Geleneksel sanatların en çok ilgi gördüğü şehirlerden bir tanesi Konya olup sanatkârların ilgisini çeken birçok sergi de bu şehirde gerçekleştiriliyor.

4-7-88

Özellikle İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezindeki ‘Hazreti Mevlana’nın 750. Vuslat Yılı İRFA Gelenekli Sanatlar Sergisi’ sanatseverlerden tam not aldı. İRFA’da faaliyet gösteren ve cilt sanatıyla uğraşan Selman Küçükkömürler ise, pek çok gelenekli sanatların olduğunu ve bunlardan cilt sanatına ilgi gösterdiğini belirtti. Selman Küçükkömürler, “Dedelerim Kazım Kömürler ve Mehmet Atılgan’ın atölyelerinde küçük yaşlarımdayken çok fazla meşgul olmuştum.

4-8-74

Bu yüzden el işlerine yatkınlığım vardı. Cilt sanatında da el aletlerinin kullanıldığını görünce bu sanata olan ilgim arttı” diye konuştu.

CİLT SANATI SABIR İSTER

Cilt sanatının inceliklerinden ve süreçlerinden bahseden Küçükkömürler, bu sanatın sabır gerektirdiğini de vurguladı. Küçükkömürler, “Cilt sanatında eser üretmek için öncelikle ana malzemelerimizi alıyoruz. Derinin, altının, ipek ipliklerin klasik cilt sanatında kullanmak gerekiyor. Daha sonrasında mukavvaların üst üste yapıştırılmasıyla elde edilen özel kartonlarımızı kullanıyoruz. Bu sayede dayanıklılık artıyor ve cildin esnemesi engelleniyor. Bu hazırladığımız mukavvaların üzerine derilerimizi yapıştırıyoruz ve kalıp dediğimiz elden yapılmış üzerinde geleneksel Türk-İslam motiflerinin olduğu kalıplarla derilerin üzerine baskılarımızı yapıyoruz. Bu işlemlerin tamamı Türk-İslam cilt sanatında soğuk baskı dediğimiz teknikle yapılır. Makinalarda ısıtma bölümleri kullanılmaz ve soğuk olarak baskılanır. Daha sonra üzerine altın boyama işlemleri yapılır. Eğer kitabımız veya defterimiz hazırsa şirazesi örülür. Cilt kapları da kitapla birleştirilir. Böylece klasik Türk-İslam cilt sanatı eseri ortaya çıkmış olur. Yoğun işçilikli bir cilt eserinin bitme süresi ise 2 buçuk ayı bulabilir. Bu sanat sabır ister. Belli kurutma ve baskılama süreleri mevcuttur. Eğer bu aşamaları gözetmezseniz yaptığınız cilt sağlıksız olur ve ilerde bazı bozulmalara sebep olabilir” ifadelerini kullandı.

4-11-42

CİLT SANATINI GELECEĞE TAŞIMAK İÇİN SANATKÂRLAR YETİŞTİRİYORUZ

Pazarda zam furyası! Pazarda zam furyası!

Amaçlarının, cilt sanatını en doğru şekilde aktararak sanatkâr yetiştirmek olduğunu dile getiren Küçükkömürler, cilt sanatına talebin çok fazla olduğunu söyledi. Küçükkömürler, “Yetenek sınavları yapıyoruz ve en yetenekli öğrencileri seçip onlarla 4-5 yıl süren eğitim sürecine başlıyoruz. Burada geleneksel meşk usulü ile hoca-talebe veya usta-çırak ilişkisi içerisinde eğitim veriyoruz. Sanatkâr yetiştirmek için en sağlıklı eğitim sürecinin meşk usulü olduğunu kabul ediyoruz ve bu şekilde eğitimlerimize devam ediyoruz. Ama değişen dünyada teknolojiyle beraber bazı sanatların uygulanması azaldı. Bu azalış sanatlarımızı neredeyse unutulur hale getirdi. Fakat son 15 yılın içerisinde gelenekli sanatlarımıza büyük bir ilgi oldu. Çok fazla yozlaşmaya sebep vermeden düzgün öğrenciler yetiştirerek bu ilginin korunmasına önem veriyoruz. Bizim cilt sanatı da doğrudan kitapla alakalı bir sanat olduğu için gelişen teknolojinin karşısında kullanım alanları azaldı. Özellikle üzerinde gerçek derinin ve altının kullanıldığı cilt sanatı eserlerinin kullanımı daha da azaldı. Geleneksel sanatlarımızın yapım aşamasında maliyet gerekse de bu sanatları yaşatmak için hakkıyla çalışacak öğrenciler yetiştiriyoruz. Önemli olan bu sanatların unutulmaması ve bunun için gayret ediyoruz” şeklinde konuştu.

4-12-24

SANATSEVERLERİ BU GÖRKEMLİ SERGİYE BEKLİYORUZ

Gelenekli sanatlar alanında faaliyet gösteren İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezinde her yıl Şeb-i Arus etkinliklerini kapsayan hafta içerisinde ‘Gelenekli Sanatlar’ temalı sergi açtıklarını ifade eden Küçükkömürler, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Bu sene de, ‘Hazreti Mevlana’nın 750. Vuslat Yılı İRFA Gelenekli Sanatlar Sergisi’ olarak jürili bir sergi gerçekleştirdik. Öncelikle sanatkârlarımızın başvurularını aldık ve sanatkârlarımız eserleriyle beraber başvurularını yaptılar, eser görsellerini gönderdiler. Daha sonra Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleri ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleriyle oluşturduğumuz kurul, hangi eserlerin sergiye çıkacağı konusunda seçimlerini yaptı. Toplamda 63 sanatkârın 80 eseri sergilemeye alındı. İstanbul’dan, Ankara’dan, Konya’dan, Kahramanmaraş’tan, Urfa’dan ve Afyon’dan sanatkârlarımız eserlerini bizlere gönderdiler. Ben de bu serginin küratörlüğünü yürütüyorum. Sergimiz 14 Aralık’ta açıldı ve 31 Aralık tarihine kadar Konyalı sanatseverlerin ziyaretine açık kalacak. Gelenekli Sanatlar alanında hüsnü hat, tezhip, minyatür, cilt, ebru, çini gibi sanatlarda eserler sergileniyor. Bu kadar çeşitli branşlar olması sebebiyle de kapsamlı ve nitelikli bir sergi ortaya çıktı. Bütün sanatseverleri Gelenekli Sanatlar Sergimize bekliyoruz.”

Kaynak: TUBA KAYA