Çok değil… Sadece 3 sene öncesine gittiğimizde yaşadığımız o başarı dolu günler aklıma geliyor. Kupalar alınmış Avrupa ligi maçlarını düşündüğümüz günler… O zamanlar tek derdimiz iyi bir gruba düşer miyiz, acaba gruptan çıkar mıyız? minvalinde dertlerdi. Sonra ne mi oldu!? Bizi başarıya ulaştıran şeyleri bir bir unuttuk veya unutmak istedik camia olarak. Acele transferler, yanlış teknik ekip seçimi ve bunlara mukabil gelen yanlışı yanlışla örtme çabalarımız… Gelen giden hocalar, menajer transferleri ve camiadaki beklentilerin de artmasıyla geri dönüşü olmayan bir yola girdik adeta. Tüm bunlar sonrasında Aykut Kocaman’la yeniden o başarılarla dolu ortamı inşa etmeye çalıştık. Başlarda her şey o kadar iyi gitmişti ki Aykut Hoca bile ‘’bu takım benim önceki dönemlerdeki bıraktığımız takımdan daha fazla şeyler vaat ediyor’’ demişti. Ama olmadı işte o hayal edilen şeyler. Başta iyi başlayan şeyler yerini bir bir umutsuzluklara bıraktı. Sonrası mı? Sonrası yeni başlıyor. Tribün ve yönetim Aykut Hocanın o belirli bir düzene dayalı futbolunu beğenmedi, istemedi! Artık yeni bir Hocamız var. Daha çok kaos ortamlarındaki takımlarda görev alan ve Fatih Terim ekolünden yetişen Bülent Korkmaz var takımın başında. Camianın beklentilerini ne kadar karşılar bilinmez ama Aykut Hoca sonrası işinin kolay olduğunu söyleyemeyiz. Bülent Korkmaz’ın. Düzen futbolundan biraz daha çıkıp daha ofansif bir futbol oynayacağız gibi görünüyor. Yeni mottomuz ’’düzensizlik’’…  Belki eskisine nazaran daha çok gol atacağız ama (bu hafta gördüğüm kadarıyla) defansif olarak ciddi açıklar vererek. Umarım o defansif sıkıntılar bu haftaya özgüdür. Umarım bu değişiklik takımımıza olumlu yansır ve haftaya yazdığım yazıda Kayserispor galibiyetini yorumlarım. Allah yardımcımız olsun.

ZORLU HAFTALAR

Ligin 22 haftası geride kaldı.20 puanımız var. Ben düşme puanlarının 34-35 puan bandında olacağını öngörüyorum. Yani almamız gereken yaklaşık 15 puan puan var. Olası 36 puanın 15’i. Aslında baktığımızda öyle çok ekstrem bir puan değil beklentimiz. Alınabilecek bir puan olduğunu düşünüyorum. Ama… Direkt rakiplerimizle olan maçlarda almamız gerekiyor bunları! Bunlardan sadece Ankaragücü’nden aldık şimdilik. Eğer şu birkaç haftayı dikkatli değerlendiremezsek işimiz gittikçe zorlaşacak gibi görünüyor. Özellikle şu 2 hafta hayati önemli. Önce deplasmanda Kayseriyi yenip ardından içeride Kasımpaşayı yenmek ZO-RUN-DA-YIZ. Aksini düşünmek dahi istemiyorum. O yüzden sonuna kadar savaşmamız gerekiyor. Allah yardımcımız olsun.

ÇÖZÜM GAYET NET!

Kaos ortamlarında ortaya çıkacak ilk şey umutsuzluk olur genelde. Camiada şuan hakim olan ruh hali de bu şuanda. Bunu tersine çevirebilecek tek şey var aslında: Kenetlenmek! Evet bu motto’yu sezon boyunca birçok kez kullandık. Ama bu kez durum o zamankilerden daha ciddi. Bunun için de sezon sonuna kadar her şeyi öteleyeceğiz. Unutacağız demiyorum ama ne yazık ki yakıp, yıkmanın dönemi şimdi değil. Buradan birkaç öneride bulunmak istiyorum.

1)Islıklama problemi…Takımın ruh hali hiç iyi değil. Ortada bir futbol da olmayınca durum daha kötüleşiyor. Bu dönem oyuncu ıslıklamak dönemi değil. Hele ki maç içinde hiç değil. Maç biter protesto yapılır. Ama maç içinde yapılan her şey Konyaspor’a zarar veriyor.

2)Yönetim istifa sesleri…Evet son zamanların-sportif açıdan değerlendirecek olursak-en kötü yönetimlerinden biri bu yönetim. Ama şuan yapılan yönetim istifa seslerinin kendimizi rahatlatma dışında hiçbir faydası yok. Şuan yönetim gidince takım düzelecekse istifa sloganlarını hep beraber atalım. Ama inanın hiçbir faydası yok.

3)Sosyal medya kullanımı…Sosyal medyada taraftarlarımızı umutsuzluğa sevk edecek cümlelerden uzak durmamız gerekiyor. En ufak bir olumsuz paylaşım bir kartopu gibi büyüyor. O yüzden hep olumlu konuşmaya çalışalım. Konuşamıyorsak da susalım. Susmak da büyük marifettir.

Son olarak bu takım düşmeyecek arkadaşlar, ben inanıyorum! Evet çok zor bir süreçten geçiyoruz. Ama camia olarak direnerek tüm bunların üstesinden elbirliğiyle geleceğiz.

Selamlar,saygılar…