15 Temmuz dünya demokrasi tarihine önemli bir not düşmüştür!.

Demokrasinin en önemli halkası halkın davranışları konusunda yeniden bir  bakış açısı getirmiştir.

15 Temmuz Türk  Milletinin direnişi, harekete geçmesi,      meydanlardaki davranışları, koordinasyonu, üretmiş olduğu ince fikirleri, tavırları zaman içinde bilim adamları tarafından incelenecektir.

Mesela;

  • Genel Kurmaya giren siviller;Bir taraftan Paşa'yı almaya geldik derken,  bir taraftan birbirlerine : hepsi darbeci değil diye hitap ederek;  kandırılmış askerleri ikna etmeye, vazgeçirmeye çalışıyorlardı.. Yol yakınken milletinle beraber ol mesajı veriyorlardı!
    Diğer taraftan kendisine silah doğrultan   darbeci askere:
  • Sen bizim çocuğumuzsun, milletine silah çeviremezsin derken; Bir taraftan      ince bir mesajla  milletine silah çevireni millet affetmez, vatan haini olursun derken, öbür taraftan milletin tarafı senin yerin diyerek şefkatle askeri uyandırmaya çalışıyorlardı..
  • Yürüyen tankın karşısına durup , altında kalmayı göze alacak kadar cesareti, tankı branda bezi ile örtüp tankı kör edecek kadar keskin zekasıyla her anı derslerle, kahramanlıklarla dolu bir direnişi sahneye koyuyorlardı!
  • F16'lara, onların, süpersonik patlamalarına  aldırmadılar..Skorskylerin  otomatik  silahlarının taramalarını yok saydılar!
  • Evlatlar babasız olur ama vatansız olmaz diyerek ölüme bağrını açarak yürüdüler.. Şehit olmaya koşar adımlarla  yürüdüler..Ölmeyi anlamsızlaştırarak meydanlara çıktılar!.
  • Senaryosu tarihinin birikimlerini yansıtan, oyunu kendileri yöneten, ve kendileri  kendi kaderlerini , memleketin meydanlarını sahneye çevirip  gerçeği dünya milletlerinin gözüne soka soka  yaşayarak oynayan bir millet! Oynayan diyorum, çünkü bir oyuna gider gibi meydana koştular, koştuk,,

Milletin ekranları da ,yaşananları, ulusumuza olduğu gibi, bütün dünyaya an be an gösterdiler..

Medyamız,1991 CNN  ırak savaşını  servis ederken , dünyaya başarılı televizyonculuk diye pazarladıkları  yayın şeklinden çok farklı bir yayınla 15 Temmuz tarihe önemli bir not basın adına düştüler..

Çünkü;

  • Kurgulanmış bir oyun değil gerçekti!.
  • Kurgulanmış bir hareket değil ,kendinden harekete geçen bir direnişi yansıtıyorlardı..
  • Direnişi gözlemiyorlar, bilakis direnişin bir parçası oluyorlardı
  • Cumhurbaşkanımızın çağrısını direk halka ulaştırıyorlardı..
  • Ordusunu ihanete sürüklemiş hainlere karşı, Cumhurbaşkanının talimatlarını millete ulaştırarak, Cumhur'u ordu haline dönüştürürken, Cumhurbaşkanımızın milletinin başkomutan olma sürecini canlı bir şekilde,milletimiz ve insanlıkla paylaşıyordu
  • üstelik Stüdyoları işgale uğrarken yayını hiç kesmeden...

Nitekim başarılı oldular!. Milletin feraseti, nezaketi, celali , politikacılara ders olacak ince siyaseti ve uzlaşma kabiliyeti,  darbenin önündeki en büyük, psikolojik engel, , sosyal  hareket, oldu..

Onun içindir ki;

Modern Dünyanın temsilcisi, Amerika  15 Temmuz'a bir mana vermekte zorlanıyor... Amerika ki ; Anayasası ile , başkanlık sistemi ile  adeta liderlerin hayali, yönetim konusunda erişilmez  zirve olarak kabul ediliyor..

Kıta Avrupası;    parlamentonun gelişip olgunlaştığı, demokrasinin beşiği olarak kabul edilen  Avrupa!
Medeniyetin  zirvesi  kabul edilen,, bizim de her türlü  engellemelere rağmen kapısında mücadele ettiğimiz Avrupa..Birkaç olumlu söz söylenmesine rağmen henüz halkın bu hareketini anlayabilmiş değil!

Demokrasilerin gelişmesinde   önemli yazarların, düşünce  insanlarının, sanatçıların içinden çıktığı Avrupa'nın ,

Hiçbir yazarın  kitabında anlatmadığı, anlatamadığı,

Hiçbir tiyatro sahnesinde sahnelenmemiş, sahnelenememiş ,

Hiçbir tuvale resmedilmemiş ,

Bütün ezberlerin bozulduğu

Bir davranışı gerçekleştiren Türk milletinin 15 Temmuz hareketini  anlamakta güçlük çektiler, çekiyorlar.

Tarihin sayfalarında liderlerin, ya da belirli zümrelerin   ya da görünmeyen üst akılların organize ettiği, kurguladığı bir hareketin çok ötesinde bir hareketin anlaşılmaması  elbette kolay olmasa gerek..

Zira  bu millet demokrasiyi;

Sömürgecilik üzerine inşa etmedi.. Onun için modern yaşamı  başka ulusları fakirleştirerek, köleleştirerek  var olan bir millet değil!
Binlerce yıllık tarihinin her evresinde  yok ola ola var olmuş bir millet! Tarihe destanlar, kahramanlılar hediye ederek bugüne gelmiş tıpkı 15  Temmuz 'da yazılan destan gibi..

Öyle bir hareket ki;

Bir birinin gölgesine silah sıkan, birinin doğru dediğine yanlış demeyi marifet sayan politikacılarımız birleştirdi.

Bir bayram gibi bütün küskünlükler unutuldu aynı bayrak altında toplanıldı..

7 Ağustos'ta milyonların önünde inşallah bu beraberlik pekişecek..

İnşallah Liderler bu toplantıyı milletin bekası ve istiklalinin önüne çıkacak şekilde  kendi bekaları lehine tahvil etmeye çalışmadan değerlendirirler.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Diyen Atatürk'ün nasihatini   çok iyi anlamış olarak, damarlarındaki asil kanı harekete geçiren bu millet;

Öyle bir cetvel koymuştur ki;

  • Bütün eğriler ortaya çıktı..
  • Makam  vaadi, her türlü  eğitimli insanı bile  vatanını satacak kadar cezp edebiliyor..
  • Daha çok kazanmak için büyük organizasyonlara katılarak insanlar vatanına kast edebiliyor..
  • Demokrasi,  süslü nutuklarla değil  ölüm pahasına direnme ile oluyor..
  • Her kurum yozlaşabiliyor...
  • Aklın olmadığı inanç her zaman suistimal edilebilir..Cüz-i irademiz kimseye emanet etmemeliyiz.
  • Allah'tan başkasına kul olmak, insan ve insanlık varlığının yok sayılması demek.
  • Ve milletin cetveli ortaya koymuştur ki; yönetirken adalet, akrabalara, cemaatlere, hemşehrilere, aşiretlere, okullara, devreciliklere,bizim çocuklara, masumu girişimlere, yandaşlığa  güvenerek sağlanamaz. Yönetimde ölçü adalet terazisidir..Bu terazi, belirlenmiş kurallar, üzerinde anlaşılmış ilkeler, kanunlarla belirlenmiş  ölçülerle tartar..
  • Belirlenmemiş ölçü ölçü değildir. Hiçbir makamının isteği ölçü kabul edilemez..Ölçü, bir defaya mahsus da olsa göz ardı edilemez..Ricalar adaletin en büyük düşmanıdır..

Ölçü meşveretin sonucudur... Ölçü ile elde edilen yanlış , ölçüsüz elde edilen doğrudan daha değerlidir...