Çok değil, yarından sonra sandığa gideceğiz…

Seçimle ve sonrası ile ilgili iyi şeyler olacağını düşünüyorum…

Zaman zaman hayal kurar, sahte de olsa mutlu olurum…

Şimdiden Pazartesi sabahının hayalini kurdum…

Benim çok hoşuma gitti, umarım sizler de beğenirsiniz.

xxx

Cennet bir ülkede yaşıyoruz…

Çok şükür…

Buna kimsenin itirazı olamaz…

Ama, zaman zaman bu güzelim ülkeyi cehenneme çevirdiğimiz, yaşanamaz bir hale getirdiğimiz, biran önce kaçıp gitmek istediğimiz anlar da olmuyor değil…

Bu ülkenin bazen siyaseti, bazen sporu, bazen de sanatı kimyamızı bozuyor!

Keşke olmasa ama, oluyor işte.

xxx

Gelelim kurduğum hayale…

Pazartesi sabahına, dünyanın en huzurlu, en mutlu, en güzel ülkesinde uyanmak istiyorum…

Ezanların susmadığı, ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandığı bir sabaha…

Çok şey mi istiyorum?

Sanmıyorum…

Benim gibi bu ülkede yaşayan her Türk vatandaşının istediğini istiyorum…

Ve hakkımız olanı.

xxx

Pazartesi sabahına, suç oranının hiç  olmadığı, dolayısıyla   kolluk kuvvetlerine, yani polise, bekçiye, zabıtaya  lüzum hissedilmediği bir ülkenin vatandaşı olarak uyanmak istiyorum…

Böyle bir ülkede yaşamayı kim istemez ki?

xxx

Pazartesi sabahına, dünyayı kıskandıran refah ve eğitim düzeyi bir kenara, ekonomik olarak da herkesin rahat, kimsenin  malına ve canına kastedilmediği bir ülkede yaşamanın hayaliyle uyanmak istiyorum…

Bu hayalime “hayır” diyecek bir kişi çıkar mı?

Sanmıyorum.

xxx

Pazartesi sabahına, dünyanın en zengin ülkesi, yani kişi başına yıllık gelirin 200 bin doların üstünde olan bir Türkiye’de yaşamanın hayaliyle uyanmak istiyorum…

Milli geliri 200 bin doların üzerinde olan ülkelerin vatandaşlarından neyimiz eksik?

Fazlamız var, eksiğimiz yok.

xxx

Adalet konusu…

Peygamber efendimizin, “Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır” sözlerinden yola çıkarak, zenginin de, fakirin de adaletli olduğu bir pazartesi sabahına uyanmak istiyorum…

Bundan daha doğal ne olabilir ki?

Adaletin evlerden başlayıp, sokaklara, caddelere, şehirlere ve ülkeye egemen olması kadar güzel bir şey olabilir mi?

xxx

Allah’tan korkan yöneticiler tarafından yönetilen bir ülkenin evladı olarak, pazartesi sabahına gönül rahatlığı ile uyanmak istiyorum…

Allah korkusu olandan asla korkmayarak.

xxx

SANDIĞA MUTLAKA GİDİN

Pazar günü seçim var…

Cumhurbaşkanını seçeceğiz…

Kimi seçeceğimizden daha önemlisi geleceğimizi oylayacağız, dolayısıyla geleceğimiz de kendi ellerimiz ve hür irademizde…

“Omuzum yamızım” demeden, hiçbir bahanenin arkasına saklanmadan sandığa gidip, vatandaşlık hakkımız olan oyumuzu kullanmalıyız…

“İlk tur sonuçlarına bakıp bu iş nasıl olsa bitti!” gibi bir düşünceye girmeden, şansların da eşit olduğunu düşünerek, daha bir istekle, daha coşkulu bir şekilde ve pazartesi günü “keşke” dememek için  sandığa gitmeliyiz…

Bu seçim sadece ülkemizi değil, kendimizi de yakından ilgilendiren bir seçim…

Dolayısıyla herkes üzerine düşen sorumluluğu almalı ve sandıklara gitmeli…

Oyunu kullan, sonra da tevekkül et…

Niyet hayır, akıbet hayır.