Konya Sivil Toplum Platformu’nun düzenlediği, “LGBT Dayatmasına Karşı Büyük Aile Yürüyüşü” 22 Ekim Cumartesi günü Konya’da gerçekleşti.

Yürüyüş on binlerce ailenin katılımı ile büyük bir olgunluk içinde yapıldı.  Yürüyüşten sonra Kayalı Park meydanında toplanan katılımcılara hitaben konuşmalar yapıldı. Ne yürüyüşte ne de mitingdeki konuşmalarda en küçük bir nefret söylemi sadır olmadı.

İstanbul’da aynı amaçla yapılan yürüyüş ve mitingden sonra Aile Bakanı, “nefret söylemini doğru bulmuyorum” diye talihsiz bir açıklama yapmıştı. LGBT lilerin yürüyüşlerinden sonra bile bu ifadeyi kullanmayan bakanın, aileyi sarsan LGBT tehlikesine karşı yapılan yürüyüş için bu ifadeyi kullanması çok ama çok büyük bir hata olmuştur. Bakanın bu ifadesi, LGBT lileri sevindirirken aile yapımızı korumak için canla başla çalışan samimi Müslümanları üzmüştür.

Bu ifadenin yanlışlığı Konya’mızda yapılan yürüyüşten sonra da ispatlanmıştır. Zira ne atılan sloganlarda ne konuşmalarda en küçük bir nefret söylemi olmadığı gibi LGBT liler için “onlar bizim kaybettiğimiz kardeşlerimizdir, onları kazanmak için her şeyi yapmaya hazırız” gibi yapıcı ifadeler kullanılmıştır.

Sonuç olarak yürüyüş ve miting büyük bir olgunluk içinde gerçekleşmiş, Konyalılar aile yapımızın korunmasına verdikleri önemi ortaya koymuşlardır.

Milletimizden büyük tepki alan İstanbul Sözleşmesi iptal edildi ama İstanbul Sözleşmesine uygun olarak yürürlüğe konulan 6284 sayılı yasa halen geçerliliğini korumaktadır. Aile yapımıza büyük darbe vuran ve İstanbul Sözleşmesi adı verilen aslında Batı Sözleşmesi olan dayatmanın devamı olan bu yasanın da bir an önce değiştirilmesi gerekir. Böyle bir çalışma başlatılmıştı ama nedense devamı gelmedi.

Ayrıca; Anayasa’nın 41. maddesinde, “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” ifadesi yer alıyor. Bu maddede geçen, “Eşler arasında” ibaresi muğlak bir ifadedir. LGBT lilere fırsat veren bu maddenin de değiştirilmesi şarttır. Zira erkek erkeğe veya kadın kadına birliktelikler de eşler olarak kabul ediliyor.

Bu maddenin değiştirilmesi için AK Parti başörtüsü düzenlemesi ile birlikte bir hazırlık yapmıştır. Yapılan hazırlıkta muğlak olan “eşler arasında” ifadesi çıkarılıyor. O ifade yerine, “Aile, kadın ve erkekten oluşur” tanımı getiriliyor. “Eşitliğe dayanır” ifadesi ise korunuyor.

Bakalım bu değişiklik TBMM’den geçecek mi? Aile yapımızı korumaya yönelik olarak yapılmak istenen bu değişikliğe hangi partiler onay verecek veya kimler karşı çıkacak göreceğiz.

Aile, evlilik ve kan bağına dayanan ve anne, baba, çocuklardan oluşan en küçük sosyal gruptur. Toplum ailelerden oluşur. Bu nedenle, aile toplumun temeli olarak kabul edilir.

Sevgi, saygı, gelenek ve görenek gibi değerler öncelikle ailede kazanılır. Aile; inançların, ahlâki davranışların, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi değerlerin öğrenildiği yerdir. Aile kurumunun en önemli niteliği, sevgi odaklı bir ilişkiler dünyası olmasıdır. Bu yönüyle aile, bireylerini sevgi ve şefkatle toplumsal hayata hazırlayan bir okuldur. Aile bireylerinin huzurlu bir ortamda iyi yetişmesi, toplum için hayati önem taşır. Çünkü ailenin huzur ve mutluluğu, toplumun huzur ve mutluluğu demektir.

Aile yapısının sağlıklı bir şekilde devam etmesi için aile bireylerinin davranışları çok önemlidir. Öncelikle ailede huzur, mutluluk ve güven ortamının oluşması gerekir. Bu da ancak aile bireylerinin büyüklerine karşı saygı, küçüklerine karşı sevgiyle davrandıkları bir ortamda gerçekleşir.

Hak ve sorumluluk bilincinin aile içinde gelişmesi, bu bilincin toplumda da yerleşmesini sağlar. Aileye önem veren dinimiz, bütün aile bireylerinin birbirlerine karşı olan hak ve sorumluluklarını yerine getirmelerini öğütlemiştir. İnsan haklarına saygı, hak ve sorumluluk bilinci öncelikle ailede öğrenilir. Aileler, çocuklarına değerlerimize saygı göstermeyi öğretirlerse toplumda huzur ve güven sağlanır.

Bir Hadis-i Şerifte Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.”

Efendimiz bir başka Hadis-i Şerifte de şöyle buyurur: “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.”

“Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yandır” buyurarak ailenin önemine dikkat çeken yine Efendimizdir.

Aile içinde zaman zaman bir takım anlaşmazlıklar ve huzursuzluklar olabilir. Bunları karşılıklı anlayışla ve konuşarak halletmek gerekir. Aile içindeki her birey, Allah’ın emrettiği, Efendimizin buyurduğu şekilde davranmalıdır.

Ailenin temel amacı, maddi ve manevi anlamda sağlıklı bireyler yetiştirerek, insan neslinin devamına katkıda bulunmak ve topluma faydalı bireyler kazandırmaktır.

Bizim aile yapımız kökü sağlam olan Türk – İslâm Medeniyetinin en önemli yapısını oluşturur. Bu sağlam yapıyı bozarak, yeni nesillerimizi Batı Medeniyetinin parçası yapmak isteyenler, aynı zamanda ülkemizin bölünüp  parçalanmasına da zemin hazırlamak isteyenlerdir.  Zira bunlar aile yapımızı bozmadan Müslüman Türk toplumunu bozamayacaklarını iyi bilmekte, planlarını da buna uygun yapmaktadırlar.

Konya’mızda “Büyük Aile Yürüyüşü” işte bu planı bozmak ve aile yapımıza sahip çıkmak için düzenlenmiş, başarılı ve etkili bir şekilde icra edilmiştir.

Yapılan yürüyüşe Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun’un da katılmış olması memnuniyet uyandırmıştır. Bu yürüyüşü düzenleyen STK Platformu Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu Hocam başta olmak üzere, STK Platformu yetkililerine, emeği geçenlere ve tüm katılımcılara sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

Konya, LGBT ve bu gibi sapkınlıklar içinde bulunanlara geçit vermeyeceğini bu yürüyüşle göstermiştir. Bu yürüyüşün dalga dalga tüm ülkemize yayılması ve Lut kavminin helak olmasına yol açan bu sapkınlığın Anadolu’muzda imkân ve fırsat bulamadan yok edilmesi elzemdir. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.