Yazar Sedat Ulupınarlı, Çumra’nın yetiştirdiği önemli isimlerden olan merhum Halil Özer’i anlattı.

ÖNEMLİ BİR İSİMDİ

Bu yazımızda sizlere Çumra’mızın yetiştirdiği âlim, eğitimci, mütercim ve yazar olan bir büyüğümüzden bahsedeceğim. Halil Özer hocamız da diğer büyüklerimiz gibi Çumra’nın yetiştirdiği değerlerdendir. Kendisi 03.03.1945 yılında Çumra’nın Apasaraycık Köyünde Mehmet Özer ve Hacer Özer çiftinin oğulları olarak dünyaya geldi.

Ytrytryrtyrtytryrt

FOTO ALTI: Merhum Şeker Hoca’nın Halil Özer’in babası Mehmet Özer’e “Senin Halil’in Arapçası kuvvetli, onu Şam’a gönder” önerisiyle merhum Özer Şam’a gider.

İlkokulu kendisi köyünde okuyan Halil Özer 1958 yılında ilkokulda mezun olur ve aynı yıl köyün imamı olan Ziya Doğu Hocadan Kur’an-ı Kerim dersleri almaya başlar. Ziya Doğu Hocadan Kur’an eğitimini alan Halil Özer 1969 yıllarında henüz 14 yaşlarında iken babası Mehmet Özer tarafından Mardin ili Kızıltepe ilçesinde bulunan Molla Selahattin’e Arapça ve din bilgileri öğrenmek için gönderilir.

Molla Selahattin’in yanında aldığı eğitimi kendince yeterli bulmayan Halil Özer 1961 yılında kendi kararıyla Diyarbakır ili Bismil ilçesi Çakallar köyüne gider ve bir müddet orada kalarak oradaki Kursta Arapça ve din bilgileri dersleri alır. Ailesi kendisini daha sonra Çumra ilçesi Akviran nahiyesinde yeni açılan Kur’an Kursuna vermek üzere köye geri getirirler. Bu Kur’an Kursunda da bir süre kadar okuyan Halil Özer yine ailesinin kararıyla İçeri Çumra’da eğitim veren meşhur “Laz Hoca” lakabıyla anılan Ali Hoca’dan Arapça ve din bilgileri okumaya başlar. Çumra’mızın meşhur hoca ve âlimlerinden olan Şeker Hoca lakabıyla anılan Mehmet Şeker hoca ile orada tanışırlar.

Şeker Hoca Halil Özer’in babası Mehmet Özere “Senin Halil’in Arapçası kuvvetli, onu Şam’a gönder” diye teklifte bulunmuş. Şeker Hoca Kendisi de bir dönem Şam’da okuduğu için oradaki eğitimin seviyesini ve lüzumunu bilmektedir. Babası bu teklifi kabul eder ve o zamanki köy sakinlerinden ve Halil Özer’in yakın arkadaşı olan Mehmet Yazdamlı ile birlikte Şam’a gitmeye karar verirler. Pasaportlar yapılır ve gitme zamanı gelince bütün köy halkı köyde “Davut Hocaların odası” diye bilinen yerde toplanır. Şam’a okumaya gidecek olan çocukların cebine yol harçlıkları vs. konularak gözyaşları ve büyük ümitlerle yolcu edilirler.

Konya’ya gelen Halil Özer ve Mehmet Yazdamlı köylüleri olan Hıdır Yağcı’ya ait olan otelde iki gün kalırlar ve oradan yolcu edilirler. Hac mevsimi olan bu dönemde hacıların otobüsleriyle birlikte Konya’dan İskenderun’a, oradan Hatay Cilvegözü sınır kapısına gelirler. Akşam üstü sınır kapısını geçen Halil Özer ve Mehmet Yazdamlı oradan bir taksi ile Halep kentine gelir. Burada büyük binalarda “Fındık” yazısını görünce şaşırırlar ve orada otele “Fındık “denildiği sonradan öğrenirler.

Yte654654646546

 FOTO ALTI: Kombassan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayram’dan bir görüşme teklifi alır. Kombassandan kendisine üst düzey bir iş teklifi yapılır ve Halil Özer bu iş teklifini kabul eder. Kombassan’da Uluslararası sorumlu olarak çalışan Halil Özer burada yaklaşık sekiz yıl kaldı.

Gece bir otelde kalıp sabahleyin otobüsler ile Şam’a doğru yol alırlar. Bunlar Şam’a gelirler fakat ne yapacaklarını bilmedikleri için bir şaşkınlık içindedirler. O arada Apasaraycık Köyünün komşu köylerinden olan Tahtalı köyünden olan Alirıza Hoca ile karşılaşırlar. Alirıza Hoca’da Şam’da okumaktadır. Halil Özerin babası bir mektupla Ali Rıza Hocaya çocukların Şam’a gittiğini ve onlara sahip çıkmasını önceden haber etmiştir. Alirıza Hoca bunları Şeyh Muhiddin kentinde bir otele yerleştirir ve hacca gider. Bunlara kendisi gelinceye kadar burada beklemelerini söyler.

Alirıza Hoca Hac’dan döndükten sonra Halil özer ve Mehmet Yazdamlı ’yı kendisinin de okuduğu Fethu’l İslam isimli okula kaydettirdi. Burada üç aya yakın Arapça dil kursuna katıldılar. Dil konusu önemliydi, çünkü okulda Arapçadan başka dil konuşulmuyordu. Kurs haricinde de Bir yıl boyunca uğraşıp Arapçayı güzel bir şekilde öğrendiler. Bir yıl sonra Türkiye’den Hacca gelen otobüslerle Hac yapmak üzere Kutsal topraklara hareket ettiler. Hac ibadetinin ardından yeniden Şam’a dönen Halil Özer burada eğitim ile ilgilenmeye başladı ve tam altı yıl Türkiye’ye hiç gelmedi. Şam’da eğitim gördüğü dönemlerde parasız kalmamak ve köydeki ailesine yük olmamak için gündüz okulda okuyor geceleri de salça fabrikasında domates ve salça çekiyordu. Mehmet Yazdamlı kendisine askerlik celp kağıdı gelince eğitimini yarıda bırakarak yurda döndü ve Halil Özer eğitimine kaldığı yerden devam etti.

Şam’da eğitimini tamamlayan Halil Özer yedinci sene Libya’ya geçti ve oradaki Şer’i ve Medeni Kanunlar Fakültesine kaydoldu. Fakülte Kral İdris’in kendi adına açmış olduğu İslam Üniversitesine bağlı idi. Halil Özer Libya’da burslu olarak okudu ve Fakültenin yurtlarında kaldı. Almış olduğu 83 dolar civarındaki burs ile hayıtını devam ettirmeye çalışan Halil Özer zaman zamanda Bingazi şehrine inerek oradaki Yugoslav şirketlerinde çalışmıştır.

Yaklaşık yedi yıl boyunca ailesi ve köyü ile hiç görüşmeyen Halil Özer ‘e bir gün Türkiye’den bir kağıt gelir ve askerlik vazifesini yapması için üç ay içinde Türkiye’ye dönmesi gerektiği aksi halde vatandaşlıktan çıkarılacağı yazmaktadır. Okulda son sınıfa geçtiğine dair bir belge alan Halil Özer Türkiye’ye dönmeye karar verir. Cebindeki parasıyla Ortadoğu Havayollarına ait bir uçakla akşam saatlerine Beyrut’a iner. Beyrut’tan karayolu ile Şam’a gelir ve hudut kapısından Türkiye’ye giriş yapar.

Gazi Antep’ten bindiği Ankara otobüsüyle sabah 09.00 sularında Konya makasına gelir. Fazla beklemeden gelen Konya otobüsüne binerek Konya’ya gelen Halil Özer doğru Aziziye Camisi civarında bulunan köylüsü Hasan Hüseyin Avşarlı’nın Manifatura dükkânına gelir. Oradan sanayide çalışan kardeşi Hasan’ın yanına geldi. Aradan yıllar geçmiş ve çocukken köyden ayrılan Halil Özer kocaman delikanlı olmuş birazda değişmişti. Kardeşi Hasan kendisini tanıyamadı oda kardeşini tanıyamadı aslında. Kardeşiyle yeniden tanışıp hasret giderdiler. Halil Özer buradan direk Ankara’ya gitti ve Libya Büyükelçiliğinden belge alması gerekiyordu.

Halil’in eşyalarını kardeşi Hasan annesine köye getirdi. Annesi Halil’in öldüğünü zannederek çok üzülmüş. Halil Ankara’dan döndüğünde Konya otogarında otobüste kendisini karşılayanlar arasında annesi de vardı. Aradan yıllar geçtiği için annesi de Halil’i tanıyamadı. Aslında Halil’de annesini tanıyamamıştı. Annesiyle yeniden tanışınca sarılıp hasret giderdiler. Eve geldiklerinde babası teravih namazı için camiye gittiğinden evde yoktu. Eve gelince babasıyla da sarılıp hasret giderdiler. O gece Halil anne ve babasıyla aynı yatakta yatıp hasret giderdiler.

Gölge olmasınlar yeter! Gölge olmasınlar yeter!

636536Hgfk

FOTO ALTI: Özer, dönemin Ticaret Bakanı Kürşat Tüzmen ile birlikte çok mesai harcadı, Tüzmen’in yaptığı Arap ülkeleri gezilerinde kendisine tercümanlık yaptı.

Devre kaybı olarak askere giden Halil Özer asker dönüşü 1975 yılı ortalarında tekrar Libya’ya gitti. İkinci gidişinde yanında ailesi de vardı. Bingazi’de “Libaş” şirketinde mütercim ve idari personel olarak çalışmaya başladı. 1976 yılında üniversite son sınıfın derslerini dışarıdan vererek okuldan mezun oldu. Daha sonra öğretmen açığı bulunan Bingazi Lisesinde Arap Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Bu lisede 6 seneye yakın öğretmenlik yaptı. Öğretmenliğin yanı sıra Bingazi’deki bazı şirketlerde tercümanlık yaptı. Kendisi Libya’da kalan Halil Özer çocuklarının okul zamanı geldiği için onları Türkiye’ye geri gönderdi. Aradan iki yıl gibi bir zaman geçtikten sonra Halil Özer kendisi de Türkiye’ye geri döndü.

Ankara’ya yerleşen Halil Özer Ankara Küçük Esat’ta market işletmeye başladı. Bu arada boş durmayıp kendisine bir tercümanlık bürosu açtı. Burada irticali olarak yani canlı olarak tercümeler yapıyor ve güzel parada kazanıyordu. Halil Özer Ankara’da bulunan Libya Kültür Merkezinde de kadrolu öğretmenlik yapmaya başladı. Bu Kültür Merkezine Müftüler, vaizler, öğrenciler ve diğer üst düzey yetkililer gelip Arapça öğrenmeye çalışırlardı. Bu işlerine bir süre başarı ile devam eden Halil Özer o dönemlerde yıldızı çok parlak olan iş adamı ve Kombassan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayram’dan bir görüşme teklifi alır. Kombassandan kendisine üst düzey bir iş teklifi yapılır ve Halil Özer bu iş teklifini kabul eder. Kombassan’da Uluslararası sorumlu olarak çalışan Halil Özer burada yaklaşık sekiz yıl kaldı. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle zamanının büyük bölümü uçaklarda geçen Halil Özer zamanın Ticaret Bakanı Kürşat Tüzmen ile birlikte çok mesai harcadı ve ticaret işlerinde birlikte yol aldılar. Kürşat Tüzmen’in yaptığı Arap ülkeleri gezilerinde kendisine tercümanlık yaptı. Bu müthiş tempo gün geldi Halil Özer’in rahatsızlanmasına neden oldu. Doktora giden Halil Özer’e Doktor “Uçağa çok mu biniyorsun” diye sordu. Halil Özer iş icabı zamanının yarısının uçakta geçtiğini söyledi. Doktor kendisine uçak seyahatlerine devam etmemesini aksi halde uçaktaki basınç nedeniyle yatalak hasta olacaksın diye uyarıda bulundu. Halil Özer Doktorun tavsiyesine uyarak emekli olmaya karar verdi ve emekliliğe ayrıldı.

Emekli olduktan sonra daha önceleri üzerinde çalıştığı fakat bitiremediği ve anne babasına ithaf ettiği “Fatiha Suresi ve Amme Cüzü” tefsirine başladı. Üzerinde beş yıl çalıştıktan sonra eseri çıkarmaya muvaffak oldu ve 2000 adet bastırarak ücretsiz olarak kitaba değer veren, okuyan ve okuduğu ile amel etmeye çalışan insanlara hediye etti. Bu sıralarda da yine uzun zamandır üzerinde çalıştığı “Yasin Suresi” tefsirini bitirmiş ve tasnif işlemlerine başlanmıştır. Halil Özer son çalışması olan ve “Kur’an’da Peygamberler Tarihi” diyebileceğimiz bir eserinde çalışmalarını yürütmekte ve bizlere bununda müjdesini vermektedir.

Halil Özer yukarıda belirttiğim gibi Şam’a okumaya giderken kendisini uğurlamaya gelen, harçlıklar vererek yolunu kolaylaştıran o tertemiz insanların kendisi üzerinde büyük hakları olduğunun bilincindedir. Emeklilik döneminde yazdığı “Fatiha Suresi ve Amme Cüzü” isimli eseri bitirip dağıtım aşamasına gelince yanına bir koli kitap alır ve bir Cuma günü kendi köyü olan Apasaraycık köyüne gider. Orada Cuma vaazını yapar ve köy halkına kendisine yıllar önce sahip çıktıkları için çok teşekkür ettiğini ve tüm köy halkına bu kitaptan hediye etmek istediğini söyleyerek haklarını helal etmelerini ister.

Halil özer Konya’da ikamet etmiş ve son çalışması olan “Kur’an’da Peygamberler Tarihi” isimli eseri üzerinde çalışmalar yapmıştır. Halil Özer hocamız yakalandığı hastalık nedeniyle 17 Aralık 2023 tarihinde vefat etmiş ve Çumra mezarlığına defnedilmiştir. Allah rahmet eylesin.

Kaynak: Sedat Ulupınarlı