1980 öncesinde çevre il ve ilçelerden gelen mağdur edilmiş lise öğrencileri Çumra’mızda bulunan liselerde kalan tahsilini tamamlama imkânı buldular.
Bunlardan biri olan Mustafa Kaymak Kardeşim de Çumra Cumhuriyet Lisesinde kalan tahsilini tamamlayanlardandır.
Mustafa Kaymak Kardeşim ile 40 yıl önce Çumra Cumhuriyet Lisesinde yollarımız kesişti. Çumra Cumhuriyet Lisesi Türk Dili Edebiyatı Öğretmeni Erol Yayla, Coğrafya Öğretmenimiz Abdullah Karacan, Matematik Öğretmeni Varol Ünivar (çok erken denecek yaşta vefat etti Allah rahmet eylesin) ve Mustafa Kaymak Bardakçı Mahallesin İstanbul sokakta kiraladıkları evde oturuyorlardı. Yakın komşusu o yılların Genç Moda Berberi Vedat Ağabey de komşuları idi. Mustafa Kaymak aradan uzun yıllar geçmesine rağmen Çumra’yı ve Çumralı arkadaş dostlarını unutmayan vefalı bir arkadaşımızdır. Emniyet Teşkilatında polis memuru olarak çalıştı, emekli olduktan sonra halen doğup büyüdüğü Konya Hacı Kaymak Mahallesinde muhtarlık yapmaktadır.
Evet, yukarda vefalı ve vefakâr arkadaşımızdır diye ifade ettiğim kırk yıl sonra Mustafa Kaymak, toprağın adamı dediğimiz Celil Çalış, Faruk Öztürker Hoca ile İbrahim Sever Kardeşimizin babasının vefatından dolayı taziye için geldikleri Bardakçı Mahallesinde İstanbul Sokağını arıyorlar fakat bulamıyorlar.
(** Ben de burada babası vefat eden İbrahim Sever Kardeşimizin şahsında bütün Sever ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum.)
O yıllarda komşuları olan Çumra’nın renkli simalarından Evladı Fatiha’n yani Göçmen namı diğer Moda Berberi Vedat Ağabeyi ile görüşmelerinden dolayı sevinç içinde olduklarını ifade ediyorlar.
Arayıp sordukları dostlarını bulurlarken İSTABUL SOKAĞINI bulamamışlar.
Bulamazlar çünkü dün ile bağını kesme noktasında tıpkı Suudi Arabistan’daki Vahabiler gibi düne dair ne varsa silme yarışına girenlerin sayesinde bizim Çumra’mızdaki her biri yaşanmışlığa vefaya dayanan sokak adlarını kaldırarak yerine rakam verdiler.
Bizim gönül gözlerimizin önüne rakam duvarları ördüler. Bu işi icraatı yapanlar inşallah manen ve madden çıkmaz duvarlar içinde gark olurlar, boğulurlar. Zira Çumra’da her sokak adının yaşanmışlığı hatırası vardır.
Yaklaşık beş yıldır eski bir belediyeci olarak bıkmadan usanmadan sosyal medyada gazete köşemde bu konuyu dile getirmeme rağmen ne Konya Büyükşehir Belediyesinden ne de Çumra Belediyesinden cevap alamadım. Taa uzaklardan kendilerini haklı çıkaracak kandıracak duyulmaz şarkılar söylediler..
*Ha unutmadan Çumra Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Ersöz bu konu ile ilgili mesaj attı o kadar.
O zaman bu demek oluyor? Siz ne derseniz deyiniz bildiğimizi yapacağız. Cami ne kadar büyük olursa olsun imam efendi bildiğini okurmuş. Gerçi kimse görmek istemeyen kadar kör, duymak istemeyen kadar sağır olamazmış öyle değil mi?
Sen kendin çal kendin oyna diyorlar. Çumralılara bir sorun bakalım ben kendim çalıp kendim mi oynuyorum?
Dahası da var unutmayın; Bizden önce yaşayan büyüklerimiz ecdadımızın söyleye geldiği ;
“Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste!.” Biz birçok konuda olduğu gibi bu konu üzerinde mazlum yani zulüm edilen konumundayız.
Peygamber Efendimiz (SAV) “Müminin ferasetinden sakının. Çünkü o, Allah’ın nuruyla bakar. Buyurdu ve ardından, “Elbette bunda feraset sahipleri için ibretler var.” (Hicr, 15/75 ayetini okudu.”)
Çok uzun uzun anlatmaya gerek yok, yarınlarda sizi kimler ne türlü anlatacak düşünebiliyor musunuz?..