Kırım Tatarları, yıllar önce soydaşlarına yapılan soykırımı unutamıyor. 18 Mayıs 1944’te kendi vatanlarında yaşadıkları soykırımı hatırlatan Kırım Tatarları, 77. yılında yaşadıkları soykırımı dünyaya duyurmaya çalışıyor. Yaşanan soykırımla ilgili konuşan Araştırma Görevlisi Muhammed Yusuf Aydamak, İkinci Dünya Savaşı’nda vatana ihanet suçlamasıyla Kırım Tatar halk nüfusunun yüzde 46.2’sinin kurban edildiğini ifade etti. Aydamak, soykırımın yıl dönümünde yaşanan acıların hala taze ve yüreklerde olduğunu dile getirdi.
ÖLÜME GÖNDERİLDİLER
Yaptığı araştırmada soykırım günü yaşananları aktaran Aydamak, 18 Mayıs 1944 Perşembe günü başlayan operasyonla toplam 225 bin 9 kişinin sürgün edildiği belirtti. Yapılan soykırımla birlikte işgalcilerin ‘Türksüz Kırım’ hayalini gerçekleştirmek istediklerini ifade eden Aydamak, “Kırım’ın Sovyet karşıtı unsurlardan ancak daha derin ve gerçek anlamıyla gayr-i Slav unsurlardan arındırılması işlemi 4 Temmuz 1944’te tamamen sona ermişti. Operasyonun bittiğini ilan eden rapor, büyük bir gururla Stalin’e sunulmuş ve raporda yarımadadan toplam 225 bin 9 kişinin sürgün edildiği bildiriliyordu. Bunların içinde 183 bin 155 kişiyle Kırım Türkleri zirveyi alıyordu. Gelen haberle bölgede hala Kırım Türklerinin varlığı belirtilirken kana susamış vahşi zihniyetleri bir kez daha harekete geçer: Arabat’taki bütün Kırım Türklerini büyük ve eski bir gemiye bindirerek ve mahzene kapatmışlardır. Daha sonra gemiyi Karadeniz’in derin bir yerine getirip içeresindeki insanlar ile batırırlar. Bu faciadan tek bir kişi bile kurtulamamıştır. Ölüm trenlerinde olan diğer Kırım Türkleri ise ‘insan’ istifleriyle dolu kapalı vagon kapılarının ardında başlarına gelen felaketin acısıyla baş başa kendilerini bekleyen sona doğru bir yolculuk içerisindeydiler.” dedi. 22 gün süren ölüm yolculuğunda yapılan açıklamayla Kırım Türklerinin tamamının gönderildikleri yerlere ulaştıkları ifade edilse de halkın yarısının hayatını kaybettiğini söyleyen Aydamak, sürgünden 22 yıl sonra yapılan nüfus sayımında bu sayının netlik kazandığını vurguladı.
‘AÇLIK VE HASTALIK, SOYKIRIMIN İSPATIDIR’
Kırım Türk Milli Hareketi mensuplarının yaptığı bu nüfus cetvellerinde ölenlerin ne zaman ve ne sebepten öldüklerinin de yazdığını aktaran Aydamak, en çok ölüm sebebinin açlık ve hastalık olduğunu ifade etti. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde herhangi bir topluluğa karşı işlenen kitlesel suçların ‘soykırım’ olarak nitelendirildiğini söyleyen Aydamak, “Hastalananların ölüm sebebi ise yine bir vahşet örneği olarak ‘öldürücü ilaç’ almaları olmuştur. Kırım Türklerinin sürgün sırasında ve sonrasında nüfusunun yüzde 46’sına kadar varan ürkütücü boyutlarda verdiği kayıplar, Kırım Türklerine karşı işlenen bir soykırım girişiminin en açık ispatıdır.” ifadelerine yer verdi.
TARİHE GÖMÜLDÜ!
Yapılan soykırımın Kırım Türklerinin içindeki vatan sevgisi ve iman ateşini söndüremediğinin altını çizen Aydamak, bu kapsamda Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun önderliğinde Kırım Tatar Milli Hareketi’nin başlatılmış olduğuna dikkat çekti. Aydamak, bu hareketin dünyaya örnek olmasını istediklerini dile getirirken, Çariçe İkinci Katerina’nın düşlediği ve Stalin’in gerçekleştirdiğini sandığı ‘Türk'süz Kırım’ hayalinin tarihe gömüldüğünü belirtti.
HACER CEYLAN
