanal takdir etti, Konyaspor'un futbolunu?
SARIÇİÇEK : Doğrudur, bir kere ligin ilk yarısına göre oyunun daha bir geliştirmiş Konyaspor vardı sahada. Daha tempolu, daha ofansif ve daha etkili bir Konyaspor'du bu. Mesela Djalma'nın 42. Dakikadaki direği yalayan şutu, gol olsa, belki de Konyaspor, ilk yarının sonunda Caner'in kullandığı duran topta, Alves'ten o kafa golünü yemeyecekti. Soyunma odasına devre arası 2-0 önde gidecekti. Demek istediğim şu; yakaladığı fırsatları değerlendiremedi, Konyaspor.
Hal böyle olunca, büyük takımlar, bu tür hataları affetmiyor. Futboldaki o, "Atamayana atarlar" tekerlemesi gerçekleşiyor.
Ama, F.Bahçe kazanmak için sürekli bastırıyordu.
SARIÇİÇEK: İşte fark burada ya... Kazanma isteği eksikti, Konyaspor'un. Çünkü, kendi gücüne yeterince inanmamıştı. Kadıköy'den galip ayrılacak gücü kendinde görmüyordu.
Son olarak, Konyaspor'un ilk yarıya göre artıları neler? Göze batan futbolcular kimler? Bu oyun sistemi ile ligde ilerleyen haftalarda ne yapabilir?
SARIÇİÇEK: Öncelikle, şunu ifade edeyim, doğru bir transfer yapmış Konyaspor. Hleb iyi bir seçim. Mesut Hoca ile Antalya'da devre arası konuştum. Kafasındaki oyun planı belli, 4-2-3-1... Bu planda, kalede pek sorun yaşayacağını sanmıyorum. İtandje iyi bir kaleci. Savunma dörtlüsü, Tolga, Selim ve Ergün vasatın üstündeki oyuncular. Kokaloviç'in dikkat gibi bir sorunu var. Ön liberodaki Ali Çamdalı ve Borek birbirleriyle iyi anlaşıyorlar. Hem top kesici hem de kazanılan topları karşı atağa dönüştürmek anlamında. Forvet arkası oynayan üçlü; Djalma, Hleb ve Hasan Kabze, savunmasını önde kuran takımlar için kâbus etkisi bırakacak oyuncular. Gekas dersen bu ligde nasıl bir golcü olduğunu zaten ispat etmiş bir oyuncu. O açıdan Konyaspor, bu ligde orta sıraları rahat elde eder. Yanlışları artmadığı sürece düşme tehlikesi gibi bir sıkıntıyı asla yaşamaz.
Yönetim ve rezerv güç anlamında düşünceleriniz nedir?
SARIÇİÇEK: Mesut Bakkal heyecan adamıdır. Öfkesini kontrol etmek konusunda sıkıntıları vardır. Bugüne kadar 8 kulüp dolaşmasının altında yatan da bu duygu tarafıdır. Ama, yanında Seyit İçgül gibi sportif koordinatör tecrübesi olan başarılı bir futbol adamının bulunması en büyük şansıdır, Mesut Hocanın. Ayrıca, Ç.Rizespor gibi bir kadro darlığı yaşadığını da sanmıyorum, Recep, Erdal, şans verildiğinde o güveni boşa çıkarmayacak yeteneklerdir. Kaldı ki, daha kulübede şans bekleyen Ali, Yunus ve Muhammed gibi oyuncular da mevcut.
Teşekkürler.
