Hedef 2023’te 500 milyar dolar ihracat ise, her zamanki alışkanlıklarımızı, davranış biçimlerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor.

Bu yönde beş yıl önceye göre çok büyük değişimler var. Ama 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin davranışlarından uzağız.
Her gelişme seviyesinin davranışı kendine göre.

2014 yılında bu köşede sizlerle Konya Fuarı ve 35 milyar dolarlık kontrat...  başlıklı yazımı http://www.konyayenigun.com/konya-fuari-ve-35-milyar-dolarlik-kontrat-makale,2402.htmlpaylaşmıştım. Çok olumlu tepkiler almıştım.

O günden bu güne;

Şimdi 5’nci Organize Sanayi Bölgesinin tahsisleri yapıldı. 6’ncısı için planlar var.

Üniversite sanayi işbirliği daha yoğun.
OSB’nin yanında teknoloji üniversitesi kuruluyor.

OSB’den daha çok firma üniversitelerden öğrenci talep ediyor.

Gazetemiz haberinde olduğu gibi, Konya biziz ruhu toplantıları geleneksel hale gelmiş.

http://www.konyayenigun.com/yerel/ankarada-14-geleneksel-birlikte-konyayiz-bulusmasi-yapildi-h202523.html

Konya’yı lokomotif yapacak güçler daha sık ve kaliteli toplantılar yapıyor.

İnnovasyon parkına daha yoğun ilgi var.

Mevka (Mevlana Kalkınma Ajansı) sürekli girişimcileri ve paydaşları bilgilendirici, bilinç düzeyini arttırıcı organizasyonlara imza atmakta.

Konya Sanayi Odası ve Ticaret Odası değişik alanlardaki organizasyonlarla girişim seviyesini ve katma değeri arttırıcı girişimlere ev sahipliği yapmaktalar.

Üniversiteler gerçek hayata doğru daha ilgililer.

Ama gidecek çok yolumuz var.

Bu yürüyüş 2023 yürüyüşü değil. Dedim ya her gelişme seviyesinin davranışı farklı. Uzun yola hazırlanan insanların davranışı da elbette farklı olmalı.

Özellikle ‘’Birlikte Konya’yız’’ ruhunu bu oluşum için çok önemsiyorum.

Sürekli ve daha derin bir iletişim, ilişki ;   bu girişimin bereketini (sinerjisini) arttıracaktır.

Üniversite ve sanayicilerimizin sadece büyüme endeksli çabaları bu yolda yetersizidir.

Gelişim saikiyle  girişimler yoğunlaşmalı. Kendi teknolojisine sahip olma hedefi daha çok ağırlık basmalı.

Özellikle ithal ikame ve kopyalama sistemi ya da taklit üretim alışkanlıklarını bir an önce terk etmeliyiz.

Öncelikle muhasebeyi yönetim aracı haline getirmeli. İşletmeyi bütçe ile yönetilebilir sisteme oturtmalıyız.

Bütçe deyince sadece gelir giderin yazıldığı kağıtları kast etmiyorum.

İşletmenin her detayındaki maliyetin, verimliliğin iş akışının karşılaştırmalı olarak takip edilebileceği sistem.
Patronun, Genel Müdürün, hatta en alt seviyede çalışanlara kadar insanların etkilerinin ve verimliliklerinin gelir gider ve nakit akışlarına katkısının rakamlarla  izlenebildiği bütçeden bahsediyorum.

İşletmelerin hesap verebilen yeteneğe büründüğü bütçeli yönetimlerden bahsediyorum.

Elbette bu liyakatin performansın öncelikli olduğu yönetim biçimi.

Ayrıca (Birlikte Konya’yız) ruhu ile öncelikle Büyükşehir’imizin Sanayi, Fuar alanı, Merkez, Tren Garı ve Otogar bağlantılı raylı sistemle entegre edilmiş bir şehir içi  ulaşım , Ticari ve fuar turizmi ile şehir içi ticareti olumlu yönde etkileyecektir.
 Konya kesinlikle Türkiye’nin değil Asya, Avrupa, Uzak Doğu Afrika ve Akdeniz ülkelerinin manyetik çekim merkezi olarak planlanmalı.

Mesela Selçuklu Kongre merkezimiz  aynı ekonomik ve siyasi alanın kongrelerinin yapıldığı merkez olmalı.

Turizm merkezlerimiz; Başta Çatalhöyük olmak üzere bir destinasyon olarak planlanmalı Mersin , Kapadokya ve Antalya turizmi ile entegre olmalı.

Göbekli Tepe’den çok daha evvel var olan Çatalhüyük’ün daha %5’i çıkarılmış vaziyette. Göbekli Tepe Çatal Hüyük’ü geçti nerede ise tek başına Urfa yöresinin destinasyon olmasın önemli rol oynadı.

O zaman çok daha üst düzeyde organizasyonlara ihtiyacımız var.

O da mevcut alışkanlıklarımızla olmaz.

Birlikte Konya’yız  heyeti bu girişimi hızlandırmalı etkili hale getirmeli.

Kapadokya için çıkarılan alan yönetimi kanununun benzeri Konya Sanayiciliği, Turizmi ve Fuarcılığı için de çıkarılmalı.
Bu alan yönetimleri gerçek yöneticilerle sevk ve idare edilmeli.

Yapacak çok iş var.

İnsan kaynaklarımızı tez elden bu hedefe uydurmalıyız. Özgeçmişi kaliteli insanları firmalar hak ettikleri seviyede çalıştırabilmeliler.

Üniversitelerimiz daha yoğun olarak bu girişimin içinde olmalı.Üniversitenin tulumlu önlüklü mesaisi yoğunlaşmalı

Eğer Konya ve çevre iller birlikte yola çıkarsa eminim, bu fuar merkezi ve diğer imkanlarla 35 milyar ihracat hedefi hayal değil.Çok daha fazlası.

Savunma sanayimizle girişilen çözüm ortaklığı eminim bu bölgeyi çekim gücü haline getirecektir.

Bu hedef kimilerine uçuk gelebilir.

Bu Konya’nın potansiyelini tanımamaktan ya da kendini yeterli görmediği için Konya’yı da o dar çerçeveden, dar bakış açısı ile değerlendirdiği içindir.

Lojistik merkezi yapılıyor, yeni demiryolu ağları ile limanlar ve şehirler ulaşılabilirlik  olarak daha kolay,hızlı ve kaliteli hale geliyor.

Daha şimdiden bölgemizde profesyonel depoculuk ve dağıtım merkezleri yerini aldı.

Yeni açılan bölgelerde eskisi gibi 10 dekarlık değil 50-200  dekarlık yatırım alanları talep edilmekte. Unilever gibi 300 dekar üzerine kurulu dünya devi daha şimdiden bu hedefe uygun yatırımlarını yapmış.

Torku  küresel bir grup olma yolunda yavaşlayan ivmesini arttırıyor,gelişmeye devam.

Yerli şirketlerimiz de fason, kg usulü yatırımlar yerine teknoloji bazlı, özgün tasarımlı, geleceğin teknolojilerini keşfetmek için girişimde bulunmalılar.

Ülkemizin medarı iftiharı Akınsoft robotic ve yapay zeka konusunda  dünyanın öncü firmaları arasına girmiştir.

Birlikte Konya isek hepimiz benzer verimliliklerde, hızlarda ve gelişmelerde ve hedeflediğimiz gelişme seviyesinin davranışına bürünmüş olarak, eşgüdüm halinde olmalıyız.

Konya ve çevresi 35 Milyar ihracat yapamayacaksa; 500 milyar dolar ihracat hedefini nasıl gerçekleştireceğiz?