Yüce Kitabımızda “bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir gecesi, Kur’an’ın getirdiği tevhit, adalet, merhamet, sevgi gibi insanı ve toplumu yücelten değerlerle buluşarak huzurlu ve onurlu bir hayata kavuşmayı ifade etmektedir. Bu gece bizlere, yeryüzüne Rahman’ın merhametinin en büyük nişanesi olarak indirilen Kur’an’ın, insana verilen en büyük imkân zamanın, iman ile yüklenilen emanetin, bahşedilen nimetlerin, aziz vatanımızın, kardeşliğimizin değerini ve kıymetini bildirmektedir. Bu manada, varlık gayesini gerçekleştirmek isteyen insan, kendisine sunulan ikram ve lütufların kıymet ve değerini anladığı oranda kendi kadrini ve değerini de yükseltecektir.

Bu geceyi diğer bütün zamanlardan üstün kılan en önemli özellik; “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi” (Yûnus, 10/57) ayetiyle âleme tanıtılan, 14 asırdan beri insanlığın ufkunu aydınlatan hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in bu gece nazil olmaya başlamasıdır.

Zira o Kitap, bizi birbirimize yaklaştıracak, kardeş kılacak, hayatı güzelleştirecek, sorunların çözümüne ışık tutacak, umutla geleceği inşa edecek en büyük değer ve en önemli hazine olarak Rabbimizin insanlığa son vahyidir.