Gazze’de yaşananlar, insanlığın en karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Masum çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve siviller, hiçbir suçu olmadan hayatlarını kaybediyor. Evinin güvenliğini arayan bir anne, canını korumaya çalışan bir baba, hayata sımsıkı tutunan bir çocuk; hepsi, savaşın ve şiddetin kurbanı oluyor. Bugün Gazze’de yaşananlar sadece bir çatışma değil, dünya tarihine kara bir leke olarak kazınacak bir soykırımdır.

Her bir hayat kaybedildiğinde, her bir masum feryat duyulmadığında, insanlık daha da karanlığa sürükleniyor. Bu sadece Gazze’nin değil, tüm dünyanın acısıdır. Vicdanını kaybedenlerin yarattığı bu tahribatı durdurmak için sesimizi yükseltmemiz, adaletin ve insanlığın yanında durmamız gerekiyor. Sadece bir bölgeye değil, tüm dünyaya barış ve adalet çağrısında bulunuyoruz.

Bize düşen, zulme karşı susmak değil, her canın değerli olduğunu haykırmaktır. Bugün Gazze’de akan kan, dünya üzerindeki her vicdanlı insanı etkilemeli ve harekete geçirmelidir. Bu zulmün son bulması için, birleşmeli ve insanlık adına adalet talep etmeliyiz. Gazze için, dünya için, insanlık için sesimizi duyurmak zorundayız.