Son 6-7 haftadır hem psikolojik olarak hem de futbol olarak büyük bir çöküşte ilerlemeye çalışan Konyaspor, haftaiçi yaşanılan kadro dışılarla birlikte bizde acaba ‘’bazı şeyler değişir mi?’’ algısını oluşturmuştu.        Nitekim hafta arası açıklamalarda bulunan Aykut Kocaman da ‘’daha istekli bir takım olacağını düşünüyorum’’ minvalinde açıklamalar yapmıştı. Hal böyle olunca da haftalardır kazanamayan ve doğru düzgün şut bile çekemeyen bir Konyaspor’dan farklı bir görüntü çizmesini bekledi futbol kamuoyu. Karşımızda da ligin yeni takımlarından olan ve öyle ahım şahım bir oyunları da olmayan Gazişehir Gaziantep takımı vardı. Aslında bu her iki takım için de fırsattı. Bizim için böyle bir zamanda iç sahada karşılaşmak isteyeceğimiz bir takımdı. Tabii ki rakip de aynısını düşünüyordu. Süper Lig’de bir anket yapılsa ve ‘’kiminle karşılaşmak istiyorsunuz?’’ denilse herhalde Konyaspor başlarda yer alırdı.

MAÇ ANALİZİ

Geçen haftaki yazımda herhangi bir analiz yazısı yazmadım. Yazacak çok da bir şey yoktu çünkü. Ama bu hafta geçtiğimiz 6-7 haftaya nazaran sahada ne yaptığını bilen, isteyen ve gol pozisyonlarına da giren bir Konyaspor vardı. O gün hem oyuncular, hem stadyumdaki taraftarlar arasında hem de ekran başındaki izleyiciler muhtemelen Konyaspor bugün kazanır demiştir. Çünkü oyun öyle bir oyundu. Oyunun her zamanki gibi hakimi bizdik. Geçtiğimiz haftalardan farkı ise kritik hata sayımız çok azdı. Ayrıca üretkenlik kısmında da hiç fena değildik. 3’ü Bajic olmak üzere bulduğumuz 4 net pozisyon vardı. Geçmiş maçlara oranla çok daha iyi oynadığımız bir maçı oyuncu yetersizlerimiz nedeniyle gol atamadan puan kaybıyla bitirdik. Bu maç için Aykut Kocaman’a diyecek bir söz bulamıyorum. İyi oynadık ama bitiremedik.

OLMADI MI OLMUYOR!

Olmadı mı olmuyor. Burada şanssızlık kısmını vurgulamıyorum. Olmayan şey yetenek. Bajic’in altıpastan bomboş kaleye atamadığı pozisyonu baz alarak söylemiyorum bu sözlerimi. Aksine sezon içinde yapamadıklarını gördüğüm için söylüyorum. Bu golü hemen hemen her oyuncu atar. Ciddi psikolojisi bozulmuş Bajic’in. Aykut Hocam ‘’hala Bajic konusunda aynı noktada mısınız?’’ sorusuna ‘’daha önce çok zorlarını çok kolay bir biçimde bitiren bir oyuncu kendisi, evet aynı noktadayım’’ dedi. Evet Hocam çok zorlarını rahat bir biçimde bitirdi. Ama ne o zamanki Bajic var elimizde ne de lig aynı lig mevcut. Ligin kalitesi arttı, ortalama futbol seviyesi yükseldi. Belki 2 sene oynamayan Bajic yerine en iyi olduğu zamanki Bajic olsa şimdi birkaç puan daha ötede olurduk. Ama bilen bilir, Bajic 17 gol atıp Udinese’ye transfer olduğu sezonda da bize saç baş yoldurmuştu. Sadece bugün yüzde yüz diye nitelendirebileceğimiz pozisyonları o dönem gole çeviriyordu. Fark buydu.

DEVRE ARASINA KADAR UMUDUM YOK

Bu takım, bu haftaki oyunu dışında bırakarak söylüyorum, bana umut vermiyor. Umarım en az hasarla devre arasına gireriz. Kalan 3 haftalık periyotta oynayacağımız Başakşehir,Trabzon ve Alanya maçlarından olduğu kadar’ını alıp kendimizi devre arasına atmamız lazım. Açıkçası deplasman maçlarında bir puan bile beklemiyorum. Ama belki içerideki Trabzon maçında, taraftarında etkisiyle, puan ya da puanlar çıkarabiliriz. Bence 3 maçlık periyotta 3 puan bizim için nimet olur.

SUMUDİCA DENEN ŞAHIS!

Ülkemize yıllardan beridir çok iyi antrenörler geldi, geçti. Bazısı bir iz bıraktı gitti; bazısını ise davul zurnayla gönderdik. Hepsinin teknik taktik becerilerini tartıştık. Ülkemize dünya şampiyonu hoca bile geldi mesela. Ona bile lakaplar takıp gönderdik. Ama ‘’bizim futbol ortamımız kötü’’ ya da ‘’yanlış zamanda’’ geldi noktasına geliyoruz zaman. Yani kötü anmıyoruz çoğunu.

Yılardır şunu söyler Türk teknik adamlar:’’Bizler de yabancılar kadar bilgiliyiz,ama şans verilmiyor diye’’.Ama bu haftaki Sumudica’nın yaptığı hareketi görünce bu söylemlere hak vermeye başladım. Eğer ülkemize bu tarz teknik adamlar gelecekse mümkünse Türk ile devam edelim. Edep ve terbiyeden nasibini almamış bu arkadaşı da mümkünse geldiği ülkeye tekrar postalayalım. Burada aldığı paraları dünyanın herhangi bir yerinde alma ihtimali sıfır olan bu şahıs’a eğer ülkece tepki koyamıyorsak veya ülke federasyonumuz çok büyük yaptırım uygulayamıyorsa yazıklar olsun böyle futbol iklimine!

TAKVİYE ŞART

Bu takıma devre arasında en az 5-6 transfer gerekiyor. Öyle sıradan transferler de olmamalı tabi transferler. As kadroya 3-4 takviye, yedek kısmına ise 2-3 oyuncu şart. As kadro için genç ve ileride olacak oyuncu’dan daha çok olmuş, ortalama performansı belirli bir kalitenin üstünde oyuncu almak gerekiyor.En az 1 santrafor, bir iki yönlü orta saha ve stoper olmazsa olmazlardan. Umarım şimdiden çalışmalar yapılmış, görüşmeler belli bir aşamaya gelmiştir. Beklemeden işimizi bir an evvel halletmemiz lazım. Selamlar,sevgiler.