Neden böyle bir başlık attım?

Çünkü 2019'da halkın önüne nasıl bir proje ile çıkacaksak, bu gün projeyi yapmaya başlamalıyız.

Proje derken, sadece seçilme projesi değil elbet.

Artık sadece seçilmeye yönelik zamanın gelip geçmekte olduğunu, sanırım son referandum fazlası ile anlatmıştır hepimize.. Eğer anlaşılmadıysa, kimse 2019'dan bir şey beklemesin.

Artık ülkemiz gelişiyor. Halk uyandı, uyanıyor.Gittikçe artan oranda sorguluyor. 

Hiç olmazsa EVET'in merkeze yakın yüzde yirmisi ile HAYIR'ın merkeze yakın yüzde yirmisin bu grupta olduğunu söylüyorum. Bu alanı genişleten kazanır.

Kahramanca ölmeyi elbet göze alan millet, kahramanca yaşamanın arayışı içinde.

Seçimi iyi okursak, sorgulayan, analiz eden seçmen hızla çoğalıyor.

Sadece parasal zenginlik kadar, sosyal gelişmişlik, ilkeli yaşam, istikrarlı ve tutarlı davranışların daha çok pirim yapacağı bir döneme gidiyoruz.

Kendi milletinin yarısını terörist ilan eden, kişileri yıpratan bir propaganda, yine milletin yarısını denize dökmek isteyen, kontrollü darbe diye resmen yapılmış bir darbeyi küçümsemek hatta devletin taktiğini ifşa etmesini isteyerek uluslar arası arenada devleti diz çöktürmeye yol açacak söylemleri, millet son derece akıllıca değerlendirdi.

Yoksa EVET ya da HAYIR savunanların toplumu rencide eden söylemleri olmasaydı çok daha farklı oranlarda kazanabilirlerdi.

Şimdi ortada bir kanuna aykırı bir durum var ama bu seçimi iptal ettirecek durum değil.

Çünkü;

İtiraz edilen sandıklardaki oylar ne tamamen EVET ne tamamen HAYIR. 

Bu kanunsuzluğa bizzat itiraz eden partiler de sebep olmuşlardır. Çünkü sandık başına gerekli özeni gösterecek temsilcileri gönderememişlerdir. Sandığı yönetememek bile kaybetmeyi hak etmek demek. Ya devleti nasıl yönetecek diye sormazlar mı adama?

Ne kadar söz varsa söylendi, düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım. Demiş Hz Mevlana .

Şimdi 2019'a bakmak lazım.

Erken seçim mi?

O olmaz.

Şu an kimse buna hazır değil. 

Bir kere yeni anayasaya EVET diyen taraf da tam konuyu anlamış değil. Önce anlayıp sonra halka anlatacak benimsetecek.

HAYIR tarafı o daha işin alfabesinde. O hala rejimin değiştiğini sanıyor.

Bir an önce her iki taraf da yeni dönemi anlayıp, algılayıp pozisyon alsa çok iyi olur. Çünkü anayasadaki değişikliklerden çok, onu uygulamaya geçirecek kanununlar, yönetmelikler, tüzükler ile sistem hızla güncellenmeli. Bu hepimizin görevi.

Sonra şapkamızı önümüze alıp düşünmeliyiz.

Bana göre;

Ağzımızda sakız gibi çiğnediğimiz, kendimizi ifade etmek için, çoğu zaman da istismar ederek kullandığımız muasır medeniyet kavramını  iyiden iyiye ele almalıyız.

Önce anlamalı, algılamalıyız. Sonra;

Oturup, halkın anlayacağı şekilde altını doldurmalıyız.

Kimse kimseyi kandırmasın muasır medeniyet deyince milletimizin nereye gideceğini toplumun kelli felli insanları dahil yüzde 95 'i tanımlayamaz.

Bunun yolu;

Muasır medeniyet deyince;

  • Muasır medeniyette sosyal yaşam nasıl olacak?
  • Ekonomik yaşam ?
  • Teknolojik olarak hangi seviyede olacağız?
  • Kültür sanat, edebiyat nerede olacak?
  • Çamura batmış dünya adaletini ve adaletimizi nasıl güçlü kılacağız?
  • Bizim evrensel dünyadaki rolümüz ne olacak?
  • Katkılarımız?
  • Paylaşımlarımız?
  • Bunları gerçekleştirmek için insan kaynaklarımız nasıl olmalı?
  • İnsan kaynaklarımızı yetiştirmek için eğitim ve öğretimi nasıl planlayacağız?
  • Bütün bu süreçleri yönetecek ekip ve lideri nasıl olmalı?

Bu soruları bir an evvel sorup cevaplarını projelendirmeliyiz. Yapabilir miyiz? Elbette yapabiliriz. Seçilmekten önce ülkemizi seçkin bir yere nasıl getiririz sorusunu sorar ve işe başlarsak başarırız.

Eğer takiyye, iki yüzlülük,  faydacılık, kendi amacını maksimize etme gibi eski alışkanlıklarımızı devam ettirecek isek, hem aldatırız, hem de aldanırız. Olan millete olur.

Bu arada en önemli konu bu süreci yönetecek lider ve vekiller nasıl olacak?

Bu konuda daha şimdiden, muasır medeniyeti tanımlarken lideri ve ekibini  de düşünmemiz lazım.

Üstelik tohumdan ormanın nasıl olacağını görmeliyiz.

Çünkü yeni sistemde ve dünya düzenin şu halinde bambaşka bir lider ve ekibi ile sahada olmalıyız.

Elbette Kanun yapıcı meclis de o derece yetkin olmalı.

Muasır medeniyet rotasında lider ve ekibi nasıl olmalı?

  • Sorumlu ve güçlü inisiyatif kullanabilen biri olmalı
  • Elli yıllık süreci yönetebilecek bir lider ve ekibi
  • Oyun kurucu,
  • Güçlü kanun yapıcı ve kanunla, stratejik ve taktik geliştirebilen bir lider ve ekibi.
  • Bir CEO gibi öngörülü ve girişimci
  • Bir bilge gibi sabırlı ve ferasetli
  • İyi bir patron gibi dinleyici,
  • Kanun koyucu gibi ilkeli olmalı
  • Bakış evrensel bakış açısı,
  • Çok iyi bir diplomat,
  • Toplumun istişaresini kuvvetlendiren, uzlaşmacı olmalı,
  • Toplumumuzun görüş farklılıklarını avantaja çevirebilen bir lider olmalı.
  • Hatalarının bilincinde, özgüveni yüksek bir lider olmalı.
  • Topluma ilham veren toplumu motive eden bir kişilik yapısında olması.
  • Her şeyden önce iletişim uzmanı olmalı

Elbette muasır medeniyet rotasında kaptanın özellikleri çok olmalı.

Bu kaptanın seçimi dünden yarına seçilecek bir süreç değil.

Şimdiden 2019'u düşünerek arayışa girmek işe koyulmamız gerekiyor.

Hangi grup kimi kimleri düşünüyorsa elini çabuk tutmalı.

Yoksa seçim günü, seçimi iptal ettirme, tencere tava çalma, mızıkçılıkla ömrünü geçirmeye devam eder.

EVET cephesi bir adım önde ama onların da alması gereken yol var.

Artık yüksek sesle, kahramanlıkla, kendi seçmenine sahip çıkmaya çalışmakla bu iş ellerinden kayıyor.16 Nisan doğru analiz edilirse eminim bu net bir şekilde anlaşılacaktır.

Cumhur da şimdiden elini taşın altına koymalı, neler beklediğini açıklamalı, Cumhur'un Başkandan daha fazla sorumluluğu var