Ulusal, uluslararası organizasyonlar, seçim çalışmaları, operasyonlar, davalar derken Konya son yılların en hareketli günleri yaşıyor.  Akıllarda soru işaretleri olan olaylardan, kültür organizasyonları ve seçim gündemi ile bir nebze olsun uzaklaşıyor olsak da tartışılması gereken bir gündem var. Çok şükür fazla bir algı oluşmadı ama Konya'da 'terör' kelimesi çok fazla telaffuz edilir oldu.

***      ***      ***

Malum Ankara'daki olay basit bir hadise olmadığı için sınır komşusu olan Konya'da hissedilecekti. Nitekim hissedildi de. Olayın akabinde Konya'da IŞİD operasyonu yapıldı. 14 kişi IŞİD mensubu olduğu gerekçeleri ile gözaltına alındı. 'IŞİD'e en fazla katılım olan şehir Konya' muhabbetlerinin üstüne bu operasyon birilerini çok fazla şaşırtmasa da, tutuklanan kişi sayısı küçümsenir nitelikte değil. Ankara olayının akabinde ve malum şahıs tarafından atılan twitin üzerine yapılan operasyonun, Konya halkını rahatlatmak amaçlı yapıldığı aşikar. Sıkılan sihirli mermi ile insanların akıllarına, Konya'daki korkunç isimlerin yakalandığı çakıldı adeta. IŞİD'in Konya'daki önde gelen isimleri tutuklandığı bildirilse de, yine de halk daha tatmin olmuş değil.

***      ***      ***

Bir terör operasyonu yaparken diğer bir terör hatta daha ağır nitelendirilen operasyonda tahliye kararı verildi. Cilt cilt kitap olacak şekilde hakkında iddianame hazırlanan avukat Memduh Oğuz ve diğer 3 şahıs paralel davasında tahliye oldu. Daha dava sonuçlanmasa da, ağır ceza beklenen isimlerin tahliye olması akıllara soru işareti getirdi. 7 Haziran öncesi alınanların 1 Kasım'dan önce salınmasını iyi okumak lazım. Nitekim şu an işçisinin pasaportu ile ülkeye girip çıktığı iddia edilen 'kaçak' işadamlarının olduğu iddiası ve o kişilerin kuyusunun kazılmaya çalışıldığı, işçilerinin oy atacağı partiyi tayin eden işadamlarına linç girişiminin olduğu, yine  halkın 'paralel' olarak adlandırdı bu gruba nefretinin arttığı günlerde bu tahliye kime yarar iyi düşünmek lazım. Tabi eğer Adalet Yerini bulduysa laf söylemek de haddimiz değil.  

***      ***      ***

Birileri birşeyler peşinde bu aşikar. Bu dönemde bizim dedikodu, fesadı, boş lafları bırakıp Müslümanca düşünmemiz ve fiiliyete geçmemiz gerekiyor. Kollektiflere, marjinal dinsiz grupların ağızlarına kalmış siyaset ve sosyal medya söylemlerinin arkasından gitmek yerine, kendi üslubumuzla olayları okumak daha sağlıklı olacaktır. Olayları kendimiz akledelim. Belki tehlike görülür ve üzerimizdeki ölü toprağını atarız.