“Bir biz vardık cihanda, birde küffar!” Nede hoş söylemiş Cemil Meriç keşke yeniden top yek ün bu hissiyata dönebilsek! Tereddütsüz, şüphesiz küffara karşı er ya da geç galip gelebileceğimize inansak. Amalarımızı bir kenarı ya bıraksak, Nükleer silah ve bombalardan korktuğumuz kadar müslümanlık onurumuzu kaybetmekten de korksak. İste o zaman karşımızda alnına yenilgi yazılmış küffardan başka bir şey kalmaz. Bütün siyasal hamleler bütün devletler tek millet olur.

   Belki bazılarına çok teokratik bir düşünce olarak gelebilir ama hakikat bundan ibaret dünya haritasında Türkiye dışında laik bir ülke göremezsiniz zaten. Batıda ki akılda   doğudaki akılda tamamen dini dürtüler harekete geçiriyor.

    İste tam da burada Sultan Alparslanın ruhu gerek bizlere Anadolu nun enerji kapıları açılmalı bize hem coğrafyamızın maddi zenginliklerini hem de manevi değerlerini sonuna kadar kendimiz için kullanmalıyız. Aslına bakarsanız hem devlet hem de siyasi anlamında vur kafasına al ekmeğini havasından çoktan çıktık kontrol edilemez güç potansiyeline sahip bir ülke olarak tanımlanıyoruz dışarıda. Lakin henüz buna kendi zihnimiz içinde ikna olabilmiş değiliz. Ne zaman ki bu uyanışı gerçekleştirilerek tam bağımsızlığımıza ulaştık demektir.

  Neyse ki her geçen gün umut kıvılcımları artıyor geçenlerde trt world çalışanı bir hanımefendinin röportajına kulak verdim. Eğitimini Amerika da tamamlamış ve toplumlar üzerine bir araştırma yapma kararı almış. Hocaları tarafından Orta Doğu üzerine bir çalışma yapması yönünde yönlendirilmiş. Kardeşimiz çok çarpıcı bir cümle kullanarak devam ediyor “Müslüman olan herkesi orta doğu üzerine yönlendirip ülke kaynaklarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda bir şunu istiyorlar!” Yani ulaşamadıkları kaynaklarımıza bizim vasıtamızla ulaşıp bilgi envanterlerine ekliyorlar! Kardeşimiz devam ediyor “bende kendime su soruyu sordum niçin yıllarca araştırılma konusu bizler olduk ve bizim üzerimizden birçok proje üretildi? Artık batı toplumlarınınsa araştırılıp masaya yatırımla zamanı geldi! diyerek Amerikan toplumları üzerine bir araştırma yapmaya karar verdim.”

   İste uyanma emarelerinden bir tanesi iste umut kıvılcımı, içindeki gücü ve potansiyeli kavramış bir düşünce yapısı, bize de tam olarak böyle bir uyanış, inanış, çalışma azmi gerekli.

    Bütün gençlerimize sesleniyorum “ah bu gençlik “ diye başlayan klişe eleştirileri yıkma zamanınız gelmedi mi? Sizler artık kayboluşun göbeğinde olan bir kitle gibi değil de varoluşun simgesi niteliğinde bir topluluk olacaksınız. İncelenmektense, yönlendirilmektense, yönlendiren biçimlendirenler olacaksınız! Orta doğuyu Avrupa yı, Balkanları, Asya ve Afrikayı sömürgecilikten uzak yapıcı bir dil üslup ve faaliyetlerle şekillendireceksiniz. 

   Unutmayın BİR BIZ VARDIK BU ÂLEMDE BIR DE KÜFFAR!