Çocukluğumuzdan kalan bir tekerlemedir “yerli malı Türk'ün malı, her Türk onu kullanmalı” diye. Uluslararası rekabetin arttığı günümüzde bu tekerlemenin ne kadar önemli olduğu bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Ülkemiz gümrük birliğine girdikten sonra pek çok sıkıntılarla karşılaşsa da üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş ancak birliğin öbür tarafında yer alan kendilerine gelişmiş diyen Avrupa ülkeleri her alanda tarife dışı engellerle Türkiye 'ye güçlükler çıkarmışlardır. Geçmişte aboneliğini sona erdirmek isteyenlere bir telekomünikasyon şirketinin yaptığı gibi tek bir odada tek bir memurla Türk ürünlerinin sözde denetimini yaparak ekonomi literatüründe tarife dışı engeller dediğimiz engellemelerle Türk ürünlerine fiilen gümrük uygulamışlardır. Bunlarda yetmezmiş gibi Çin ürünlerine Avrupa Birliği ürünü niteliği kazandırıp kendi üretmedikleri ürünlerden bile ticari rant elde etmişlerdir. Ülkemiz bu tür durumlardan yerli üretimi korumak için en azından kamu ihalelerinde firmalara %15 fiyat avantajı sağlayan Yerli Malı Belgesi şartı getirmiştir. Ancak bu belgenin alınmasındaki süreçte hangi malların yerli malı olduğu objektif ve net bir şekilde ortaya konulmadığı için beklenen amaç tam olarak gerçekleşmemiştir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca çıkarılan 13 Eylül 2014 tarih ve 29118 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yerli Malı Tebliği bu konudaki sıkıntıları inşallah giderecektir. Tebliğin amacı, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında fiyat avantajı uygulanacak mal alımı ihalelerinde istekliler tarafından teklif edilen malın yerli malı olduğunun belirlenmesi ve belgelendirilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Tebliğde yer alan başlıca konular şunlardır:

Sanayi ürünlerinin yerli malı olarak kabul edilebilmesi için aranan  şartlar,Yerli malı belgesi,

 belgelendirme işlemlerine ilişkin uygulama esaslarıdır. 

Burada en önemli kısım sanayi ürününün yerli malı sayılması için aranan Ürünün yerli katkı oranının en az %51 olması şartıdır. Tebliğin 5'nci maddesinde yapılan düzenleme şu şekildedir.

“Yerli katkı oranı 

MADDE 5 – (1) Yerli katkı oranı, aşağıdaki formüle uygun olarak üretici tarafından hesaplanır. Yerli katkı oranı hesabını içeren evrak, teknik yönden eksper tarafından, mali yönden ise serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ya da yeminli mali müşavir tarafından tetkik edilerek, hesaplamanın doğruluğu ve resmi kayıtlara uygunluğu açısından teyit edilir ve imzalanır. İmzalanan yerli katkı oranı hesabını içeren evrak, aksi yönde bir tespitin bulunması halinde her türlü idari, hukuki ve cezai sorumluluğu kabul ettiklerine dair üretici veya üreticiyi temsil ve ilzama yetkili kişi/kişiler tarafından imzalı bir taahhütname ekinde yerli malı belgesini düzenleyecek ilgili odaya/borsaya teslim edilir.

Nihai Ürün Maliyet Tutarı(TL)−Nihai Ürün İçindeki İthal Girdi Maliyet Tutarı (TL)

Yerli Katkı Oranı = —————————————————————————————————— x100

Nihai Ürün Maliyet Tutarı (TL)

(2) Nihai ürünü teşkil eden yerli ve ithal girdi maliyetlerinin hesaplanmasında aşağıdaki kalemler dikkate alınır:

a) Kullanılan doğrudan ve dolaylı malzeme giderleri.

b) Doğrudan ve dolaylı işçilik giderleri.

c) Ürünle ilgili genel giderler.

(3)  Yurt içinden temin edilen girdilerin ithal olup olmadığı hakkında menşe kontrolü yapılır, girdi ithal ise ithal girdi hesaplamasına dahil edilir.

(4) İthal girdi tutarının hesaplamasında, ithal girdinin fabrikaya teslim fiyatı ve teslim tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru dikkate alınır. 

(5) İlgili oda/borsa tarafından kontrol edilerek onaylanan yerli katkı oranı, yerli malı belgesine dercedilir.

(6) Yerli katkı oranı hesabında üretici tarafından oda/borsaya sunulan ticari sır niteliğindeki bilgiler, kanunen yetkili mercilerden başkasına açıklanamaz, verilemez ve kendileri veya başkalarına menfaat sağlamak veya zarar vermek amacıyla kullanılamaz. Bu kapsamda oda/borsa, ticari sırlarla ilgili bilgi ve belgelerin korunmasını sağlamak amacıyla her türlü tedbiri almakla yükümlüdür.”

 

Oldukça teknik hesaplamaları içeren katkı oranının tespiti hem meslek mensupları olan Yeminli Mali müşavirler ve Mali müşavirlere hem konunun uzmanlarına hem de yerli malı belgesinin sahibine belgedeki bilgilerin doğruluğundan genel hükümler ve/veya Kamu İhale Kanunu ilgili hükümleri çerçevesinde sorumluluklar yüklemektedir.