Daru’l Kurra yani Kur'an öğrenimi, hafız mektepleri ve kıraat tâlimi yapılan medreseler olarak biliniyor. Osmanlı döneminde Konya’da bulunan 11 Daru'l Kurra'dan geriye sadece bir tane kaldı. Bir zamanlar polis karakolu olarak kullanılan Kadı Hacı Ali Efendi Daru'l Kurrası uzun gayretler sonucu asli görevine döndürüldü. Konya'nın kalbindeki o mekânda şimdi kurra hafızlar yetişiyor. Kapu Camii Baş İmam Hatibi ve Konya Şeyhülkurrâsı Ünver Güngör, Kadı Hacı Ali Efendi Daru'l Kurrası hakkında bilgi verdi.
‘2015 YILINDA KONYA İL MÜFTÜLÜNE TAHSİS EDİLDİ’
Kadı Hacı Ali Efendi Daru'l Kurrası hakkında bilgi veren Kapu Camii Baş İmam Hatibi ve Konya Şeyhülkurrâsı Ünver Güngör, Kadı Hacı Ali Efendi Daru'l Kurrası’nın 2015 yılı Şubat ayında Konya Valisi Muammer Erol tarafından Kur’an hizmetlerinde kullanılması için Konya İl Müftülüğüne tahsis edildiğini belirterek, “Kadı Hacı Ali Efendi Darul’l Kurrası vakıfların tescili sırasında binanın tamamlandığına dolayısıyla banisinin Hacı Ali Efendi olduğuna işaret edilmektedir. Osmanlı belgelerinde de bunu destekler mahiyette Konya da Kazı Hacı Ali Binası Daru’l Kurrası şeklinde kayıtlara rastlanmaktadır. Daru’l Kurra, vakfiyenin düzenlediği sene yani 832- 1429’da veya bundan kısa süre önce 831- 1428’de bitmiş ve tedrisata başlamıştır. Zikredilen belgelere göre, Hacı Ali Efendi’nin inşa ettirdiği bu eğitim kurumunda uygulanan program Daru’l Kurra ile ilgili olduğu halde adı açıldığı tarihten 16. Yüzyıla kadar Daru-l Huffazdır. Nitekim Fatih II. Bayezid ve Kanuni (1520- 1566)’nin tahrir heyetleri burayı vakfiyedeki kayda bakarak Hacı Ali Efendi Daru-l Huffazı şeklinde tespit etmişlerdir. Daha sonraki belgelerde ise aynı yer için Muallimhane bazen de Daru’l Kurra dendiği görülmektedir. 17. Yüzyıl ortalarında sıkça Muallimhane, 18. Yüzyıl başındakilerde de Daru’l Kurra olarak anılmaktadır. 19. Yüzyıl kayıtlarında ise sürekli Daru’l Kurra veya Kurra-hane olarak zikredilmektedir. Şu halde 19. Yüzyılda artık orası yalnızca bir Daru-l Kurradır. Sonuç olarak Kadı Hacı Ali Efendi Vakfı binası başlangıçta Daru’l Kurra iken ihtiyaca binaen zamanla mektep ve Daru-l Huffaz bölümleri de açılarak birbirini tamamlayan kademeleri içeren bir eğitim kurumu haline gelmiştir. 19. Yüzyılda ise, mektep ve Daru-l Huffaz bölümleri kaldırarak ilk dönemde olduğu gibi Daru-l Kurra’ya dönüştürülmüştür. Kadı Hacı Ali Efendi Darul’l Kurrası, 19. Yüzyılın sonlarına doğru kapanmış yerine Ali Efendi Medresesi açılmıştır. Cumhuriyet döneminde önce Sağlık Müzesi, arkasından Müftülük Dairesi olarak kullanılmıştır. 1968’den sonra Kültür Bakanlığına bağlı Çocuk Kütüphanesi haline getirilmiş, 1993’ten sonra Ali Efendi Halk Kütüphanesi olarak kullanılmıştır. Onarım yapılmak üzere 2000 yılında kütüphane boşaltmış, tamirat bitince 2001 yılından itibaren Konya İl Emniyet Müdürlüğüne tahsis edilmiştir. 2015 yılı Şubat ayında Konya Valisi Muammer Erol tarafından Kur’an hizmetlerinde kullanılması için Konya İl Müftülüğüne tahsis edilmiştir” ifadelerini kullandı.
HER KARIŞI TARİH KOKUYOR
Kadı Hacı Ali Efendi Darul’l Kurrası’nın 500 yıllık eğitim kurumu olduğunu ifade eden Güngör, konuşmasını şöyle sürdürdü, “Burası yaklaşık 500 yıllık bir eğitim kurumu. Burada yıllardır hafızlar yetişti. Daha önceleri kütüphane, zabıta karakolu gibi insanlara faydalı olacak işlerin ana merkezi oldu. Her karışının tarih koktuğunu söyleyebilirim. Koca tarihimize hizmet etmiş, belki birçok âlimi yetiştirmiş kurumlarımızdan bir tanesi. Bizler tarihimize sahip çıkmalıyız.”
EĞİTİMİN EN İYİSİ BURADAN VERİLİYOR
2016 Şubat ayında Darülkurra olarak hayata döndürülen ve üst düzey Kur’an-ı Kerim eğitimi verildiğini dile getiren Ünver Güngör, yetişkinlerin ve gençlerin ilgisinin olduğunu kaydetti. Kadı Hacı Ali Efendi Darülkurrası hakkında Kur’an ve Kıraat eğitimlerinin en üst düzeylerinin okutulduğu bu yer hakkında konuşan Güngör, şunları söyledi: “Osmanlı Devleti’nde sübyan okulları, medreseler ve mahalle mekteplerinden mezun olan seçkin insanlar Darül Huffazlara kayıt olurlardı. Buradan da mezun olanların içinden en başarılı 10 öğrenci Darül kuralarda kıraat eğitimi alırlardı. Darül kuralarda üst düzey Kur’an (Aşere-Takrip) eğitim alan öğrenciler toplumun en faydalı bireyleri olurlardı. Buralarda herkes eğitim alamazlar ve her insanın girebileceği yerler değildir. Fatih Sultan Mehmet döneminde Vakfiyesi olan ve Konya’da çok değeri bulanan Kadı Hacı Ali Efendi DarülKurrası sadece 10 hafızımız Aşere-Takrip eğitimi alıyor ve üst düzey eğitim almış insanlar topluma kazandırılıyordu. Elbette bu dönemde daha iyisini bulmak biraz daha zor. Bizlerde bunun in iyisini yapmaya çalışıyoruz.” Kadı Hacı Ali Efendi Darul’l Kurrası’nın eğitim şeklinde de bilgi veren Güngör, “Burada yaklaşık bir yıl boyunca Aşere ilmi okutulup ardından da Takrib ilmi okutularak burada başarılı olan arkadaşlarımıza yapılan sınav sonucunda belgeleri verilmekte ve verilen o belgelerle Kur’an Kurslarında, Kıraat alanında çalışma yaparak Yüksek Lisans veya doktora yapmakta. Öğrencilerimiz burada aldıklarını eğitimlerin ardından hem okuyuşlarımda hem Kur’an’ı Kerim ve tefsir ilmine vakıf olma, fıkıh ilmine vakıf olma açısında bu ilmin diğer ilimlerle bağlantısını öğrenmek suretiyle gelecekte insanları aydınlatma, insanlara yol gösterme hususunda da burada bazı önemli dersler verilmekte. İyi bir hoca ve hatip olarak buraya gelen hocalarımız eğitimlerini alarak kendilerini yetiştirmiş olmaktalar."
