Lise eğitimini tamamladıktan sonra yaşanan siyasi karışıklık dolayısıyla yurt dışına gitmek zorunda kalarak pek çok kez Konya’ya dönmeye niyetlense de Almanya’da kalan Çumralı Mehmet Bingöl, iş hayatını ve Konya’ya olan özlemini aktardı. Almanya’da başlayan iş hayatında elde ettiği deneyimleri ve Konya’ya geldiğinde şehirde gözlemlediği değişimleri de anlatan Bingöl, Türkiye’de sosyal yaşamın, Almanya’da ise disiplinin hakim olduğunu söyledi. Bingöl, mustarip olduğu ve sitem ettiği bir konuyu da paylaştı.

KADER, YOLUNU ALMANYA’DA ÇİZMİŞ!

Çumra’ya bağlı Alibeyhüyüğü mahallesinde doğarak liseye kadar olan eğitimlerini Çumra’da tamamlayan Mehmet Bingöl, Çumra Ticaret Lisesi’ni bitirdikten sonra 1979 yılında, tam da siyasi karışıklığın başladığı yıllarda, abisinin yanına Almanya’ya gitmeye karar veriyor. O yaşlarda ülkesinden uzakta olmanın verdiği hasreti bir kenara bırakarak hem okuyup hem iş hayatına atılan Bingöl, yüksek öğrenimini de Almanya’da işletme bölümü bitirerek yapmış olduğunu söylüyor. Evli ve 4 çocuk babası olan Bingöl, kaç kere Konya’ya dönmek için uğraştıysa da kader, onun yolunu Almanya’da şu şekilde çiziyor: “Genç yaşta Almanya’ya gittim ve hayata burada başladığımı söyleyebilirim. Üniversite eğitimime burada başlarken amacım, eğitimimi aldıktan sonra Türkiye’ye dönmekti. Üniversiteyi tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi’nin personel alımlarına başvurdum ancak kabul görmeyince Almanya’da kalmak zorunda kaldım. Ancak yine de ‘elbet bir gün’ diyorum; inşallah ilerleyen yıllarda ülkeme dönmek isterim.”

‘ÇALIŞIRSANIZ İYİ İMKANLARA SAHİP OLABİLİYORSUNUZ’
Yüksek öğretim eğitimini tamamladıktan sonra bir mali müşavirlik bürosunda işe başlayan ve uzun yıllar büroda çalışan Bingöl’ün diğer iş kariyeri de muhasebe alanında şekilleniyor. Bingöl, “Muhasebe alanında uzun yıllar çalıştıktan sonra şu anda çalışmakta olduğum uluslararası nakliye firmasının muhasebe bölümünde işe başladım. 62 yaşındayım, Almanya şartlarına göre emekliliği hak etmek için çalışmam gereken 3-5 yıl daha var.” şeklinde iş hayatını aktardı. Bingöl, Türkiye’deki çalışma şartlarıyla Almanya’daki iş standartlarını karşılaştırırken, “Türkiye’deki çalışma şartlarını hepimiz az çok biliyoruz. Buradaki çalışma hayatını anlatacak olursam, Almanların iş disiplininin bizimkinden daha keskin olduğunu söyleyebilirim. Bu yüzden Almanya’da çalışıp çabalarsanız maddi yeterliliğe sahip olabiliyorsunuz. Gerçekten çalışkan bir yapıya sahipseniz güzel şartlara sahip olabiliyorsunuz. Çalışma ve disiplinin olmadığı durumlarda ne Türkiye’de ne de Almanya’da zaten güzel bir yaşama sahip olamıyorsunuz. Ancak şu anda 62 yaşında hala çalıştığım düşünülürse, Almanya’da Türkiye’deki gibi daha genç yaşta emekli olma imkânı yok.” dedi.

20231014 171748 Kopya

‘TÜRKİYE’DE SOSYALLİK; ALMANYA’DA DİSİPLİN VAR’

Almanya’da hafta içi insanların iş hayatının yoğun temposundan sonra günün geri kalanını evde dinlenerek geçirdikleri söyleyen Bingöl, Türkiye’de ise insanların daha sosyal olduklarını belirtti. Almanya’da gündelik hayatın bile bir disiplini olduğunu ifade eden Bingöl, “Türkiye’ye geldiğimizde hafta içi, insanların yoğun olarak çalışmış olduğu günlere bile baktığımız zaman gece 11-12’lere kadar süren bir hayat görebiliyoruz. İnsanlar sosyaller; ancak Almanya’da yürüyüş yapmak için o saatlerde çıktığınızda bile fazla insan ya da eğlence görmeniz mümkün olmuyor. İnsanlar yarın işe gidecekleri bilinciyle hafta içi aktivitelere hayatlarında yer vermiyor. Bunun yerine güne dinamik kalkmak için dinlenerek vakit geçiriyorlar. İş hayatını her ne kadar özel hayata taşınmasa da disiplinin gündelik hayatta da oturduğunu gözlemledim.” şeklinde konuştu.

‘ÖZLEMİMİZ DEVAM EDİYOR’

Çocukluk yılları Çumra’da geçen Bingöl, Konya’nın çocuğu olmaktan; Konyalı olmaktan duyduğu gururu her fırsatta dile getirdiğini belirtti. Konya ile olan bağlarının hala devam ettiğini bildiren Bingöl, “Kardeşlerim ve akrabalarım hala Konya’da, orada dostlarımız var, onlarla irtibatı devam ettiriyoruz. Yılda 1-2 defa ülkemize gelmeye çalışıyoruz. Baba ve annemiz vefat etmiş olsa da ülkemize olan özlemimiz devam ediyor. Bunun için ülkemize severek geliyoruz.” dedi.

‘ŞEHİRLERLE BİRLİKTE İNSANLAR DA GELİŞMELİ’

Konya’nın gelişimiyle ilgili gözlemlerini de paylaşan Bingöl, özellikle şehrin alt ve üst yapı çalışmalarında her geçen gün yeni bir gelişimin olduğunu ifade ederek, “Şehrin peyzajı bakımında çok güzel yol kat edilmiş; trafik ve alt- üst yapı bakımından, bisiklet şehri unvanını hak eden bisiklet yolları ve bisiklet kullanımına elverişli imkanlarla şehrin değiştiğini görüyorum. Bu kapsamda farklı şehirden gelen dostlarımız da Konya’daki bu değişimi ve gelişmiş bir şehir olduğunu vurguluyor.” diye konuştu. Konya’da üretilen ve Türkiye’deki yerli ürünleri Almanya’da gördüğünde de mutlu olduğunu ve gurur duyduğunu sözlerinde belirten Bingöl, alışveriş yaparken de önceliği Türk mallarına verdiklerinin altını çizdi. Bingöl, bu gelişimlerin yanı sıra konuda da
eleştiride bulundu: “Bu gelişmeler olurken diğer bir taraftan da insanların eğitim bakımında hayata bakış açılarının değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Şehir gelişirken insanların da gelişmesi gerekiyor ancak bizde tolerans eksikliği var. Yalnızca Konya için değil; Müslümanlık toleranslı olmayı da gerektirir, düzgün, eğitimli insan olmayı da gerektirir ancak Türkiye’deki haberleri incelediğimizde çok basit kavgaların suça dönüştüğünü görüyoruz. Bu bakımdan bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Benim çocukluk yıllarımda şehirler gelişmemiş ancak insanlık daha kaliteli bir durumdaydı. Ancak konular birbirinden bağımsız olsa da şehirler gelişirken maalesef insanlığın da geriye doğru gittiğini görüyoruz.”

20230826 203341 Kopya

BU KONU BİZİ YARALIYOR!

Vatanına ve Konya’ya olan bağlılığı sebebiyle her fırsatta soluğu Konya’da aldığını dile getiren Bingöl, bu kapsamda son yıllarda gurbetçilere karşı doğan öfkeden mustarip olduğunu dile getirdi. Bingöl, ülkesine olan özlemi karşısında kendi vatandaşlarının kendilerine karşı olan tutumları karşısında üzüldüğünü ifade ederken, “Yurt dışında yaşayan insanların hepsi sanki bir partiye oy veriyor gibi ya da farklı bir düşünceden doğan bir öfke var, gurbetçilere karşı. Avrupa’da yaşayan gurbetçilerin Türkiye’ye, kendi topraklarına gelirken ücret ödemesinin konuşulması gibi durumlar beni çok üzüyor. Ülkemizi sevdiğimizi söylediğimiz zaman, bu sevginin paranın değerli olmasından kaynaklı ya da iktidar sevgisi olduğu akıllara geliyor. Halbuki ben Türkiye’den çok genç yaşlarda yurt dışına geldiğim zaman da -bu kadar olmasa da- Türk Lirası daha değersiz bir konumdaydı ancak yine de ülkeme dönmek için çaba sarf etmiştim.” dedi.

‘OLASI DURUMLARDA ÜLKEMİZİN TAKVİYE ERLERİYİZ!’

Bingöl, konuyla ilgili üzücü bir anısını ise şöyle paylaştı: “Karadağ’a gezi yaptığımızda bir Türk grubunun Türkçe konuştuğunu görüp kendileriyle tanıştığım zaman, İstanbul’dan geldiklerini söylemişlerdi. Ben de Almanya’dan geldiğimi söyleyerek, İstanbul’un ne kadar güzel bir şehir olduğunu söylediğim zaman bana, ‘O kadar güzelse neden burada yaşamıyorsunuz, gelin de yaşayın’ dedi. Her seven insan Türkiye’de yaşamak zorunda değildi ve İstanbul’da yaşayan herkes de İstanbullu değildi. Aynısı bizim için de geçerli.”

Yurt dışında yaşayan her Türk vatandaşının, Türkiye’nin yurt dışındaki temsilcisi olduğunun altını çizen Bingöl, bu kapsamda her milletten vatandaşa kucak açan kendi yurtları Türkiye’ye kendilerinin de gelmesinin en doğal hakları olduğunu vurguladı. Ülkesiyle olan bağlarının her daim devam ettiğini bildiren Bingöl, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Biz gittiğimiz yerlerde Türkiye’yi, Türkleri en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Bizler, Türklerin birer temsilcisi olmayı kendimize görev bilmiş ve yaptıklarımızı da bu kapsamda yapmaya özen gösteriyoruz.

Deprem bölgesinde afet yaşandı ve diğer şehirdeki insanlar bölgeye akın etti; yani bir bölgenin yetmediği durumlarda diğerleri yardıma koştu. Ülkemizin bazı bölgelerinde insanların yetemediği durumlarda da bizler buradan yardıma koşmaya çalıştık. Allah korusun, başka olası afetlerde de aynı şekilde biz burada birer takviye olacağız. İnsanlardan bu konuda biraz daha anlayış bekliyoruz.”

HACER CEYLAN 

İtibar suikastı yapılıyor! İtibar suikastı yapılıyor!

Editör: Birkan Bakay