2 Haziran 2023 Cuma günü Çumra’mızda Çatalhöyük Şiir ve sanat Etkinliği yapılacağına dair daveti görünce daha önce yazmış olduğum “Kaldırımdan Taşanlar” şiiri çağrışım yaptı. Öyle ya bizim de karınca kararınca şiir yazmışlığımız vardır.
Evet, zaman zaman sizlerle şiirlerin diliyle sohbet edelim istiyorum. Bir batılılaşma sevdası tutturduk tutturalı biz bizi biz değerleri ve birbirimizi sevmeyi saygıyı sevgiyi mi unuttuk? Evimizi ocağımızı adata terk ettik. Yabanların elini ayağını öptük de helâlımıza bir çift güzel sözü çok gördük. Yâd yabanlara karşı muhlis hatta yalvar yakar olurken kendi insanımıza despot kesildik öyle değil mi? Medeniyet dilimizi, sembollerimizi, bizi biz yapan değerleri şiirle anlatan şairlerimizden izninizle bir dem alacağız. Zira mahremiyetimizi kaybettikçe mahrumiyetimiz arttı. Halıga, hakikate, evimize kısacası kendimize dönüşümüze vesile olması dileğiyle.”
KALDIRIMDAN TAŞANLAR’ ’Şiirini sizlerle paylaşıyorum!
Necip Fazıl'ın can yoldaşı kaldırımlar.
Üzerinizden kimler adımlar.
Masum çocuklar, piri faniler
Dahası nice günahkâr adamlar.
Her birinin bıraktığı kir
Günlerce birikir ha birikir
Kaldırımlar kirliliği tanıtır.
Kirlilikten utanır
Dost el uzanır yıkanır.
Başka yaban el uzanır kovanı karıştırır.
Beyleri bey olmayanlarla yarıştırır.
Doğruyu eğriyi birbirine alıştırır.
Sonrasında kaldırımda birikir.
Yağmur, kar, fırtınayla kir.
Hepsinin bıraktığı sadece kir.
Dost el tutar hortumu
Bir daha kirlenmemesine yıkar
Gecenin karanlığıyla birlikte.
Kirlilik sadece kaldırımlarda
sanmayın
kanmayın
ve aldanmayın
Kirlilik ellerde
Kirlilik yüreklerde
Vitrine olmuş ürkeklerde
Ah yıkansalar gerekli yerlerde.
Ne yazıktır yıkanmazlar.
Kirli olmaktan utanmazlar.
İnsanlık kumaşlarını güve yemiş,
Tel tel dökülür dokunulmazlar.
Kaldırımlar kendini sıkar
Temizlenir pırıl pırıl çıkar
Dost eller kirlenmemesine yıkar
Yorgunluğu bileklerde
Sevinci kalır yüreklerde.
Sizli bizli karanlıktaki eller,
Uyur amcası uyandırmaz yeller.
Her şey tıkırında sular seller.
Unutulur ağarırken baştaki teller.
Sular akar geceyi gündüze katar,
Kirlenmemesine bir daha bir daha yıkar.
Kaldırımlar geçmişten geleceğe bakar
Küllenmiş korları yeniden yakar
Ve hayıflanır inceden efkâr...
Gülen güler, gören görür.
Gecenin karanlığı üstüne bürür.
Haktır yalnız hakka yürür.
Karanlığı şafaklarla süpürür.
Kenara atılmış çirkef köpürür.
Kader bu ya örer ağını.
Yazgı demez, boşa zaman harcadığını.
Son damla damlar taşırır bardağını.
Dolusundan-boşundan görse bardağını.
Ki o zaman hakkı adaleti tanırdı.
Arlı olurdu hak için, halktan utanırdı.
İnsana hizmetten kim usanırdı.
Kirlilik ellerde
Kirlilik yüreklerde
Yıkansalar gerekli yerlerde.
Kaldırımlar yıkanır kirlenmemesine.
Korlar alevlenir küllenmemesine
Yorgunluk geçer helalleşmesine
Ezanla uyanıp dirilmesine
Helal rızka kavuşur gönüllemesine
Kaldırımlarda sevda, sevgi adımlar