Pazar günü çıkan yazımıza Suruç Ankara'ya taşındı başlığını atmıştık, Başkentte meydana gelen ve 97 vatandaşımızın hayatını kaybettiği patlama üzerine.

Aslında başlık biraz güdük kaldı. Tam olarak Suriye Ankara'ya taşındı, Irak Ankara'ya taşındı, Afganistan veya Pakistan Ankara'ya taşındı başlıkları daha bir anlamlı olurdu yaşanılan olaydan sonra. 

***

Patlamadan sonra üç bakan ortak basın toplantısı düzenliyor, bakanlardan birisi 30 olarak açıklanan ölü sayısının 86'ya yükseldiğini açıklıyor. Normalde bu açıklama sırasında üzgün olması gereken bakanlarımızdan birisinin yüzü gülücükler saçıyor. Sanki bir yatırım projesi açıklanıyormuşçasına!

Bu yüz ifadesi bana yaşanan olayların sıradan bir adli vaka gibi algılandığını, sayın bakanın da bu yüzden yüzünde güller açtığını düşündürdü. Bakan bu yüz ifadesi ile böyle bir olaydan sonra her hangi bir Batılı ülke ekranlarına çıksa idi muhakkak istifası istenir ve istifa ettirilirdi. Ancak benzemeye gayret gösterdiğimiz Irak, Afganistan, Suriye, Pakistan gibi ülkelerde böyle işler sıradanlaştığı için bakanlar böyle açıklamalar yaparken gülümsemeye gayret ederler.

İstifa etmek de ne imiş efendim, biz bulunduğumuz makamdan sonuna kadar istifade etmeye bakalım!

***

Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Rusya lideri Putin ile Moskova'da cami açılışı yaptıktan sonra bakalım bunun ardından ne çıkacak diye düşünmüştüm. Görüşmeden sonra yapılan BM liderler toplantısına katılmamıştı. Halbuki konu hemen burnumuzun dibinde cereyan eden Suriye idi. Böylesine önemli bir toplantıyı Cumhurbaşkanımızın es geçmesini anlayamamış ve hayret etmiştim.

Toplantıdan sonra Rus uçakları Esad'a yardım için Suriye'ye gitti ve IŞİD ile birlikte muhalefeti de bombalamaya başladı. Hatta işi daha ileriye götürerek bizim hava sahamızı da ihlal ettiler.  Biz bir protesto ile işi geçiştirdik. (Aslında NOTA verdik demek isterdim ama bir büyüğümüz ABD'nin askerlerimizin başına çuval geçirmesi üzerine “NOTA verecek misiniz?” sorusuna “ne notası müzik notası mı? Büyük devletler özür dilemez” dediği için bu hevesim kursağımda kaldı.) Bu ihlal den sonra yine büyüğümüz ekranlara çıkıp “Rusya'nın Suriye'de ne işi var. Sınırı bile yok” dedi. 

Biz de en az 4 yıldır ABD'nin Ortadoğu'da ne işi var sorusunu soruyor ve karşımıza BOP cevabı çıkıyor. Yani Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı istediği için ABD askerleri bölgede bulunuyor cevabına ulaşıyoruz. 

***

An itibari ile bir hafta içinde namaz kılacağımız Emevi Camiine bir türlü ulaşamadık. Bizden habersiz kuş uçamaz dediğimiz Ortadoğu semalarında yalnızca bizim uçaklarımız uçamıyor. Büyüğümüzün tabiri ile Suriye ile sınırı bile olmayan Rusya burada hava atıyor. Kara Avrupası ve Asya ile yani Avrasya kıtası ile hiçbir sınırı olmayan ABD ve İngiltere bölgede cirit atıyor. Biz yani 2003 yılından bu yana bir dünya lideri tarafından (diğer ülkeler liderlerini uzaydan getiriyorlar!) yönetilen Yeni Türkiye, bir dünya devi olduğumuz halde burada varlık gösteremiyoruz. Gelişen olaylar hakkında fikrimiz dahi sorulmuyor. Bölgede sıfır sorun parolası ile başladığımız serüveni sıfır dost ile noktaladık. 

Bütün bunların elbette mantıklı, makul bir açıklaması var. 

Bizi yönetenler günü birlik ve süfli dünya arzuları ile uğraşmak istemiyorlar. Ülkemizi en az 50 yıl sonrasına hazırlamak istiyorlar. Bu plan ve program çerçevesinde zenginliğin tepeden tabana yayılmasının hızlı olmaması için yapılması gereken her şey yapılıyor. 

İdarecilerimiz yaşadıkları tecrübe sonrasında mütedeyyin insanımızın para karşısında zayıf olduklarını fark ettiler. Müslümanların para ile imtihan olmaması için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Kimseyi aç bırakmamak için sürekli yardımlarda bulunuyorlar. Faiz konusunda çok hassaslar. Birikimlerini ayakkabı kutularında saklıyorlar.

Çevrede olup bitene ilk önce kalabalık içinde nara atarak karşılık veriyorlar sonra da susmayı veya alttan almayı tercih ediyorlar. 

***

Suriye'de niçin bizim uçaklarımız uçmuyor sorusunun cevabı ise basit. Düşünen her kafa bu sorunun cevabını bulabilir. Ben sadece bir ipucu vereyim. ABD, Suudi Arabistan ve Rusya'da benzin fiyatı bizim üçte birimiz kadar. Zaten makam araçları yeterince benzin tüketiyor. Bir de uçakları Suriye semalarında uçurup israfı had safhaya mı çıkaralım? Sırf kemer sıkma politikası yüzünden uçaklarımız uçmuyor! Bizde de petrol olsa Suudi Arabistan gibi bakın o zaman bizim uçaklarımızı tutabiliyorlar mı?

Uyanmak yok, uyumaya devam!

(NOT: Sivil Toplum Örgütleri, Rusya'nın Suriye'yi bombalaması üzerine “Rusya Müslümanları öldürüyor” diye bildiriler yayınladılar. ABD'nin attığı bomba öldüreceği insanları dinlerine göre ayırıyor, Müslümanlara zarar vermiyor mu idi?)