Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Dünya mü’minin zindanı, kafirin de cennetidir. (Müslim, Zühd 1. Ayrıca bk. Tirmizi, Zühd l6; İbni Mace, Zühd 3)

Dünyanın mümine zindan, kafire cennet oluşu, ebedi olan ahiret hayatındaki hallerine kıyasladır. Çünkü Allah Teala cennette müminler için o kadar büyük sevaplar ve kalıcı nimetler hazırlamıştır ki, bu dünyadaki en üstün nimetler ve en lüks yaşayış tarzları bile onunla kıyas edilemez. Kafirler için ahirette hazırlanmış olan ceza ve azap o derece büyüktür ki, dünyanın en sıkıntılı hayatı bile onlar için adeta bir cennet sayılır.

Bir başka açıdan bakıldığında, müminler bu dünyanın pek çok zevklerini, eğlencelerini, lezzetlerini ve şehvetlerini Allah tarafından haram kılınmış olduğu için terketmektedirler. Çünkü onlardaki Allah korkusu ve saygısı, bunları yapmalarına engel olur. Kafirlerin ise böyle bir endişeleri yoktur. Onlar, hayatı bu dünyadan ibaret saydıkları ve Allah’ın emir ve yasaklarını dinlemedikleri için, esasen çok kısa olan bu geçici dünya hayatı onlar için bir cennet niteliği taşır. Oysa bu dünyadaki sorumsuz yaşayışları, ahiretteki ceza ve azaplarını artırır.

Müminler için bu dünyanın zindan oluşu da derece derecedir. Allah’tan daha çok korkanlar için bu dünya sıkıcı bir hapishanedir. Çünkü onlar, Allah’ın yasak kıldığı her şeyden olabildiğince kaçınırlar. Dindarlıklarındaki hassasiyetleri az olanlar için ise daha rahat bir hapishane sayılabilir. Çünkü onlar, birinciler kadar ince eleyip sık dokumazlar. Tabii ki herkesin ahiret hayatındaki mükafatı, dünyadaki yaşayışına göre olacaktır. Dolayısıyla ahiretteki mutlu hayatı gören müminler dünyada geçirdikleri hayatın bir hapis hayatı olduğunu, kafirler ise dünyadaki hayatlarının cennet olduğunu anlayacaklardır. Mümin, dünyaya aşırı bağlanmaktan ve ona sevgi beslemekten uzak olmalıdır.  Dünyada Allah’ın emir ve yasaklarına uygun yaşamak, ahirette ebedi mutluluğa ulaşmayı sağlar. Kafirlere özenerek dünyanın geçici zevk ve eğlencelerine dalmak insanın ebedî hayatını perişan eder.