7 Haziran seçimlerinden çıkan sonuç koalisyona işaret etti. Koalisyon hükümeti kurulamayınca da seçimin tekrar edilmesine karar verildi. Türkiye şimdi 1 Kasım tarihinde yapılacak olan yeni seçime adım adım gidiyor. 7 Haziran seçimleri öncesinde kapıları arşınlayan, gitmedik köy, mahalle, kasaba, ilçe, cadde, sokak bırakmayan Konya milletvekili adayları da 1 Kasım seçimleri öncesinde tekrar sahaya indi. 

1 Kasım'da yapılacak olan seçimlerde 7 Haziran'daki gibi bir sonucun çıkmaması için yoğun tempo ile çalışan Konya milletvekili adayları, işi baştan sıkı tutmaya çalışıyor. Seçimlere 1 ay gibi kısa bir süre kaldı. Zamanın kısa, alınacak yolun uzun olduğunu gören Konya Milletvekili adayları, Kurban Bayramı öncesinde başlattıkları saha çalışmalarını hızlandırdı. 

Şimdilerde Konya milletvekili adayları kapı kapı geziyor. Kimi milletvekili adayları ilçeleri ve taşradaki mahalleleri tekrar ziyaret ederken, kimileri de şehir merkezinde geziyor. 

Bir önceki seçim çalışmalarında bazı ilçe ziyaretlerinde bir kısım milletvekillerine eşlik etmiştik. Yaptığımız gözlemlerde halkın vekilleri tanımadığı, vekillerle halkın arasında bir kopukluk olduğu, halkla vekil arasındaki köprüleri tamir etmek gerektiği sonucuna ulaşmıştık. 

Halkın bir tebessüme, bir bakışa, bir gülüşe, bir selama 'he' diyecek durumda olduğunu bizden daha iyi gözlemleyenler vekil adaylarıydı. Onlar da geçmiş dönemlerde 'siyasi yoğunluktan ötürü' halkan ne kadar kopuk olduklarının farkına vardılar.

Halkın nabzını tutmak, istek, temenni ve beklentilerini öğrenmek, halktan biri olduğunu göstermek, halkla iç içe olmak için yapılan bu gezi ve ziyaretlerde artık yabancılık çekilmiyor.

Çünkü yakın bir zaman içerisinde aynı kişiler, aynı tebaayla biraraya gelmişti. Sokaktaki vatandaş, etrafında daireler çizen adamların tam ortasında duran siyah takım elbiseli şahısların gökten zembille inmediğini biliyor artık. 

'Ben bunu tanıyorum. 7 Haziran seçimlerinden önce de gelmişti. Bu adam milletvekili adayı. Hoşuma gitmişti söyledikleri. Bu adamı görünce oyumu da bunun partisine vermiştim' diyebiliyor. 

Asil olan vekil olanı belirleyecek...

Her seçimde olan bu zaten. 

Vatandaş, kendisine vekalet edecek olan insanın, kendisinden olmasını, bir telefon kadar uzakta olmasını, ara sıra uğramasını, çayını içip selam vermesini, derdini dinlemesini, derman bulamasa da vekilin sıkıntılarını paylaşabileceği bir psikolojik danışman gibi hareket etmesini ister. 

Şahsen ben sıradan bir vatandaş olarak bunu ister, bunu beklerim. Önemli olan ben sandığa gitmeden önce beni ziyaret etmeleri değil ki. Ben sandığa gittikten sonra ne yapacaklarına bakarım. 

7 Haziran seçimleri, böyle düşünenlerin sayısının çoğunlukta olduğunu da gösterdi bir yerde. 

Ve ders almak gerekti. 

Şunun anlaşılmış olması lazım. Milletten tokat yiyen bir daha belini doğrultamaz. Daha tokat gelmedi. Umulur ki gelmesin...

Her ne kadar güçlü bir ülke olsak da, aynı filmin tekrar oynamasına, aynı senaryoların tekrar işlemesine ne bu milletin, ne bu devletin gücü yeter. Hem madden, hem de manen yıpranmış bir millet var ortada. 

İple çekiyoruz 1 Kasım seçimlerini. Darda kalan kurtuluşa erebilmek için kendisine bir yol haritası belirler ya. İşte öyle bir şey...

Çıkış kapısı 1 Kasım olarak belirlendi. Odaklar o yöne çevrildi. Netlik ayarları 1 Kasım kapısına yapıldı. 

Kapı aralansın bakalım. Aralansın da bu kapının ardında ne varmış, hep birlikte görelim.