Geçtiğimiz aylarda Konya, Yapı Fuarı'nı idrak etti. Hem katılımcı firmalar hem de ziyaretçiler açısından fuar son derece sönük geçti. Bu şehre, birçok sektörde liderlik vazifesi üstlenen Konya'ya bu tablo yakışmadı. Üzüldük. Hüsran yaşadık. Bir başbakan, bakanlar çıkarmış diyar-ı Mevlana'da yaşanılan söz konusu hüsran, şehrin ayıbıdır, kusurudur.

Konya'da en hareketli en memnun geçen fuar hiç şüphesiz Tarım Fuarlarıdır. Çok şükür tahıl ambarı Konya'ya yakışacak düzeyde bir tarım fuarını idrak ediyoruz. Aman nazar değmesin! Maşallah diyelim. Ama sadece Konya tarımda güç sahibi değil ki. İnşaat, otomotiv, yan sanayi ürünleri ve benzeri hususlarda da söz sahibiyiz. Diğer fuarların da canlı, hareketli geçmesi için başta yerel idareciler olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarımızın da desteği ile ortadaki bu ayıbı örtüp, setretmeliyiz. 

Gazeteciler olarak sürekli toplumun içerisinde olduğumuz için bazı şeyleri yakinen takip ediyoruz, bazı olaylara tanık oluyoruz. Vaktimizin çoğu sanayi bölgelerindeki firmaların yanında geçiyor. İnşaat firması yetkililerinden öğrendiğimiz kadarıyla TÜYAP'ın organize ettiği fuarda firmaları olarak yer alabilmeleri için yüksek ücret talep ettiklerini duyuyoruz. Bundan dolayı firmalar fuara katılmaktan biraz imtina ile duruyorlarmış. Tabii ne kadar doğru? Bilemem. Fakat eğer ortada böyle bir tablo varsa, buna bir çözüm bulunmalı ve firmaların acilen fuara yoğun bir şekilde katılmalarına imkan tanınmalı. 

İşin bir diğer boyutu fuarların yeterince ziyaretçi almaması. Bunun için de ne yapılabilir, oturup düşünülmesi gerekir. Nacizane tavsiyem; şehir merkezinde ve ilçelerinde yeterli derecede reklam ve tanıtım faaliyetleri yapılıp, fuarı cazibeli kılacak etkinlikler düzenlenebilir. Fuarlar bir şehrin marka olduğunun göstergesidir. Yılın her döneminde ne kadar çok fuar gerçekleştirilirse şehrimizde kalitemiz, markamız o derece pekişir, o derece güç kazanır. 

Fuarlar aynı zamanda bir arenadır. Firmaların boy ölçüştüğü, yeni ürünlerini, yeni imalatlarını teşhir ettiği, tanıtma imkanı bulduğu açık bir pazardır. Son derece iyi değerlendirilmesi gereken yerlerdir. Bu noktada TÜYAP, elinden geldiğince fiyatlarda biraz daha iyileştirme yapıp, firmaları fuara çekmeli, öte yandan yerel yöneticilerimizin de desteğiyle şehirde gerekli tanıtım ve reklam organizasyonları yapılmalı. Başta da ifade ettiğim gibi Konya, bir başbakan şehridir. Her ne kadar son dönemde yaşanan siyasi tabloda bir belirsizlik hakim olsa da Konyalı bir başbakana daha düne kadar sahiptik. Bundan sonrası için siyasi tablodaki durum ne olur, bilinmez. Ama biz kendimize yakışanı yapıp, şu fuarların daha canlı daha hareketli geçmesi için elimizi taşın altına koymalıyız. 

Şunu da unutmayalım! Şehrimizde organize edilen hangi fuar olursa olsun birden fazla sektörü etkiler. Herhangi bir fuar otel sektörünü, taşımacılığı, fast food vari yerleri, restoranları A'dan Z'ye daha aklımıza gelemeyecek birçok sektörü etkiler, nasiplendirir. Bundan dolayı da şehir kalkınır, şehre sıcak para girdisi sağlanır. Eğer olayı bu açıdan düşünüp, hareket edersek inanıyorum ki verimli sonuçlar elde edeceğiz. Sözün özü haddizatında gerek firmaların gerekse ziyaretçilerin fuarlara yoğun katılımını sağlamak için çözümler üretilebilir, çareler aranabilir. Yoksa hakikaten üzücü tablolara daha çok gark olmuş olacağız. Hatta bir bakmışsınız Konya'da hiçbir fuar artık düzenlenmeyecek olacak. Tabii ki de bu durumu istemeyiz. Onun için iş eldeyken, gelin çaresini bulalım, fuarların canlı geçmesi için üzerimize düşen misyonu yerine getirelim.