Kadı, tarihte ve geçmiş zamanlarda İslam ülkelerindeki insanların arasında ortaya çıkan hukuki anlaşmazlıkları bir sonuca kavuşturmak, hukuka aykırı olan davranışların cezalandırılmasını ve bu cezaların bir hükme bağlanmasını sağlamak, verdikleri cezaları infaz etmek ile görevi olan devlet tarafından bu göreve atanan kişiler olarak bilinir.

 Vakti zamanında 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e ülkenin durumu hakkında ne düşündüğü sorulmuş.
Demirel de soruyu yönelten kişiye:
- "Bak sana bunu bir fıkrayla anlatayım da pazar neşesi olsun" demiş. Demirel'in anlattığı fıkra şu:
Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış.

Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek var.
Karakuşi Kadı, fırıncıya:

- 'Ben bunu aldım' demiş. Kadıya itiraz edilir mi hiç.
Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin asil sahibi gelmiş:
- 'Hani bizim ördek.' Fırıncı boynunu büküp:
- 'Uçtu' deyince iş kavgaya dönüşmüş.
Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış...

Gayrimüslim de peşinde kovalıyor...

Bir duvardan atlarken, bilmeden duvarın öteki tarafındaki hamile bir kadının üstüne düşmüş.

Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş.

Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış...

Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı'nın karşısına çıkarmışlar.

Kadı sırayla sormuş...

Ördeğin sahibi, - 'Bu adam ördeğimi hiç etti' diye şikâyet etmiş.

Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş: - 'Ne yaptın bu adamın ördeğini?'

Fırıncı - 'Uçtu' demiş.

Kadı, kara kaplı defterini açmış:

- 'Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar 'Uçar' anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil' diyerek, fırıncının ördek işinden beraatına karar vermiş.

Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş. Onun şikâyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:

- 'Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o Müslim’in tek gözü çıkarıla...

Davacı: - 'Benim tek gözüm çıktı. Şimdi ne olacak?' diye sorunca Karakuşi Kadı

- 'Şimdi' demiş, 'Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.

Tabii gayrimüslim şikâyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.

Çocuğunu düşüren kadının kocasına da Karakuşi Kadı:

- 'Tamam' demiş, 'Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak.' Böyle olunca adam da şikâyetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi'ye:
- 'Senin şikâyetin nedir bre ..?' Yahudi bir süre düşündükten sonra ellerini açmış,

- ‘Ne diyeyim  kadı efendi’ demiş,  ‘Adaletinle bin yaşa Sen, e mi !?
Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse:
- Ananı "öpen" kadı ise, kimi kime şikâyet edeceksin?

Bugün ülkedeki durum bu! Ağnadın mı?

***

Hazreti ali (R.A) efendimiz “Devletin dini adalettir” buyuruyor. Hangi rejim ile yönetilirse yönetilsin, adaletin olmadığı sistemler uzun süre yaşayamazlar. Tarihe bakarsanız bunu daha iyi anlarsınız.

Türk tarihinin entelektüel, aynı zamanda dahi komutanlarından Fatih Sultan Mehmet Han “Aklı öldürürsen, Ahlak da ölür. Akıl ve Ahlak öldüğünde, millet bölünür. Kadı'yı satın aldığın gün Adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün: Devlet de ölür” buyuruyor.

***

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Yargıya inancın sarsılması devletin başına gelecek en büyük felakettir” dedi.

Türkiye ‘de 20 yıl önce, yargıya olan inancı kimse tartışmazdı. Ama son 20 yıldır ve özellikle Feto tuzaklarında yargı siyasallaştı ve yargıya güven azaldı.

Türkiye’de Kadir Has Üniversitesi, Türkiye eğilimleri Anketi 2021 sonuçlarına göre;

Türkiye’de Yargı Siyasallaşmış mıdır? Sorusuna;

– Evet, siyasallaşmıştır (Katılıyorum) diyenler oranı yüzde 44,7

– Hayır, siyasallaşmamıştır (Katılmıyorum) diyenler oranı yüzde 25,8

– Ortada olanların oranı yüzde 29,5 olmuş.

SODEV; Sosyal Demokrat Vakfı yargı algısı 2019 anket sonuçlarına göre;

Yargı bağımsız mıdır? Sorusuna;

– Hayır, Bağımlıdır diyenler oranı; yüzde 48,5

– Evet, Bağımsızdır diyenler oranı; yüzde 34,0

– Kararsızlar olanlar oranı; yüzde 17,5′ tir.

Yargı sisteminin yıpratılması, güven kaybetmesinden yana değilim. Kanunlar önünde herkesi eşit muamele gördüğü hukuk devletinden yanayım. En azından böyle olması yönünden ümitliyim.

Bu hususta son söz merhum üstat Abdürrahim Karakoç abiden:

“Beni dinle ey kadı
Bozuldu işin tadı
Zulümse eğer adı

Kenan yapsa da aynı
Yunan yapsa da aynı.

Söylenecek söz varsa
Söyle sende yüz varsa
Hakk’a tecavüz varsa

Nokta yapsa da aynı
Yekta yapsa da aynı.

İpe sermeyin unu
Herkes biliyor bunu
Hazineden soygunu

Turgut yapsa da aynı
Nemrut yapsa da aynı.

Zirvedeki uç beyi
Çeker gözden sürmeyi
Rüşvet alıp vermeyi

Fazıl yapsa da aynı
Rezil yapsa da aynı.

Halka tepeden bakan
Göğsüne benlik takan
Yalanla yatıp kalkan

Moiz olsa da aynı
Vaiz olsa da aynı.

Doğruluktan kaçan zat
Menfaati seçen zat
Haram yiyip içen zat

Murdar olsa da aynı
Serdar olsa da aynı.

Bu gemi böyle gitmez
Giderse zulüm bitmez
Kim örnektir fark etmez

Hasmım olsa da aynı
Nefsim olsa da aynı.”

Güvenlik, Özgürlük ve Refahın had safhada olduğu bir Türkiye dilekleriyle…

Baki selamlar.