Önceki yazılarımda belirttiğim gibi 2014 yılı Birleşmiş Milletler tarafından tarımda aile işletmeciliği yılı olarak ilan edilmişti. Bu yıldan itibaren, tarımda aile işletmelerinin önemi ve gerekliliği daha çok tartışılmaya başlanıldı. Tarım insanın içinden gelen bir şeyler üretme ve yetiştirdiğini zevkle ve  güvenle tüketme istekliliği aile işletmeciliğini, hatta büyük şehirlerde belediyelerin hobi bahçelerinin kurulmasının nedenlerinden sayılabilir. Bu küçük hobi bahçelerinde insanlar yetiştirme gayreti gösterdikleri sebze ve meyveleri hesap edilse marketten, pazardan veya manavdan alınandan daha pahalıya mal etmektedirler, ancak buralarda yapılan küçük çaplı üretimlerde bir meşguliyet ve yetiştirdiğini güvenle tüketme istekliliği öne çıkmaktadır. 

İnsanoğlu   aile işletmeciliğinde kendi sermayesi ve işgücü ile daha fazla zaman ayırarak birim alandan daha fazla ürün alma ve gelir elde etme gayreti göstermektedir. SSCB dağılmadan önce uyguladığı sisteme göre birlikteki ülkelerde tarımla uğraşanlara ekmeleri için arazi verirken küçük bir araziyi de kendi ihtiyaçları için kullanmalarına müsaade etmekte idi. Kazakistan'lı Doktora öğrencim kendileri için ektikleri araziden devlet için ektiklerine göre daha fazla verim aldıklarını anlatmıştı. Aile işletmelerini  ve verimli kullanılması bu düşüncede yatmaktadır. Tarımda aile işletmesi konusunda farklı görüş ve anlayışlar vardır. Aile işletmesi deyince doğrudan küçük ölçekli işletmesi değil, işletme büyüklüğü kavramının da sadece arazi genişliği olmadığı, işletmenin üretim ve gelir potansiyeli olduğu bilinmelidir. Genelde aile işletmeleri bir ailenin yönetebileceği ölçekle sınırlı olan aile işletmeciliği bir tarım yapma ve yaşama biçimidir. Aile işletmeciliği tarıma katkıları yanında sosyal yönü de önemlidir. Aile işletmeleri Türk tarımında toplumun bir  kesimini oluşturan, sermaye ve işgücünün önemli bir bölümü aile tarafından sağlanan ve genellikle de babadan oğula  devreden tarım işletmesine  aile işletmesi denilmektedir.  Ülkemizde aile işletmesi denilince daha çok küçük işletmeler akla gelmekte, ancak  gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ve özellikle batıda aile işletmeleri daha büyüktür. Örneğin; Kuzey Amerika'da aile işletme oranı %83 ve ortalama işletme büyüklüğü 1178 dekar, AB’de ortalama arazi genişliği yaklaşık 124 da, ve ülkemizde işletme büyüklüğü ortalama 60 dekar olup bazı bölgelerimizde bu büyüklük daha azdır. 

Ülkemizde aile işletmeciliği sadece tarımda değil sanayi ve hizmet sektöründe ve yeni iş girişimciliğinde de kendilerine özgü yönetim şekilleri ile yaygın görülmektedir. Aile işletmeciliği ülkemizde ve dünyada görülen yaygın ve en eski işletme yönetim biçimi ve organizasyon şekli olup tüm dünyada büyümenin itici gücü olmuştur. Aile işletmelerinin girdi temini, üretim yöntemi ve ürün yönetim sistemleri gibi problemleri vardır. Aile işletmeleri uzun süre yaşamak için kendi içinde kurumsallaşmalı, iyi idare edilmeli ki yaşayabilsin. Aile işletmeleri kurumsallaşamaz ise çağın gelişmelerine ayak uyduramayıp parçalanmakta veya sağlıklı ayakta kalamamaktadır. Son yıllarda bu konularda, özellikle de sanayi kuruluşlarında yapılan araştırmaların sayıları da hızla artmıştır. Tarım dışı sektörlerde aile işletmeciliği çeşitli kuruluşlarca  tarım aile işletmelerine göre daha fazla organize olmuş ve desteklenmektedirler. Tarımla uğraşan aile işletmelerinin kendi aralarında organize olamamaları ve küçük işletme yapıları nedeniyle iç ve dış rekabete karşı güçsüz kalmakta, bu durumda ayakta kalmaları zorlaşmaktadır.

Ülkemizde Küçük Aile İşletmelerine "18/04/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 19 uncu maddesi ile 05/06/2017 tarihli ve 2017/10465 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 2017 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar Kapsamında hazırlanan Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No:2017/39) 17/09/2017 tarih ve 30183 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Tebliğ kapsamında 2017 üretim yılında Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı ve işletme büyüklüğü toplam 5 dekar veya altında olan çay ve fındık ürünleri hariç açıkta veya örtü altı ünitelerinde meyve, sebze, süs bitkisi ve ıtri-tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapan (açıkta üretimde en az 1 dekar ve üzeri, örtü altı üretiminde en az 500 m ve üzeri) kamu kurum ve kuruluşları dışındaki gerçek ve tüzel kişilere 2017 üretim yılında 100 TL/da. Küçük Aile İşletmesi Desteği ödemesi yapılacaktır." denilmektedir. 

Aile işletmelerinin yapısal özellikleri nedeniyle yaşayabilmeleri için; verilmekte olan destekler girdi yönüyle desteklenmelidir. Ayrıca, başta bilim çevreleri ve araştırmacılar olmak üzere hükümetler, politika ve strateji geliştirme birimleri, teşvik ve destek mekanizmaları hakkında karar verenlere de  önemli görevler düştüğünden çözüm yolları aramalıdırlar. Bu konularda ne kadar sağlıklı planlama yapılır ise aile işletmelerinin geleceği garanti altına alınmış olacaktır.  Sağlıcakla kalınız. (Devam edecek)

Prof. Dr. Mevlüt MÜLAYİM

Ziraat Yüksek Mühendisi