Mesut Barzani'yi bilmeyen yoktur. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Başkanı. Kuzey Irak'ta, Suriye'nin kuzeyinde, İran'ın Kürdistan olarak adlandırılan bölgesinde ve Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 40 milyon Kürt'ün yaşadığını, bunların bir bağımsız Devletinin olması gerektiğini, Türklerin, İranlıların ve Arapların artık kendilerini bu fikre alıştırması gerektiğini söyleyen adam.
Mesut Barzani, Mustafa Barzani'nin oğlu. Mustafa Barzani Barzan aşiretinden. Barzan aşireti, adını Kuzey Irakta bulunan Barzan köyünden alıyor.
Aşiretin ve köyün geçmişi oldukça karanlık.  Osmanlı döneminde küçük bir köy ve küçük bir aşiret iken sonradan adı ön plâna çıkıyor ve bu aşiret bölgede belirleyici güç haline geliyor. O bölgede çok daha güçlü aşiretler varken nedense Barzaniler ön plâna çıkıyor.
Mustafa Barzani'nin ömrü bağımsız Kürdistan için mücadele ederek geçmiş. Kimi zaman İngilizlerle ittifak ederek Araplara, İranlılara ve Osmanlı'ya karşı savaşmış, kimi zaman İngilizlerle ters düşmüş, Rusya'ya sığınmış.
Mustafa Barzani, 1946 yılında İran'ın kuzey batısında kurulan ve ancak 11 ay yaşayabilen bağımsız Kürt Devleti Mahabad Cumhuriyeti'nin kuruluşunda önemli bir rol oynuyor. İran güçlerince Mahabat Cumhuriyetine son verilince beş yüz adamıyla birlikte SSCB'ye kaçıyor, bir süre Moskova'da kalıyor ve öğrenim görüyor. Sonra tekrar Kuzey Irak'a dönüyor.
Mustafa Barzani, Kürdistan Demokratik Partisi'nin de lideri. Kendisinden sonra yerine oğlu Mesut Barzani geçiyor.
Mustafa Barzani'den önce de Barzan aşireti, bölge halkını kışkırtarak Osmanlı'ya karşı sık sık ayaklandırıyor. Osmanlı'nın son dönemleri pek çok ayaklanmaya sahne oluyor. Bunlara Kürt ayaklanmaları dense de, ayaklananlar içinde başka unsurlar da var. Yani ne kadar Kürt ayaklanması olduğu tartışılır. Ancak ayaklanmalar ısrarla Kürtlere mal ediliyor.
Birinci Dünya savaşında Osmanlı, Kurtuluş savaşı esnasında da Mustafa Kemal'in orduları bu ayaklanmalar sebebiyle çok güç kaybediyor. Cumhuriyet kurulduktan sonra da ayaklanmalar devam ediyor. Bu ayaklanmaların belki de en ağır ve acı sonucu Musul'un İngilizlere terk edilmesi.
Tüm bu ayaklanmalarda baş aktör Barzan aşireti.
Aşiretin kökleri karanlık. Tıpkı Sabatayistler gibi bunların da gizli Yahudi olduğu hatta Ermeni Yahudi'si oldukları yönünde iddialar var.
Bu iddiaların doğru olup olmadığını zaman gösterecek. Ancak Mesut Barzani'nin bir ucu Karadeniz'e diğer ucu Akdeniz'e uzanan büyük Kürdistan hayali ile İsrail'in bölgede izlediği politikaları birlikte düşünüldüğünde meseleyi ciddiye almak gerekiyor.
Büyük Ortadoğu projesi çerçevesinde İsrail'in amaçlarına hizmet edecek taşeron bir Kürt Devleti'nin kurulmak istendiği son zamanlarda pek çok kişi ve kuruluş tarafından dillendiriliyor.
Bu durumda Barzanilerin kimliğinin önemi ortaya çıkıyor. Bu kimlik, amaçlarını da ortaya koyacak. Acaba gerçek amaç Kürtlere özgürlük ve bağımsızlık sağlamak mı yoksa İsrail'in çıkarlarına hizmet etmek mi?
Eğer iddialar doğruysa Kürtlerin vay haline! Yağmurdan kaçarken doluya tutulacaklar.
Emekli Albay Erdal Sarızeybek 2013 yılının Aralık Ayında Cemaat ve Barzani isimli bir kitap yayınladı. Kitap, sistematik açıdan biraz dağınık. Bilimsel olarak eleştirilebilecek çok yönü var. Ancak gerek bölgenin tarihi gerekse başta Barzani aşireti olmak üzere bölgede bulunan aşiretler, bu aşiretlerin gerek birbirleriyle gerekse İran, Irak, Osmanlı, Türkiye, İngiltere ve diğer büyük güçlerle olan ilişkileri hakkında önemli bilgiler içeriyor. Kürt ayaklanmaları olarak bilinen ayaklanmalar hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor. Barzanilerin İsrail ile olan ilişkilerini gözler önüne seriyor. Okunmasını tavsiye ederim.