Türkiye'nin kilitlendiği 7 Haziran seçimlerine giden yolda bir hayli mesafe kat ettik. Önümüzde, bitiş çizgisine varmak üzere yaklaşık 17 gün kaldı.

Seçime yaklaştıkça da seçim siyaseti daha hızlı ve daha aktif bir hale geldi. Partiler artık son kozlarını oynuyor diyebiliriz. Bu süreçte bazı partililer arasında, yani tabanda, özellikle kanı kaynayan gençler arasında küçük tartışmalar, sürtüşmeler de yaşanmıyor değil.

Konya gibi siyasi kültürle bezenmiş, siyasi geçmişi asırlar öncesine dayanan bir şehirde bu tür olayların yaşanıyor olması Konya'ya hiç yakışmıyor.

Hangi parti olursa olsun, hangi partili olursa olsun, herkes düşüncesini özgür bir şekilde savunmalı. Bu geçmişte böyleydi, bugün de aynı şekilde devam etmeli. Ancak siyasi düşüncelerinden ötürü partililer arasında yaşanan sürtüşmeler ve kavgalar, seçimin vermiş olduğu heyecana, bu demokrasi yarışına gölge düşürüyor.

Bu kısa girişten sonra gelelim asıl konumuza. Az önce bahsettiğim gibi, seçime yaklaşıldıkça seçim heyecanı da en üst limitlerde yaşanmaya başladı.

Bu sürecin önemli bir faktörü de partilerin yaptırmış olduğu anketler. Ne kadar tarafsız, ne kadar doğru olduğu konusu tartışılır. Bu anketleri göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapmak mümkün değil.

Çünkü, anketlerden yola çıkarak bir değerlendirme yapacak olursanız, her iki seçmenden birinin 2 oy kullanması gerekiyor.

Bu sonuca nereden vardık?

Parti isimlerini vermeye gerek yok. Bir parti Konya'daki oy oranları ile ilgili anket yapmış. Oy oranının yüzde 38 ve üzerinde olduğunu iddia ediyor. Başka bir parti de yine Konya'daki anketlerinin sonuçlarına dayanarak oy oranının yüzde 25'in üzerinde olacağına inanıyor. Bir başka partiye bakarsanız, onların da Konya'dan en az yüzde 75 oyu var.

Bitmedi...

Başka bir partinin oy oranı, yine yapılan bu anketlerin sonucuna dayanılarak yüzde 10'un üzerinde.

Sonra, şimdiye kadar Konya'da pek bir varlık gösteremeyen, nüfusu itibariyle azınlıkta olduğuna inanılan insanların destekledikleri bir başka parti de oy oranının yüzde 10'un üzerinde olacağı görüşüne varmış yaptırdığı anketler sonucunda.

Konya'nın merkez ve ilçeleri itibariyle toplam nüfusu 2 milyonun üzerinde. 7 Haziran tarihinde sandık başına gidecek olan seçmen sayısı ise 1 milyon 400 binin üzerinde.

Sayılarla uğraşmayı hiç sevmem. Kafam karışır, beynimin yorulduğunu hissederim. O nedenle de matematiğe aklım pek ermez.

Ama yine de sınırlarımı biraz zorlayarak, partilerin yaptırdıkları anketlerin sonuçlarından elde ettikleri oy oranlarını bir araya getirip toplamayı başardım.

Anketlerin tutarlı ve geçerli olabilmesi için partilerin yaptırdıkları anketlerin oranlarının toplamı yüzde 100 olması gerekir. Ben topladım, çıkardım, çarpanlarına ayırdım, kendimle yarıştım, yüzde 158 gibi bir rakam çıktı.

Saçma değil mi? Bana da saçma geldi. Her seçmen bir defa oy kullandığı halde 100 birimine ulaşılabilecekken, nasıl oluyor da 158 rakamına ulaşılıyor ona hayret ettim. Her iki seçmenden birinin 2 oy kullanma hakkı olmadığını bildiğimize göre, sonuç: Anketler yanlış.

Mesnevi'den:

“Sığırın rengini dışında, insanın sarısını kırmızısını içinde ara.”