Bırakın acılarını bari yaşasınlar!

Abone Ol

 

Maden faciası! Türkiye'de sık duyduğumuz kısa ama ağır bir cümle. Bu cümleyi bu sefer yakınlardan duyduk, Ermenek'ten. Duyar duymaz, sanki maden bizim de üzerimize göçtü. Hele ki, yakın zamanda yanlarına gittiğin, birlikte çay içtiğin insanların çalıştığı maden olunca ayrı bir üzülüyor insan. En son 18 Mayıs'ta ziyarete gitmiştik Ermenek maden bölgesini. Hatta Has Şekerler'e ait facianın yaşandığı madene uğramış, oradaki arkadaşların birçoğu ile tanışmıştık. Madende çalışan Şef Recep, sohbetiyle, bilgisiyle mest etmişti bizi. Ama o 8 yaşında girdiği madenden bugün çıkamadı. Belki ölüsü bile çıkamayacak!

*** *** ***

Facianın olduğu akşamı biz de koştuk Ermenek'e. Gördük ki, durum vahim, içeride kalanların çalışma arkadaşları umutsuz, anneler, babalar, eşler, çocuklar 'acaba mı' diyor. Yalnız görünen manzara insanı neye üzüleceğine şaşırtıyor. İnanın insanlığımdan soğuduğum oldu gördüğüm birkaç manzara karşısında! İnsanlara acılarının bile yaşatılmadığını görmek ağır geldi bana!

*** *** ***

Su dolan madende 18 kişi var. Hepsinin bir yakını bekliyor, gözü madende. Diğer taraftan, herkes bir şey yapmak istiyor, ekipler hazır kıta, çevre illerden destek geliyor. 430 kişi kurtarma çalışmaları için bölgede bulunuyor. Buradan sonrasına dikkat !!! Bölgedeki polis ve jandarma miktarı ise neredeyse maden bölgesindeki gazetecilerin, bekleyen yakınların, kurtarma çalışması yapanların toplamının 3 katı miktarında. Yığmışlar oraya o kadar polisi, madene malzeme taşıyan kamyonları sorgulatıyorlar, çalışan işçileri azarlatıyorlar. 

*** *** ***

Yahu bırakın gidin, ocağına ateş düşmüş 10 kişi kimseyi yemez merak etmeyin. Hele Başbakan ve Cumhurbaşkanı geleceğinde bir görseydiniz, ne biçim bir ülkede yaşıyoruz diye sorardınız muhakkak. Her tarafa barikatlar çekildi, binlerce polis yığıldı, içeride yakını olanlar alınmadı sanki seçim mitingi yapılacak gibi bir hazırlık. Ama aynı titizlik maden çalışmalarında var mı derseniz, tartışılır. 

*** *** ***

Biz bunları kınarken biz de bizim Başbakanla, bakanlarla fotoğraf çektirmek için bölgeye gelen protokol ve başkanlarımız çıktı başımıza. Başbakanın gelişine yakın, malzeme kamyonlarının, görevlilerin kırk soru ile çıktığı yukarıda, siyah Mercedeslerin sayısı artıverdi bir anda. Meğerse Konya'dan, Karaman'dan Başbakan'a gözükmek için gelmiş bizim ağabeyler. Acıları paylaşmak filan hikaye. Neyse adamlar şimdi Facebookları'na attılar, 'Başbakanımızla maden bölgesini geziyoruz' diye. O kadar yolun hakkını verdiler Allah için! Yahu bir bırakın gidin arkadaşlar, orada acısıyla bekleyenlerin ne polise ne de takım elbiseli, kıravatlı arkadaşlara ihtiyacı var.  Kimi dul, kimi yetim, kimi evlatsız kaldı belki. Tek dertleri siz mi oldunuz.