İnsanların anlayışlı olmalarını hepimiz isteriz. Karşımızdakilerin, dışarıdakilerin, yakın ve uzağımızdakilerin bizi anlamalarını bekleriz.
İnsan olarak yaradılışımızda var olan bir duygudur. İnsanların anlaşılmasını karşısından beklemesi gayet normaldir. Sağlıklı yapıda olanlarda anlayışlı olurlar.
Ümitli insanların yaradılışında tolerans vardır. Karşısında ki insanın makamına, rütbesine bakmaz. İlk önemsediği ölçü insan olarak yaratılmış olmaktır.
Kâinatta insandan daha değerli, daha zeki ve akıllı varlık yok. İnsanların tavırları yanlış olabilir. Bize karşı yanlış yapabilir. Her yanlış yapanı uzaklaştırırsak etrafımızda kimseler bulunmaz.
İnsanlar konuşunca sıkılmamalıyız. Biz konuşurken nasıl dinlenilmek istersek, karşımızda ki kişilerde dinlenilmesini ister. Kendi konuşurken pür dikkat dinlenilmesini isteyen kişi muhatabının da aynı duyguda olduğunu bilmesi gerekir.
Kimimiz kimse bize bağırmasın diye düşünürüz. Hatalı davrandığımız durumlarda bile ağır laf etmesin isteriz. Hatamızı yüzümüze vurmasın isteriz. Yanlışımız varsa da görmezlikten gelinsin isteriz.
İşimizi yapamamışsak ve de bunda da kasıt yoksa müsamahalı davranılmasını hepimiz bekleriz. Dünyanın bin bir hali var. Bunlardan birisi başımıza gelirse anlayışlı olmayı herkes bekler.
Rızkımızı tremin ettiğimiz işimizi aksatmadan hayatımızı devam ettirmeli, devamlı da merhamet beklememeli insanlar. Çalışmadan mazeret beyan edenlerde anlayışlı olmamız gerekir mi?
İşini yapmayan, kasten savsaklayan insanlar ne kadar amirini kötüle de hakkı yoktur. İşini yapması gerektiği halde işinin dışında ki uğraşılarıyla vakit geçirterek asli vazifesinde ihmalkâr davranırsa gereğini amiri yapmalıdır.
Kimse dememelidir görevini yapmayanlara yasal işlem yapılmasında sorumlusunun yöneticide olduğunu. Aile hayatımızda da iş verdiğimiz çocuğumuz vaktini oynayarak geçirirse görevini tamamlamış olması gerekirken, yapmamışsa baba tedip ederse babası anlayışsız mıdır?
Ödev verildiğinde öğrenciye ödevini yapıp yapmadığının kontrolünde yapmadığı tespit edilen öğrencinin gereken uyarının ve yasal işlemin yapılmasında gerçekten öğretmen anlayışsız mıdır?
İşimize geldiği gibi dünya hayal etmemeliyiz. Hayatın değişmez kuralları vardır. Kurallara herkes uymakla yükümlüdür. Görevini yapmadan anlayış bekleyen yanılıyordur. Genelde sorumluluk alan insanların anlayışlarında sorun olduğu ifade edilir.
Üst kademedekiler hakkında konuşulur. Aynı seviyede bulunsa acaba eleştiren kişiler eleştirdikleri kişi kadar görev yapabilecekler mi? Bizim yaradılışımızda yanlış duygu var. Çalışanı sevmeyiz. İyi insanı sevmeyiz. Aktif olanı kıskanırız. Olmadık dedikodularla yıpratırız.
İşin garibi çalışmayanı da sevmeyiz. Erken kalkan olmadı mı kızarız, öbür taraftan birisi erken kalkmışsa o kişiye de uyusana be kardeşim deriz. İşe geç gelen çırak ustasının anlayışsız olduğunu söylerse “evet mi” yoksa “hayır mı “diyeceğiz.
Önemli olan anlayışlı olmanın da şartları var. Yerine göre davranmak gerekiyor. Anlayışlı olmakta karşılıklı anlayışa bağlıdır.
